'Cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin devamı için...'

Saat 19.07'de yapılan açıklamada Başkan Aziz Yıldırım, Asbaşkanlar Şekip Mosturoğlu, Mahmut Uslu, İlhan Ekşioğlu ve yönetici Önder Fırat yer aldı. Ayrıca yaklaşık 300 kadar Sarı-lacivertli taraftar da adliye önüne gelerek, Fenerbahçe lehine slogan ve tezahüratlarda bulundu. İlk olarak konuşan Asbaşkan Mosturoğlu, şu ifadeleri kullandı; "O mücadeleye ortak olan insanlara, ailelerine şükranlarımızı sevgilerimizi sunuyorum. Bu basın toplantısı veya miting değil, sadece bir basın açıklaması. Buna rağmen buraya gelen insanlara taraftarlarımıza sevgi ve saygılarımızı sunuyorum. Büyük Fenerbahçe'nin büyük taraftarları, değerli basın mensupları, aslında burada söyleyeceğimiz sözler burada bulunduğumuz nokta bundan 5 yıl önce bulunduğumuzu noktadan farklı değil. Bizler 25 milyon Fenerbahçe taraftarımızla birlikte, 3 Temmuz 2011 tarihinde ne söylediysek şükürler olsun ki bugün de aynısını söyleyeceğiz. Tüm kamuoyu, 25 milyon taraftarın sahibi olduğu Fenerbahçe'yi ele geçirmek için Fenerbahçe Başkanı ve yöneticilerinin özgürlüklerinin hangi sahte belge ve evraklarla ellerinden alındığını, Fenerbahçe'ye hangi anlamsız gerekçelerle lekelemeye çalıştıklarını, Atatürk'ün kulübüne dört bir yandan nasıl saldırıldığını, taraftarlarının Silivri'de, şu an tam olarak bulunduğumuz nokta olan Çağlayan'da, 12 Mayıs'ta stadımızda ve daha bir çok yerde nasıl tarifsiz işkenceye maruz kaldığını, bütün bunlar yaşanırken tüm bu kumpasın mimarlarının nasıl ellerini ovuşturduğunu ve aslında Fenerbahçe'yi değil tüm ülkeyi ele geçirmek için harekete geçtiğini artık çok iyi biliyor. Bizler Metris'te kaldığımız, gökyüzünden mahrum bırakıldığımız bir yıl içerisinde siz büyük Fenerbahçe taraftarı burada kumpasın mimarları ve onun emniyet ayağı tarafından işte bu meydanda defalarca biber gazına, polis copuna, küfre, hakarete, işkenceye maruz kaldınız. 12 Mayıs 2012'de kendi stadınızda sırf kendi takımınızı alkışladığınız için saatlerce nefes alamadınız. Bizler de aynı anda Metris'te oksijensiz kaldık, kalbimiz sıkıştı. Ancak, bizler haklılığımızı ilk günden itibaren kamuoyu ile paylaştık. Biz şike yapmadık dedik. 'Ne şikesi memleket elden gidiyor' dedik. 'Adalet sonunda tecelli edecektir' dedik. Nitekim bugün geldiğimiz noktada, Fenerbahçe'nin gasp edilen hakları bir yana, aslında tüm ülkeyi abluka altına almış yasa dışı bir oluşumun mensuplarının bir kısmının karşımızda gördüğümüz adliye binasında adalete hesap vermekte olduğunu biliyoruz. Başkanımızın yurt dışına kaçma planları yaptığı yönünde haberler yaptıranların bir kısmı ise ülkemizi terk ederek firari durumda olduğuna şahit olmaktayız. Tüm dünya bir kez daha bilmelidir ki; Fenerbahçe şike yapmamıştır. Fenerbahçe tüm ülkeyi tehdit altına almış, 10 yıllar öncesine dayanan çok derin tehlikeli ve dünyanın dört bir yanına sac ayakları bulunan illegal bir yapı tarafından sahte deliller üretilerek zan altına bırakılmış başkanı ve yöneticileri, özgürlüklerinden mahrum edilmiş, 25 milyon taraftarı Bağdat Caddesi'nde, Çağlayan Adliyesi avlusunda, Boğaz Köprüsü'nde, 12 Mayıs 2012'de biber gazıyla, polis copuyla, TOMA'larla baş başa bırakılmıştır. Futbol takımı, ulusal ve uluslararası düzeyde hem maddi hem manevi zarara uğratılmıştır. İşte bu yüzden bizler adalet yerini bulana, 25 milyon taraftarıyla Fenerbahçe Kulübü'ne karşı şer odağı olan tüm ülkeyi ele geçirme hedefiyle sızmadıkları mecra kalmayan illegal yapının mensupları hesap verene kadar burada bu davanın takipçisi olacağız. Sizler milyonların en büyük sevdası olan Fenerbahçe'nin haklarına göz koyan bu örgütün hiçbir ideolojinin ve insanlık onurunun kabul etmeyeceği hainliklerle başladığımız yerdeyiz; Çağlayan Adliyesi'ndeyiz... Fenerbahçe aşkı olan tüm taraftarlarımıza selam olsun. Başkanımızın da her vesile ile dediği gibi 'Dar ağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe'... YILDIRIM: "BU ÜLKEDE CUMHURİYETİN VE ATATÜRK İLKELERİNİN DEVAM ETMESİ İÇİN DE HEP BERABER ÇALIŞACAĞIZ" Daha sonra ise Başkan Aziz Yıldırım, megafonla taraftara kısa bir açıklamada bulundu. Yıldırım'ın megafondan seslenerek yaptığı kısa konuşması şöyle; "Biz 2011'de de aynı yoldaydık, bugün de aynı yerde hep birlikte aynı yoldayız. Bu ülke için hepimiz daha sağlıklı çalışacağız, daha sağlıklı olaylara bakacağız. Bu ülkede cumhuriyetin ve Atatürk ilkelerinin devam etmesi için de hep beraber çalışacağız. Hepinize teşekkür ediyorum. Türkiye büyüktür bu büyüklüğünü de sizler gösteriyorsunuz, kumpas davalarında bizi yalnız bırakmayan taraftarlarımız göstermektedir. Hepimiz şükretmeliyiz ki bizler yaşıyoruz, ölen insanlar var, onurlarıyla mücadele edip bu hayattan bizim yanımızdan ayrılan insanlar var, aramızdan ayrılan insanları saygı ve rahmetle anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin bu mücadelesinde devletin alacağı kararda da, hep birlikte aynı yolda yürüyeceğimizi burada beyan ediyorum, hepinize sağlıklı günler diliyorum."