1000 liraya çalışılmaz Başbakanım' ben dört tane çocuğu nasıl geçindireyim?

Başbakan Erdoğan, toplantının yapıldığı Öğretmenevi'nden Kınık Belediyesi'ne kadar yaklaşık 300 metre mesafeyi yanında Emine Erdoğan olduğu halde yürüyerek gitti.

Bariyerler ve çevik kuvvet kordonu yüzünden kendisine ulaşamayan vatandaşların yanına da giden Başbakan Erdoğan kendisine iletilen sorunları dinledi. Bu sırada zaman zaman duygusal, zaman zaman da gülümseten diyaloglar yaşandı. "Başbakanım seni çok seviyoruz" diyen bir Kınıklı'nın yanına giden Başbakan Erdoğan, "Madem seviyorsun bu

ne? Niye sigara içiyorsun?" diyerek vatandaşın gömlek cebindeki sigara paketine el koydu.

"OSMANLI DEVLETİ'NİN SON PADİŞAHI"

Bir işçi de taşeron sisteminden şikayet etti, "Başbakan'ım çalışanlar da çok önemli. 1000 liraya çalışılmaz Başbakanım. Bin lira ile ben dört tane çocuğu nasıl geçindireyim? Buna da bir önlem alın" diye seslendi. Başbakan Erdoğan da "Bunlarla ilgili de yeni yasa çıkarıyoruz bu ay" diye yanıt verdi. Bir işçi de Başbakan Erdoğan'a facia yaşanan ocakta altı saat mahsur kaldığını, arkadaşları tarafından kurtarıldığını anlattı. Bir başka vatadandaş ise Başbakan Erdoğan'a "İçimizdeki taşeronları kaldırın Başbakanım. Tamam tek taşeronumuz olur, madenimizde bizim Soma Kömürleri'nde 20-25 tane şahsa ait taşeronlarımız var' diye taşeron sisteminden dert yandı. Bir kişinin de Başbakan Erdoğan'a "Köle düzeni istemiyoruz Başbakanım' dediği duyuldu. Başbakan Erdoğan yürüyüşüne devam ederken, vatandaşların da alkışladı görüldü. Bir vatandaş Başbakan Erdoğan'a "Osmanlı Devleti'nin son padişahı" diye seslendi. Başbakan Erdoğan yol boyunca sık sık durarak, kendisine ulaşmaya çalışanları dinledi, onlara bilgi verdi. Erdoğan, birçok vatandaşla el sıkıştı. Bir vatandaş ise Başbakan Erdoğan'a "Başbakanın sizin o mübarek elinizi sıkabilir miyim?" dedi. Başbakan Erdoğan daha sonra İzmir'de kazandıkları altı ilçeden biri olan Kınık Belediyesi'ne gitti.

TOPLANTIYA KATILAN ACILI EŞLER KONUŞTU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kınık'ta toplantı yaptığı maden işçilerinin yakınları, toplantının ardından DHA'ya açıklama yaptı. Akdeniz anemisi olan oğlu İsmet Salgın'ın uygun ilik bulunduğu haberini eşi İbrahim Salgın'ı toprağa verdiği gün alan Aynur Salgın, Başbakan Erdoğan'dan ev istedi. Tuvalet ve banyosu dışarıda, iki göz odalı rutubetli evde 3 çocuğu ile yaşayan Salgın, şunları söyledi: "Başbakan toplantıda yaşanılan olayın 'kaza' olduğunu söyledi ben de dedim ki 'bu nasıl kaza Başbakanım? Bir kişi değil iki kişi değil 301 kişi. Ben üç çocukla ortada kaldım' dedim. Başbakan'dan ev istedim. 'Çocuğum iki hafta sonra ameliyat olacak. Rutubetli evde yaşayamaz' dedim. Başbakan evlerin 2015 yılında teslim edileceğini söyledi. Ben de 'o zamana kadar nasıl bekleriz. Zamanım yok' dedim. Kınık Belediye Başkanını bana hemen ev bulunması için görevlendirdi. 'Aileyi hemen taşıyalım' dedi. Belediye Başkanı da 'Evi çok kötü' dedi. Hasta çocuk orada durmamalı. Sağlığını etkiliyor' dedi. Bana göre Başbakan masal anlattı. İnandırıcı gelmedi. Ev sözü veriyor, ama 'iki yıl sonra bitecek' diyor. Bizim hemen eve ihtiyacımız var."

KREDİ KARTI BORÇLARI GELDİ

Aynur Salgın, eşinin maaşının bağlanmadığını, bugün farklı bankalardan toplam 9 bin 800 liralık kredi kartı ödeme emrinin geldiğini belirterek, "Başbakan 'aylıklar verilecek' dedi ben alamadım dondurmuşlar maaşı çekemiyoruz. Ölüm raporu çıkacakmış aylık ondan sonra alınacakmış. Gelen yardımlarla geçiniyorum. Başbakan madende 16 saat çalışmanın altı saate düşürüleceğini söyledi" dedi.

HER AİLEYE ÜÇ DAİRE SÖZÜ VERDİ

Madende eşini kaybeden yaşlı babası Mehmet Arslan'a annesi Hatice Arslan'a zihinsel engelli kardeşi Fatih Arslan'a bakmak zorunda olduğu için çalışamayan iki çocuk annesi Aysel Uslu (35) Başbakan'dan ev istedi. Eşinin borçlarının bir kısmını gelen yardımlarla ödediğini anlatan Uslu, şunları söyledi: "Bu eve 250 lira kira veriyorum. Başbakan'dan ev istedim. O da her aileye üç ev sözü verdi. İş isteyenler de oldu. Başbakan onlara da devlet dairesinde iş sözü verdi. Ben açıklamalardan tatmin oldum. Mutlu oldum."

OKUYANA DESTEK SÖZÜ

Aysel Uslu'nun 15 yaşındaki kızı Büşra Uslu, Başbakan'a imam hatip lisesinde okuduğunu ve babasının vasiyeti üzerine polis olmak istediğini söylediğini anlattı. Büşra Uslu, “Başbakan bana 'okuyacaksın arkandayız. Destek vereceğiz' dedi. Çok mutlu oldum, heyecanlandım" diye konuştu.