'Belediyeyi seçimle alamayacaklarını iyi biliyorlar'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve eş Başkan Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına tepkisini sürdürürken, "Belediyeleri seçimle alamayacaklarını iyi biliyorlar. Bu defterin kendileri için…
Diyarbakır'da Belediye Eş Başkanı Gültan kışanak ile eş Başkan Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasını protesto etmek için merkez Bağlar İlçesinde DBP ilçe binası önünde partililer ile bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partililere hitaben konuştu. Demirtaş, hükümet yetkililerinin, "Musul'u Musullular yönetsin" dediğini, ancak mevzu Şırnak ve Diyarbakır olunca farklı uygulama yaptığını söyleyerek, şöyle devam etti: "Belediyeyi gasp edebilirsiniz ama adınız temsilci olmaz, gaspçı olur. Burada defalarca seçim kampanyalarında yarıştık. AKP'nin adayları devletin parası cebinde, devletin bütün imkanları elinde, rüşvetle, iş vaatleriyle seçim çalışması yürüttü. Biz baskı ve engellemelerle. Buna rağmen biz kazandık. Her seçimde de oylarımızı arttırarak. Fakat, buna saygı duymuyorlar. 'Milli irade' diyorlar da mevzu Kürt halkı olunca o milli iradeyi tanımıyorlar. Açık söylüyorum. Burada fazlalık olan halk değildir, HDP ve DBP değildir. Fazlalık olan sizin işgalci zihniyetinizdir." 'ONURUMUZU ALMAK İSTİYORLAR, BİZ BUNA KARŞIYIZ' HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, hükümeti eleştirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu defterin kendileri için kapandığını biliyorlar. Çünkü her türlü yöntemi denediler. Ellerinde bir yol kaldı, hırsızlık. Belediye halkın yerel iradesidir. Bir hırsız gelip evinizden malınızı aldığında siz ondan korkup sessiz kalırsanız, onurunuzu kaybedersiniz. Onurumuzu almak istiyorlar, biz buna karşıyız. İftira atmalarını, komplo kurmalarını, belediye eş başkanlarımızın asla yapmadıkları şeyleri yapmış gibi iddia edilmesini biz asla kabul etmeyiz. Belediye başkanlarımızı gözaltına alacaklar, 'Bunu protesto etmek yasaktır' diyecekler. Protesto etmek isteyenlere saldıracaklar, akşam da havuz medyasında 'HDP Diyarbakır'da bitti' diyecekler. Biz bunların yalanlarına alıştık da halen bunlara inananlar var. Sen, Saray'daki zat, yanına bütün şürekanı al. Bakanlarını al. Dışarıdan da adam taşıyabilirsin, serbest. Eşit, adil koşullarda Diyarbakır meydanına çıkalım, el mi yaman bey mi yaman görelim. Cesaretin var mı? Yok. Şu sokaklarda yürüyecek yüzleri var mı? Yok. Utanmadan sıkılmadan da baskıyı en üst düzeye çıkarmaya çalışıyorlar. Ellerinde baskı aracı dışında bir şey yok. Cop ile ayakta duruyorlar. Gösteri yasak, yürüyüş yasak, siyaset yasak. Yasakları biraz gevşetse sarayı yıkılacak gibi hissediyor. Bizim dışımızda itiraz edebilen yok. Herkes korktu, Saray'a biat etti. Demokratik barışçıl çerçevede 81 ilde nerede ne gücümüz varsa, 5 kişi, 10 kişi fark etmez, sokağa çıkacağız. Sokağa çıkmak meşrudur." 'KONUŞMAMIZ BİTMEDEN SORUŞTURMA AÇILIYOR' Demirtaş, dünkü konuşması nedeniyle hakkında soruşturma açıldığını da ifade ederek, "Madem bu kadar hızlısınız dünyanın en büyük hırsızları, terör destekçileri Ankara'da, onlara da bir soruşturma açın. Hiç mi savcı yok? Biz de hukuk fakültesi okuduk. Melih Gökçek'in Gülen için yaptığı tripleks villa duruyor Ankara'da. Teröre destekse bir belediyeye kayyum atayacaksan Kadir Topbaş'a ata. İstanbul'un yarısını Fethullah Gülen'e verdi. Adalet Bakanı denilen zat. Sen değil miydin Fethullah Gülen'e methiyeler düzen? 'Kandırıldım' diyor. Çık istifa et, 'Ben kolayca kandırılabilen saf biriyim' de, istifa et. 'Kandırıldık Allah bizi affetsin' diyorlar. İnşallah Allah bunun hesabını sorar, burnunuzdan da fitil fitil getirir. Sen 'Kandırıldık, Allah bizi affetsin' deyip işin içinden çıkıyorsun da sokaktaki insanın ne suçu var?" diye konuştu. 'BELEDİYE ARAÇLARININ ÇIKMASINA İZİN VERMİYORLAR' HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Eylemlerimizi, etkinliklerimizi sürdüreceğiz. Engellemeye kalkabilirler, yılmak yok. İl, ilçe çalışanlarımız, bütün kadrolarımız gece gündüz demeden seferber olacak. Belediyenin tek bir aracının çıkmasına izin vermiyorlar. TOMA ile kapatmışlar. Sonra da 'HDP-DBP halkı mağdur etti' diyorlar. Hayır. Üç gündür internet kesik. Çağrılarımız duyulmasın diye. Hastanede acil hastaya ilaç yazılamıyor, internet yok. Ama umurunda değil. Türk Telekom, GSM şirketleri; sizin yaptığınız da suçtur. Sizler Vali, Bakan emretti diye şalteri indiremezsiniz. Aldığınız internet parasından hayır görmeyin. İletişim bir haktır. Kullanmadığınız internetin parası peşin alınmış. Gidin dava açın. Sonuç alınır alınmaz, peşini bırakmayın. Her bir kişi kendisini parti üyesi gibi düşünmeli. Her akşam ev ev dolaşmalı. Allah'tan başkasından korkmadığımızı göstereceğiz. 90'larda ne cep telefonu vardı, ne internet vardı, ne de TV. Ev ev, insan gücüyle çalışma yürüttük. Engelleyemeyecekleri budur. Herkes mahallesinde ev ev dolaşsın, çalışma yürütsün" diye konuştu.