Hak Arıyor Diye Sendika Temsilcisini Sürgün Etti!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rektörlük seçimlerde ikinci olmasına rağmen atayarak İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü yaptığı Mahmut Ak, Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü’ne (DEKAM) bağlı Tüberküloz Moleküler Epidemiyolojisi Laboratuvarı’nda çalışan…
KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) iş yeri temsilcisi olan laboratuvar teknisyeni Güneş Cengiz Tüberküloz Moleküler Epidemiyolojisi Laboratuvarı’nda kendisine ihtiyaç olmasına rağmen İÜ Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Avcılar’daki Mediko’ya sürgün edildi.
Üniversitede taşeron işçi olarak çalışan 2010 yılında kadroya alınan ve 1 yıldır SES işyeri temsilcisi olan Cengiz, çalıştığı bölümde hükümetin de her seçim öncesi vaatlerinden olan ‘taşeron işçiye kadro’ mücadelesini sürdürmeye devam etti. Üniversitede taşeron işçilerinin mücadelesini yürütmek için kurulan Taşeron İşçileri Derneği’nin (Tas İş Der) kurucu başkanı da olan Cengiz, 500’den fazla taşeron işçinin haklarını aramak ve kadroya alınması için mahkemelerde açtıkları davaların kazanılması ve üniversitenin şimdi den 20 işçiye ödeme yapmak zorunda kalmasının üzerine yönetimin hedefi haline geldi. Yandaş Memur Sen’in örgütlü olduğu hastanede taşeron işçilerin haklarını arayan muhalif kurum ve sendikalara karşı tahammülsüzlük gösteren İÜ rektörü Cengiz’i sürgün etme kararı aldı.
DOÇENT VE ENSTİTÜ MÜDÜRÜ’NDEN UYARI YAZISI: HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİRER
Cengiz’in çalıştığı Tüberküloz Moleküler Epidemiyolojisi Laboratuvarı’ndaki tek tecrübeli eleman olmasını umursamayan ve halk sağlığını tehlikeye sokan İÜ rektörü, laboratuvarda görev yapan Doçent Doktor Kaya Köksalan’ın DEKAM’a yazdığı ‘dünyaca önemli tıbbi çalışmaların yapıldığı ve bu çalışmaların sürdüğü laboratuvardaki 3 kişilik ekibin tek kadrolu, en tecrübeli ve el yetenekleri gelişmiş kritik laborantı olan Cengiz’in sürgün edilmemesi gerektiği şeklindeki yazısına; yine Çapa’dan görevden alınarak İÜ Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nda görevlendirilen Cengiz ile ilgili DEKAM müdürünün rektörlüğe yazdığı “Güneş Cengiz 13 yıldır bu hizmeti sürdürmektedir. Konvansiyonel ve moleküler tekniklerinin tümünde deneyim sahibidir. Tek elemanımızın gitmesi durumunda verilen tüberküloz moleküler epidemiyolojisi laboratuvarı hizmeti sürdürülemeyecektir” yazısına rağmen sürgün işlemini gerçekleştirdi. Cengiz, İÜ Avcılar Kampüsü’ndeki Mediko’da görevlendirildi.
MÜDÜR VE DOÇENT GÖRÜŞMEYE GİTTİ, AK GERİ ADIM ATMADI
Sürgünle sağlık hizmetini durduracak ve halk sağlığını tehlikeye atacak durum için yazıyla yetinmeyerek bizzat rektör Mahmut Ak ile görüşmeye giden DEKAM müdürü ve enstitüden Doç.Dr. Köksalan’ın uyarısını dikkat almadı.
ATANAN REKTÖR DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ İSTİYOR
İleri Haber’e konuşan Cengiz, sürgün edildiği Avcılar Mediko’da ne şekilde görevlendirileceğine dair belirsizlik olduğunu söyledi. Sürgünü, üniversitede ‘dikensiz gül bahçesi’ yaratmak olarak değerlendiren Gül, muhalif sendikaların istenmediğini ve yandaş sendikaların örgütlenebilmesi için temizliğin yapıldığını düşünüyor. Cengiz, kendisinden sonra da söz konusu kıyımların süreceğini belirtiyor.
İMZA KAMPANYASI DA BAŞLATILDI
Öte yandan Cengiz için change.org’ta da imza kampanyası başlatıldı. İmza kampanyasında şu talepler dile getirildi:
“1. 4688 sayılı yasa gereği işyeri temsilcisi olan güneş cengiz’in görev yeri değiştirilemez.
2. Güneş Cengiz ve diğer taşeron işçiler haklarını meşru idari yolları kollanarak veya mahkeme kararlarıyla elde etmiştir. Mahkeme kararları ile ödenen tazminatlar için Güneş Cengiz’in cezalandırılmasına karşı çıkıyoruz.
3. Güneş Cengiz şu an çalıştığı yerde tek kadrolu kişidir. yerine getirdiği temel sağlık hizmeti işleri taşeron işçilere yaptırılamaz.
SEÇİLEN DEĞİL ATANAN REKTÖR MAHMUT AK
2015’te yapılan İstanbul Üniversitesi Rektörlük seçimlerinde üniversite çalışanları ve öğrenciler tarafından desteklenen ve sevilen Demokratik Üniversite Girişimi adayı Prof.Dr. Raşit Tükel birinci çıkmış fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan Tükel’i değil, seçimlerde ikinci olan imam hatipli Mahmut Ak’ı rektör atamıştı. Seçimlerde birinci olan Tükel’in yerine Ak’ın atanması protestolara neden olmuş, üniversite öğrencileri İÜ’yü işgal etmişti.
Öğrenciler günlerce eylemler düzenlemiş fakat Ak öğrencilerin “Mahmut Ak onuru ve huzurumuz için istifa etsin” çağrısına kulaklarını tıkamıştı. Yandaş rektörün icraatlarını önceden tahmin eden ve öğrencilerce istenmeyen Ak, üniversitedeki muhalif sesleri bastırarak öğrencileri bir kez daha haklı çıkarmış oldu.