Asgari ücretliyle empati kursunlar
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılan asgari ücretli ilk işçi Gülden Görmez, herkesin asgari ücretli çalışanlarla empati kurmasını istiyor: “Hiçbir asgari ücretli ‘Ben rahat yaşıyorum’ diyemez, çünkü yaşamıyor. Maaştan elime 3…
Komisyonda işçi kesimini temsil eden Türk-İş, beş kişilik heyetine Yalova Üniversitesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan Güvenlik-İş Sendikası üyesi Gülden Görmez’i de dâhil etti. Komisyonun 6 Aralık’ta gerçekleştirdiği ilk toplantıya katılan Görmez, komisyon üyelerine asgari ücretle nasıl geçinmek zorunda kaldığını anlattı.
Kadroya alındım ama...
Yalova’da iki çocuğuyla yaşayan Görmez, AA’ya yaptığı açıklamada, kendisini heyete dahil eden Türk-İş yönetimine teşekkür etti. Yaklaşık 10 yıldır Yalova Üniversitesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını söyleyen Görmez, şöyle dedi:
“Yıllarca taşeron şirket üzerinden çalıştım. Taşeron işçilerine kadro düzenlemesi ile beklediğim kadroya kavuştum.
Kadro imkânından yararlandık ama ücretlerimiz düzelmedi. Ücretlerimiz hâlâ taşeron şirketteki gibi devam ediyor. Bize verilen yüzde 4+4 zamların iyileştirilmesini ve ücretlerimizdeki vergi yükünün hafifletilmesini istiyoruz.”
Umarım hepsinin sesi olurum
Komisyonda milyonlarca asgari ücretli çalışanın sesi olduğu için gururlu olduğunu dile getiren Görmez, “Hem gururluyum hem de ağır bir yük omuzlarımda. Ben komisyonda kendi hayatımı anlatıyorum ama aslında yaşadıklarım tüm asgari ücretlilerin hayatı ve sorunları. Hiçbir asgari ücretli ‘Ben rahat yaşıyorum’ diyemez, çünkü yaşamıyor. İnşallah hepsinin sesi olabilirim. Sorumluluğumun büyük olduğunun farkındayım” diye konuştu.
Empati kurmalarını istedim
Patronlar başta olmak üzere herkesin asgari ücretli çalışanlarla empati kurmasını isteyen Görmez, şöyle devam etti: “Komisyonun ilk toplantısında asgari ücretli çalışanın bir ayını nasıl tamamladığıyla ilgili bir konuşma yaptım. Komisyon üyelerinden empati kurmalarını rica ettim. Kimsenin hayatı kolay değil, düşük ücretle çalışanlarınki ise hiç kolay değil.”
Elimde 3 lira kalıyor
Görmez önceki gün evinde DHA’ya yaptığı açıklamada ise şunları anlattı: “15 gün önce yakmaya başladım doğalgazı. 15 günlük fatura 150 lira gelmiş. 850 lira zaten kira ödedim, 1000 lira yaptı. Şimdi kredi taksitim var, 650 lira. Onu ödeyeceğim; 1650 lira yapıyor. Ben yol ve yemek ücreti alıyorum ama işyerinde yemek yiyorum. Çalışma saatinin içerisinde yemek yemek zorundayım, para zaten oraya gidiyor. Yol parası da yola gidiyor. Asgari ücretten ayda elimde 3 lira kalıyor.”
Faturaları kredi kartlarıyla ödediğini söyleyen Görmez, “Diğer kartım müsaitse oradan çekip onun asgarisini, oradan çekip diğerinin asgarisini yatırıyorum, böyle yürüyor. Bu krediyi de onun için çektim zaten, çünkü kredi kartlarım doluydu artık, dönmüyordu. Kredi çekip en azından biraz rahatlayayım istedim. İyi mi oldu? Hayır olmadı. Şimdi 650 lira hem kredimi ödüyorum hem de kredi kartımı kullanmaya devam etmek zorunda kalıyorum. Bunu da orada dile getirdim” dedi.
2 bin lira artı enflasyon
Birçok asgari ücretlinin böyle yaşadığını söyleyen Görmez, “Kredi kartı olmayan da var, kredi alamayan da var, sadece o parayla evi döndürmeye çalışan var. İnsanlar çocuklarını okutamıyor. Okul masraflarına bu para yetmiyor bile” dedi. Asgari ücret beklentisini de dile getiren Görmez, “2 bin lira üstüne enflasyon oranının maaşa yansımasını istiyoruz. Enflasyon çok yüksek şu an. Bu da yine eksik tabii, ama en azından nefes alabiliriz” diye konuştu.
Asgari ücret en az 2 bin 500 lira olsun
İzmir Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, insanca yaşanabilir bir asgari ücret için imza kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında önceki gün ve dün imza toplayan platform, asgari ücretin en az 2 bin 500 TL olmasını ve vergi dışı bırakılmasını istedi. Demokrasi Meydanı’nda yapılan açıklamada platform adına konuşan Genel-İş 5 Nolu Şube üyesi ve Aliağa Belediyesi işyeri temsilcisi Sinan Uğur, “Asgari ücret temel ücrettir. Tüm çalışma yaşamında çıtayı belirler. Enflasyon ve dövizdeki artışın gelirimizde yarı yarıya bir düşüş yaşattığı ortada. O halde asgari ücret acilen vergi dışı bırakılmalı ve en az 2 bin 500 lira olarak açıklanmalıdır” dedi. Uğur ayrıca, başta Türk-İş ve DİSK olmak üzere tüm konfederasyonları emekçilerin acil talepleri için ortak mücadeleye çağırdı.