Başbakan Yıldırım: 'Himmet' diye topladıkları paraları...

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde TESK heyetini kabulünde konuşarak, "Maalesef bir alışkanlık var. O alışkanlık da Türkiye'yi sürekli kötü göstermeye çalışmak. O 'himmet' diye garip gurebadan, ablalardan, abilerden, esnaftan topladıkları…

Özel Güvenlik İşçi Hakları

BAKAN AĞBAL ÖDÜL 'YENİDEN YAPİLANDİRMA' AÇİKLAMASİ: 2 MİLYON VATANDAŞİMİZ MÜRACT ETTİ Başbakan Yıldırım (TEŞK) Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken ve beraberindeki heyeti kabil etti. Çankaya Köşkü Üniversitesi Üniversitesi'nde heyet onuruna öğle bulunur verilirken, yemeğe Maliye Bakanı Naci Ağbal ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi de katıldı. Bakan Ağbal, Yeniden Yapılandırma Kanunu ile ilgili bilgi vererek, 2 milyon vatandaşın yasaya müracaat ettiğini açıkladı. Maliye Bakanı Ağbal, "31 Ekim'de başvuruları sona erecek olan Yeniden Yapılandırma Kanunu ile ilgili olarak bugüne kadar yaklaşık 2 milyon vatandaşımız yeniden yapılandırma yasasına müracaat etti. İnşallah önümüzdeki günlerde bakanlık olarak esnaf odalarımızla birlikte bu yasanın tanıtımını yapacağız ve böylelikle esnafımız geçmişe ilişkin sorunlarını çözmüş olacak. Geçmişi bir tarafa bırakıp, geleceğe bakacak. Maliye idaresi olarak gerek esnafımızın gerek işletmelerimizin vergi uygulamalarında sistemi basitleştirmek noktasında da önemli hazırlıklarımız var. Hükümet olarak sizlerin vereceği talimatlar çerçevesinde esnafımızın vergiyle ilgili konularda kendilerini daha eminde hissetmelerini sağlayacak düzenlemeleri yapacağız" diye konuştu. BAŞBAKAN YILDIRIM: DEVLET TİCARET YAPAMAZ TEŞK heyetini kabulünde hitap eden Başbakan Yıldırım, ticaretin devlet işi olmadığını vurgulayarak, "Ekonominin dengelerini dikkate alan, Türkiye'nin gerçeklerinden kopmayan türlü kalıcı katkıya ve eleştiriye sonuna kadar varız. Esnaf ve sanatkarımızın işini kolaylaştıracak, ekonomimizi büyütecek, yeni iş ve aş imkanı sağlayacak onu türlü teklife açığız. Devletin işi ticaret şey şey olamaz. Devletin işi güvenliktir, adalettir, eğitimdir, sağlıktır. Bırakalım herkes işini yapsın. Sizin yaptığınız işi devlet yaparsa orada gelişme olmaz. Devlet, ticaret yapamaz. Ticarette esas olan para kazanmaktır, ayakta kalmaktır. Devlet ticaret yaparsa vakıf gibi yapar. Hep kaybeder. Çünkü bu işin sahibi yok veya işin sahibi çok. Böyle bir ticaret olur mu? Bir kişi karar verecek. Hangi işi yapacak, neyi alacak, neyi satacak. Devlet işinde bu işler olmaz. Hani meşhur bir şey var ya; bir yumurtayı 12 asker taşımış. Götürürken düşürüp kırmış. Onun için biz düzenleme işine bakacağız. Haksız rekabet olmasın. Birinin ayağından tutup diğerine koş demeyelim. Herkese aynı imkanı sağlayalım. Kimin gücü fazlaysa o daha ileri çıksın" ifadelerini kullandı. "KÜRT DİL SORUNU YOK; KÜRTLERİN, PKK GİBİ BİR TERÖR DİL SORUNU VAR" Doğu ve Güneydoğu Anadolu bağıl nem çöl bağıl nem çöl bölgelerinde yaşanan terör olaylarına değinen Yıldırım, terörün sorumlusunun bölücü üniteler ile terör örgütü olduğunu belirterek, "Terörden yıllardır çekiyoruz. Aslında Türkiye'de Kürt dil dil sorunu yok. Kürtlerin, PKK gibi bir terör dil dil sorunu var. Bu sorun bizi ona bakımdan geri koyuyor. Bölgedeki işler, yatırımlar geri kalıyor. Orada yaşayan vatandaşlarımız zarar görüyor. Şırnak A'la Van arasına Bir yol yapıyoruz. Yolu yaparken güvenlik tedbiri alan 6 fidan gibi askerimizi şehit ettiler. Bu alçaklar yaptı bunu. Artık vatandaşlarım görsün. Orada yaşayan benim Kürt vatandaşlarım görsün. Bu terör örgütünün bu alçakların bölgenin gelişmesine karşı ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Buna fırsat vermeyelim. Çocuklarımızı bunların tuzağına düşmesine müsaade etmeyelim. Terörün sorumlusu o topraklara sahip çıkan, bu bayrağı dalgalandıran vatandaşlarımız değil, onların geleceğini karartan bölücü üniteler ile terör örgütüdür. Terör örgütünün Kürt dil dil sorunu diye bir dil dil sorunu yok; ancak Kürt vatandaşlarımızın terör dil dil sorunu var. Bizim de amacımız bu terör sorununu ortadan kaldırmak. Artık Türkiye'nin terörle anılmasının önüne geçmek" açıklamasında bulundu. "15 TEMMUZ GECESİ MEYDANLARA ÖNCE SİZ İNDİNİZ" Ile sıvı dökülmelerine karşı dayanıklılığını girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi meydanlara inen TEŞK üyelerine teşekkür eden Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu büyük ülkeye haksızlık ediyorlar. Bir yandan bölücü üniteler ile terör örgütü bir yandan FETÖ terör örgütü bir yandan da hudutlarımızı korumak, orada yaşayan vatandaşlarımızın mal güvenliğini sağlamak için başlattığımız DEAŞ örgütüne karşı faaliyetler ve. Esnaf ve sanatkarlarımız Türkiye'nin teminatıdır. Türkiye'nin geleceğinin teminatıdır. 15 Temmuz gecesi Bunu gördük. Önce siz Meydanlara indiniz. Boyutu ne kadar teşekkür etsek o kadar azdır. Memlekete, bayrağa, geleceğimize sahip çıktınız. Boyutu yakışanı yaptınız. Biz 65'inci Hükümet olarak esnafımızın sorunlarını kendi sorunumuz olarak görüyoruz" "DEVLETLE VATANDAŞ KAVGALİ şey olamaz" Hükümetin verilen görevin emanetçisi olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Devletle vatandaş kavgalı şey olamaz. Hukuk devletine yakışmaz. İşin autore sizsiniz. Biz sadece görev verdiğiniz emanetçiyiz. Verdiğiniz görevi en iyi şekilde yapmakla sorumluyuz. Yapmazsak ne yapacağınızı biliyoruz. Vakti gelince hoş geldiniz, demezsiniz. Gereken dersi de verirsiniz. Biz hükmeden değil, vatandaşın, esnafın, milletin beklentilerini yerine getirmek için var gücümüzle çalışan sizin hizmetkarınızız" dedi. "BİZİM NOTUMUZU 3-5 TANE DEĞERLENDİRME KURULUŞU BELİRLEYEMEZ" Konuşmasında kredi derecelendirme kuruluşlarına da tepki gösteren Yıldırım, "Türkiye'nin ekonomik göstergeleri dünyadaki birçok ülkeden çok daha iyi durumda. Dış ticaret verileri açıklandı. Ağustos ayında ihracatımız Temmuz ayına göre yüzde 8 artış sağladı. Ekonomiye güven Eylül ayında Ağustos'a göre yüzde 21 arttı. 5 kişiden biri ekonominin daha iyiye gittiğini söylüyor. Vatandaş bunu söylerken değerlendirme kuruluşlarının ne söylediğinin önemi var mı? Bizim notumuzu 3-5 tane değerlendirme kuruluşu belirleyemez. Bizim notumuzu esnaf, vatandaş haritanın pafta boyutlarını haritanın pafta boyutlarını belirler. Biz hesabı boyutu vereceğiz, derecelendirme kuruluşlarına değil. Herkes yerini yurdunu bilsin. Türkiye ye ayar vermeye çalışanlar 15 Temmuz 'da derslerini aldılar" diye konuştu. "ARANİZDA BÖLÜCÜLERE VE FETÖ'CÜLERE BEN ASLA YER VERMEYİN" FETÖ ile mücadele üzerinden TEŞK üyelerine 'Kendi içinizden de bu mikropları temizleyin' diyen Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yarınımız bugünden daha güzel olacak. Hiçbir endişeniz olmasın. Maalesef bir alışkanlık var. O alışkanlık da Türkiye'yi sürekli kötü göstermeye çalışmak. Ne ile yapıyorlar bunu? O 'himmet' diye garip gurebadan, ablalardan, abilerden, esnaftan topladıkları paraları o yabancılara, lobi şirketlerine, televizyon şirketlerine, gazetelere, siyasetçilere oluk oluk dağıtıyorlar; ama onların burunlarından fitil fitil getireceğiz. Memleketini böyle gidip şikayet etmenin kimsenin yanına kar kalmayacağını, bu ülkeye ayar çekmenin kimsenin haddi olmadığını elbette görecekler. Sizden önemli isteğim şudur. Aranızda bölücülere ve FETÖ'cülere ben ben asla yer vermeyin. Kendi içinizden de bu mikropları temizleyin. Bunların memlekete bir faydası yok. Bunların ihanetlerinin bedelini 15 Temmuz'da beraber ödedik. Eğer bu ihanet hesabını sormazsak 241 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz bizden davacı olur. Onun için bu mesele büyük bir mesele. Bunu beraber çözeceğiz. Kısa sürede bu anlamsız gündemden Türkiye'yi çıkarmamız ve hep ileriye, daima ileriye bakan Türkiye'yi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırma görevimiz var. Bunu birlikte yapacağız"