Demirtaş 'Darbeye Hayır Demokrasi hemen' mitinginde konuştu
HDP tarafından Sultangazi Gazi Şehir Parkı'nda düzenlenen, 'Darbeye Hayır Demokrasi hemen' mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, Başbakana, bütün siyasi liderlere ve partilere çağrı…
BÜTÜN PARTİLERE TEŞEKKÜR 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye toplumunun büyük bir badireyi yaralı da olsa atlatmayı başardığını söyleyen Demirtaş, " 7'den 70'e herkes, askeri cuntanın ne demek olduğunu gördü. Böyle bir nesli, tankla topla, teslim alacağını sananlar yanıldılar. Buradan bir kez daha darbeye karşı ilkeli bir tutum gösteren bütün siyasi partilere teşekkür ettiğimi, HDP yönetimini de kutladığımı belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu. DEMOKRATLIK ÖNEMLİ Askeri darbeye ve cuntaya karşı çıkmanın demokrat olmak için yeterli olmayacağını söyleyen HDP Eş Genel Başkanı, "Darbeye karşı çıkmak demokrat olmak için gereklidir ama yeterli değildir. Darbeye karşı çıkmanın yolu, yöntemi, darbe tehtidi ortadan kalktığı zaman ortaya koyacağınız tutum asıl demokrat olup olmadığınızı gösterir. Asıl demokrat olup olmadığınızı göstermenin zamanı şimdidir. Darbe sonrası uygulamalar demokratik kimliği belirler" diye konuştu. YENİ ANASAYASA ÇAĞRISI "Göz göre göre ülkeyi darbe koşullarına kimin getirdiğini de konuşmamız gerekiyor" diyen Demirtaş, "Nelerin darbeye neden olduğunu göremezsek, yeniden ordu içinde bir klik bu cesareti gösterecektir. Bugünkü iktidarın anlamak istemediği mesele tam da budur. 14 yıldır iktidarsınız. Defalarca tek başına Anayasayı değiştirme çoğunluğunu yakaladığınız. Kenan Evren Anayasa'sından kurtulmak yerine AKP'yi geliştirecek değişiklikler yaptınız" dedi. MGK, YÖK DARBE KURUMLARI "Darbeye karşı dimdik duracağız, sizin toplantı yaptığınız MGK var ya darbenin ürünüdür. Kenan Evren'in icadıdır. Bir darbe kurumundan başka bir darbe girişimine dair tedbir alınır mı ? Bu ya saflıktır ya da gözü dönmüşlüktür " ifadelerini kullanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti: MGK diye bir şey olur mu ya, 14 yıldır keyfini sürüyorsunuz. Darbecileri siz kucağınızda büyütüp beslediniz, haberiniz olmadı be. Darbeye karşı demokrasi şöleni yapalım diyorlar. Ama YÖK darbe ürünü değil mi ? YÖK eliyle yapacağınız tasfiyeler, darbeci zihniyete hizmet eder. Darbe olsaydı ne yapılacaksa, benzerlerini yapıyorsunuz. Darbe olsaydı işkence yapacaklardı. İnsanların işkence görüntülerini tv'lerde yayınlayacaklardı. Bunlar da yapıyor. Darbeciler Allah korusun, başarılı olsalardı özel mahkemeler kuracaklardı. Evrensel hukuku ayaklar altına alacaklardı. Sıkı yönetim ya da OHAL ilan edeceklerdi. Bunlar yapıyor aynısını. Darbecilikle mücadele böyle olmaz. Darbecilikle mücadelenin en etkili yolu hukuktur, insan haklarıdır" CUNTA'YLA MÜCADELE Cuntaya karşı gericiliğin ilkeleriyle mücadele edilemeyeceğini söyleyen Demirtaş, "İşkence, idam savunularak cuntaya karşı mücadele edilemez.Toplumdaki kutuplaşmaları tetikleyecek uslüpla darbeye karşı mücadele edilemez. Madem darbe girişimine karşı bu toplum el ele vermeyi başardı. O halde gelin bunu fırsata çevirelim. Demokrasinin ve barışın gelişmesinin fırsatına çevirelim. Bu darbe girişimini lütuf olarak görüp, tek adam sistemini inşa ederim derseniz yanılırsınız" dedi. "TANKLARIN ÖNÜNDE İLK BİZ DURDUK" "Cizreye, Silopi'ye, Sur'a gönderdiğiniz toplar savaş uçakları, tanklar, toplar, onların başındaki komutanlar, 8 aydır o şehirleri yakıp yıkıyorlar. Bak onların hepsinin darbeci olduğu ortaya çıktı" diyen Demirtaş sözü eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na getirerek şunları söyledi: Davutoğlu'nu hatırlayan var mı ? 4c geçici sözleşme ile işe almışlardı ya. Süresi dolunca işten aldılar ya. Ne diyordu. 'Biz Cizre'yi, Sur'u ev ev temizleyeceğiz'. Siyasi olarak emri veren kendisiydi. Emrindeki subayın kripto paralelci olduğu ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı ne diyordu, 'gerekirse tek atışla vuracaksınız' diyordu. Biz ne yapıyorduk. Tankın önünde duruyorduk. Bu darbecilerin tanklarının önünde ilk biz durduk. Şehirlerimizi yakıyorlar, yıkıyorlar dedik. Biz tankın önünde durduğumuzda, bu generaller kahramandı biz vatan hainiydik. Bir ay öncesinden söz ediyorum. Adım adım darbeye böyle geldiler" "BİZE ÜCRETSİZ SU SIKTINIZ" Çözüm sürecinin bitirilmesini birilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kulağını fısıldadığını iddia eden Demirtaş, "Savaş demek, darbe demektir. Böylece Türkiye'yi darbeye hazırladılar. Bizim karşımıza topu tankı diktiniz. Buna rağmen savaşı durdurmaya çalıştık. Cumhurbaşkanı çağrı yapıyor, meydana çıkmış olanlara ücretsiz ulaşım sağlanıyor. Yürekten yanlarındayız. Bir ay önce bu kitle, tanka, topa karşı, bugün darbeci oldukları ortaya çıkanlara karşı sokağa çıktığında ücretsiz su dağıtmıyordunuz. Ücretsiz su sıkıyordunuz" diye konuştu. "BUNLARI SİZ ATADINIZ" Bazılarının Gülen için meydanlarda ağlamadığını öne süren ve paralel yapının bütün kurumları ele geçirirken uyarılar yaptıklarını söyleyen HPD Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Biz bunları yaşayarak gördük. AKP ile Paralel işbirliği 17-25 operasyonlarına kadar, al gülüm ver gülüm şeklinde gitti. Darbeyle yüzleşmek için bunları konuşmanın zamanıdır. 'Hata yaptık ey halkımız sizden özür diliyorum' demek çok mu zor. Bunları siz getirdiniz buralara. Vali yaptınız, savcı yaptınız, general yaptınız. birinci çıkan rektörleri atamadılar. En az oy alan rektörleri atadılar. Şimdi hepsini gözaltına alıyorlar. Dekanları biz atamadık , siz atadınız" şeklinde konuştu. "BUNLAR ALTINIZI KAZIYORLAR DEDİK" "Cemaatten kartviziti olmayanı sınıf başkanı yapmadınız be" diyerek eleştiri dozunu yükselten Demirtaş," Unuttuk mu bunları. Gülen'in duasını almayanı savcı, hakim yapmadınız. Kimin gözaltına alınacağını cemaat belirledi. Siz bunları izlediniz. Defalarca bakanlara anlattım. Beşir Atalay, Sadullah Ergin'e en az 10 defa ben anlattım. 'Bunlar sizin altınızı kazıyorlar. Asıl operasyonu siz yiyorsunuz' diye defalarca anlattım. 2 yıldır İmralı'da sayın Öcalan anlata anlata dilinde tüy bitti" dedi. ÇÖZÜM SÜRECİNE DÖNELİM Toplumun barış istediğini söyleyen Demirtaş, "İmralı'da tecriti kaldırın. Ailesini, avukatları gönderin bu bir çok şeyin önünü açacaktır. Buradan hem hükümete, hem PKK'ya sesleniyorum. Yeni bir demokratik arayışın fırsatını yaratmalıyız. Savaşla, ölümle, kanla ve gözyaşıyla varılabilecek yer 15 Temmuz akşamında ortaya çıktı. Yeniden çözüm sürecine dönerek, birlikte yaşamanın olanaklarını arayalım" diye konuştu.