Denge sağlandı, değişim başladı
Geçen yıl açıklanan ve dengelenme sürecini kapsayan ‘Yeni Ekonomi Programı’ (YEP) 2020-2022’de artık değişim sürecini ifade ediyor. Bakan Albayrak, dengelenme sürecini tamamladıklarını ve artık değişim sürecine başlanacağını vurguladı. YEP 2020-2022’de…
HAZİNE ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2020-2022 dönemine ilişkin Yeni Ekonomi Programını, “Değişim başlıyor” sloganıyla açıklayarak, bu yıl enflasyonun yüzde 12 hedeflendiğini söyledi. Albayrak, dünkü toplantısında, YEP’in 2019-2020 yıllarını “dengelenme dönemi” olarak adlandırdıklarını ve alınan önlemlerle ekonomide yumuşak iniş sağladıklarını ifade etti. Albayrak, “Şimdi yeni bir dönem başlıyor. Dengelenme dönemi kazanımlarını koruyacağız ve bir süre daha sürdürdükten sonra değişim sürecine başlayarak programımızı 2020 içinde ikinci faza taşıyacağız” dedi
Ekonomide temel mücadele alanlarının başında yine enflasyonun geleceğini vurgulayan Albayrak şunları söyledi: “Enflasyonu yüzde 5’in altına indirmek temel hedefimiz. Geçen yıl, 2019 için yüzde 15.9’luk enflasyon hedefi koymuştuk. Enflasyonla mücadelede sağlanan başarıyla 2019’u yüzde 12’lik enflasyon tahminiyle geride bırakmayı hedefliyoruz. 2020 için yüzde 9.8 hedefi yüzde 8.5 olarak revize ettik. 2021’de yüzde 6, 2022’de de yüzde 4.9’luk enflasyon hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda para ve maliye politikaları eş güdümlü olmaya devam edecek.”
ENERJİDE TL DÖNÜŞÜMÜ
Albayrak, mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişgenliğini azaltmak için bazı ithal ürünlerin yerlileştirilmesi, alım garantili enerji kontratlarının yerlilik oranı da dikkate alınarak Türk Lirası bazlı olmasını sağlayacaklarını dile getirdi. Gıda enflasyonuyla mücadele kapsamında sulama yatırımları yapılacağını, sera yatırımlarının teşvik edileceğini ifade eden Albayrak, Hal Yasası ve Perakende Yasası’nı en kısa sürede hayata geçirmeye çalışacaklarını belirtti. Albayrak, “Kamunun yönlendirdiği bazı fiyat ve ücretlerde geçmiş enflasyon yerine YEP enflasyon hedeflerine göre ayarlamalar yaparak enflasyondaki atalet etkisini sınırlandıracağız” dedi.
2019 için cari açığın milli gelire oranında yüzde 3.3’lük hedef konulduğunu hatırlatan Albayrak, yılın cari fazla vererek kapatılacağını kaydetti. YEP’te de 2019 cari fazlası yüzde 0.1 olarak yer aldı. Albayrak, “2020 için cari açıkta yüzde 1.2 hedefliyoruz. Bunu 2021’de 0.8’e ve 2022’de sıfıra indirmek için çalışacağız” dedi.
Bu yıl bütçe dengesinde program hedefinin biraz üzerinde kalındığına işaret eden Albayrak, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde de gerek duyulduğunda üretime dayalı ekonomik dönüşümü finanse etmek için bütçeyi imkanlarını kullanacağız ancak bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3’ün altında tutacağız. 2019’da yüzde 2.9 ile kapatmayı hedefliyoruz. 2020 ve 2021’de aynı oranı sürdürmeyi, 2022’de yüzde 2.6’ya düşürmeyi amaçlıyoruz. Vergi adaleti sağlayacak, çok kazanandan çok, az kazanandan daha az vergi alınmasının önünü açacak ve gelirleri artıracak bir vergi reformuyla ilgi adımları atmaya başlıyoruz. Ayrıca kamuda giderleri azaltmaya yönelik güçlü bir politika setini uygulayacağız. KİT’leri verimlilikleri artacak, kamu maliyesine yükleri azalacak şekilde yapılandırıyoruz” dedi.
YÜZDE 5 BÜYÜME
Albayrak, büyümede geçen sene YEP’te konulan yüzde 2.3’lük hedefin biraz uzağında kalınacağını ifade etti. YEP’e göre büyüme bu yıl yüzde 0.5 olacak. Albayrak, “Yüzde 2.3’lük hedefin altında kalmanın baz etkisini de dikkate alarak 2020’yi bir önceki yıldaki yüzde 3.5’lik rakamı güncelleyerek yüzde 5 büyümeyle başlayıp program boyunca yıllık yüzde 5’lik büyümeyi devam ettirmeyi hedefliyoruz” dedi.
BÜTÇE AÇIĞI 125 MİLYAR TL BU yıl için 80.6 milyar olarak hedeflenen bütçe açığı, YEP’te 125 milyar lira olarak revize edildi. 2020’de 138 milyar lira olarak öngörülen açık, 2021’de 157 milyar, 2022’de 160 milyar lira olacak. 756.5 milyar lira olarak öngörülen vergi gelirleri bu yıl 667 milyar lira olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Vergi gelirlerinin, 2020’de 784 milyar lira olacağı tahmin edildi.
HER BEBEĞE BANKA HESABI YEP’teki diğer yenilikler ve düzenlemeler şöyle;
İstisna, muafiyet ve indirimler kademeli olarak kaldırılarak vergi tabanı genişletilecek. Program süresince, vergi alacaklarına ilişkin yapılandırmaya gidilmeyecek.
Taşınmaz değerleme sistemi kurularak gayrimenkul envanteri tamamlanacak, gayrimenkul vergilendirme sistemi tapu harçları ve emlak vergilerinin gerçek değerleri üzerinden alınmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecek. İmar değişikliklerinden kaynaklanan değer artışlarının vergilendirilmesine ilişkin mevzuat ve uygulama güçlendirilecek.
İkinci ve sonraki konut alımlarında vergileme ve kredi kullanımına ilişkin düzenleme ve uygulamalar üretken olmayan yatırımların cazibesini azaltma amacıyla gözden geçirilecek.
Kamu taşıtlarının tedarikinde, kullanımında ve tasfiyesinde verimliliği artıracak kamu taşıt filo yönetim sistemi kurulacak.
KİT’ler, verimlilikleri artacak ve kamu maliyesine yükleri azalacak şekilde yeniden yapılandırılacak.
Lüks ve/veya ithal yoğunluğu yüksek ürünler listesi güncellenerek vergi düzenlemesi yapılacak.
Dövize alternatif olabilecek Türk Lirası bazlı finansal ürünler geliştirilip yaygınlaştırılacak.
Vatandaşın Kumbara Hesabı uygulaması ile her yeni doğan çocuğa bir banka veya katılım finans şirketi hesabı açılacak.
Türkiye Varlık Fonu, petrokimya, madencilik ve yerli kaynağa dönük enerji üretimi alanlarında özel sektör iş birliklerine dayanan sabit sermaye yatırımlarında yer alacak.
Düşük maliyetle konut edinimi sağlayacak Yapı Tasarruf Sandığı Sistemi kurulacak.
HER YIL 1 MİLYON 66 BİN YENİ İSTİHDAM
BÜYÜME hedefleri ve politikalarının hızlıca tesis edilmesinin istihdamdaki artışı da beraberinde getireceğini vurgulayan Albayrak, “2019’u yüzde 12.9’luk bir işsizlik oranıyla kapattıktan sonra, işsizlik oranını 2020’de yüzde 11.8’e, 2021’de yüzde 10.6’ya ve 2022’de 9.8’e düşürmeyi hedefliyoruz. Program dönemi boyunca istihdamdaki kişi sayısı yıllık ortalama 1 milyon 66 bin kişi artarak, işsizlik oranının kademeli gerilemesi sağlanacak. İstihdam teşviklerinin etki analizleri yapılarak, teşviklerin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanmasını sağlayacağız. İstihdamda, kredi şartlarının uygun hale gelmesi, inşaatta da talebin canlanmasını ve arz fazlasının azalmasını göreceğiz. Nitekim son bir yıldaki istihdam kaybının yaklaşık üçte ikisi inşaat sektöründen kaynaklandı. Tamamlanmaya yakın yapıların bitirilmesinin desteklenmesiyle kısa dönemde bu alandaki istihdama olumlu katkı sunacağını göreceğiz” dedi.
DOLARİZASYONA KARŞI TEDBİR SETİ
BAKAN Albayrak, finansal istikrarın güçlendirilmesi, dolarizasyonun azaltılması ve tasarrufların artırılması öncelikli hedeflerin başında olacağını kaydetti. Kredi kanallarının açılmasını sağlayacaklarını vurgulayan Albayrak, “Dolarizasyona karşı bir tedbir setini devreye alacağız. Bankacılık sektörü için sık sık gündeme getirilen NPL’lerle ilgili reform niteliğinde bir adım atıldı. Bankalarımız için artık temiz bir sayfa başlangıcı önümüzdeki dönemde göreceğiz. Artık bankaların, gerçek meseleleri olan, finansman sağlama işine döneceklerini düşünüyoruz” diye konuştu.
KİŞİ BAŞI GELİR 2021’DE 10 BİN DOLAR
YEP’e göre bu yıl kişi başı gelir 9 bin 93 dolar olacak. Geçen yıl YEP’te 9 bin 647 tahmin edilmişti. Daha önce 10 bin 292 dolar olarak tahmin edilen 2020 yılı rakamı da yeni programda 9 bin 738 dolar oldu. Programa göre 2021 kişi başı geliri 10 bin 144 dolar, 2022 rakamı ise 10 bin 534 dolar olacak. YEP’teki tahminlerde kullanılan dolar kuru 2019 için 5.69 lira belirlendi.
İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK
İş dünyası Yeni Ekonomik Programı’nı değerlendirdi. Açıklamalarda hedeflerin gerçekçi olduğuna dikkat çekilirken ekonomiye ivme sağlayacağı vurgulandı. Dengeleme sürecinin bitip değişim sürecinin başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren iş dünyası temsilcileri, tüm desteklerini vereceklerini kaydetti.
Hedefler gerçekçi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: “YEP’te sorunlar doğru tespit ve teşhis edilerek, gerçekçi tedbirler ortaya konulmuş. Ekonomideki hassasiyetlerin dikkate alındığı, Türkiye’yi 2023’e hazırlayacak bir yol haritası ve yeni bir ekonomik model hazırlanmıştır. Yeniden yüksek büyümenin hedeflenmesi özel sektörümüze heyecan ve moral vermiştir. Planlanan adımların ekonomide bir sıçrama tahtası işlevi göreceğini, böylece güçlü ve istikrarlı büyüme sürecine geçiş sağlayacağını düşünüyoruz. Reel sektörü, KOBİ’leri, üreticileri ve yatırımları destekleme yönündeki adımların devam edecek olmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Programın önümüzü daha net görmemizi ve ekonomik aktiviteye ivme sağlayacağına inanıyoruz. Bizlerde Türk iş dünyası olarak ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
Sahada bir Türkiye
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak: Önümüzdeki 3 yılı kapsayan plana baktığımızda; ithal ara malların yerlileştirilmesi, turizm strateji belgesi, yatırım-teşvik-vergi uygulamalarında cari denge önceliği, ihracat ana planı, lojistik master planı gibi politika ve tedbirlerle, cari dengenin makul bir seviyede tutularak ve 2022’de sıfıra indirilmesinin hedeflenmesi gibi başlıklar, açıklanan yol haritası için daha odaklı ve tüm ilgili yapılarla kolektif bir çalışmanın yürütüldüğünü ifade ediyor. Önümüzdeki süreçte değişim ve dönüşümle üreterek, yılda ortalama yüzde 5 büyüyen, enflasyonunu kademeli olarak düşüren, cari dengesinde önemli bir başarı elde eden, istihdamını artıran, ekonominin tüm paydaşlarıyla, reel ve finans sektörüyle sahada olan bir Türkiye göreceğiz.”
Rekabetçilik adımları
Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) İsmail Gülle: “Türkiye ekonomisinin sahip olduğu güçlü bağışıklık sistemi ve ekonomi yönetimimizin etkin, isabetli tedbirleri ile, 2 yıl süreceği öngörülen ‘dengeleme-disiplin’ döneminin 1 yılda tamamlanması ve ekonomide ‘değişimin başlaması’ çok önemli. Bu nedenle, rekabetçi bir ekonomi, etkin maliyet yönetimi ve sermaye piyasasıyla güçlendirilmiş bir finans sisteminin Türk reel sektörü ve ihracatçımızın ülkemize kattığı katma değerin güçlendirilmesi adına hayati önem taşıyan başlıklar. İthal ürünlerin, bilhassa hammadde ve ara mamullerin yerlileştirilmesi ve döviz kurlarındaki oynaklığın mal ve hizmet fiyatlarına geçişkenliğinin azaltılmasına yönelik tedbirleri, ihracatçımızın rekabetçiliği adına önemli adımlar olarak görüyoruz. YEP hedeflerinin gerçekleşmesine sürdürülebilir katkıyı aynı kararlılıkla devam ettireceğiz.”
Güçlü iradenin varlığı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan: YEP’in en önemli tarafı enflasyonla mücadele ve orta vadede tek haneli rakamın hedeflenmesi. Bu alanda yakalanacak başarının getireceği finansal istikrar dönemiyle birlikte, yeniden nitelikli ve sürdürülebilir bir büyüme hedefine dönülmesini olumlu buluyoruz. Sanayiciler açısından en olumlu bulduğumuz diğer hedef ise cari açığın azaltılmasına yönelik nitelikli yatırımlara destek verileceğinin kararlılıkla açıklanması oldu. Bu nitelikli yatırımlarla hedeflenen büyüme rakamları işsizlikle mücadelede de orta vadede başarıyı getirecek. Bütün bunların hepsinden önemli olan bu hedeflerin arkasında güçlü ve sürdürülebilir iradenin varlığını göstermesidir. Bu yapıldığı taktirde reel sektör olarak bizlerin de desteğiyle nitelikli bir büyüme eşliğinde ekonomimizin kalıcı ve sürdürülebilir bir dengeye kavuşacağına inanıyoruz.”
Anahtarı olacak plan
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir: Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) ortaya konan ve Türkiye ekonomisindeki değişimin anahtarı olacak plan ve programların yerinde olduğu görünmektedir. Kredi kanallarında yerli ve katma değerli üretime pozitif ayrımcılık yapılması beklenmektedir. Mevzuatlarda yer alan ve büyümeyi engelleyebileceği düşünülen unsurların ayıklanacağının ifade edilmesi, büyüme hedeflerini tutturabileceğimizin işaretlerini vermektedir. YEP’te ortaya konan ve Türkiye ekonomisindeki değişimin anahtarı olacak plan ve programların yerinde olduğu görünmektedir. Bundan önceki programda ihracata dayalı bir büyüme politikası tercih edilirken, yeni programda iç talebe dayalı bir büyüme hedeflemiş ancak bu uygulamanın enflasyon üzerinde bir baskı yaratacağı da unutulmamalıdır.