Halaçoğlu: 'Kürt sorunu' olmaz, Türkiye'nin sorunu
Meral Akşener'le yeni parti kurma çalışmalarına katılan Yusuf Halaçoğlu, "Sorunları tanımlamayacağız çözeceğiz.
Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener öncülüğünde kuruluş çalışmaları devam eden yeni partide yer alacak siyasetçilerden Kayseri Bağımsız Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, “sorunları tanımlamak yerine çözümleri tanımlamanın doğru olacağını” söyledi. Halaçoğlu örnek verirken de, “Kürt sorunu ya da Güneydoğu sorunu diye bir tanımlama olmaz. Bu ifadeleri kullandığınız zaman baştan ayrımcılık yapmış oluyorsunuz. Oysa bunun yerine çözümler tanımlanır. Bu sorun Türkiye’nin sorunudur. Çözüm bu kapsamda tanımlanır. Sorun kadar çözüme odaklanmanız gerekiyor. Bu yöntemi hayata geçirerek, sorunlar birlik ve bütünlük içinde çözülür” şeklinde konuştu.
Yeniçağ gazetesinden Fatih Erboz’a konuşan Halaçoğlu, “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurul örneğin. Biz burada asla müsteşar ya da Adalet Bakanı’nın olmasını istemiyoruz. Bir siyasetçi buraya karışmamalı. O zaman liyakatlı insanlar buraya gelirse sorunları çözerler” diye konuştu.
Üretim ve istihdamın artması için yatırımcı ve çalışanın tüm haklarının birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyen Halaçoğlu, şöyle devam etti: “Bunlar bir saatin çarkları gibi. Eğer birbirine iyi koordine edebilirseniz hiçbir sorun olmaz. Yatırımcının önünde engel olmazsa yatırım yapar. O zaman istihdam fazlalaşır. Çalışanların sorunlarını çözer, haklarını verirseniz o zaman ikisi de genel olarak birbirini tamamlar. Yatırımcıya vergi indirimi yapabilirsiniz. O zaten istihdam ile ürettiği ile bu indirimin karşılığını verecektir. Biz bunlar arasındaki uyuma özellikle dikkat ediyoruz.”
‘DELEGE SİSTEMİ ÖNEMLİ’
Yusuf Halaçoğlu, kurulacak partinin geniş tabanlı bir parti olması için üye sayısı ve profilinin önemli olduğuna da değindi. Bir partinin üyelerinin ve parti çalışmalarına katılımının çok önemli olduğuna dikkat çeken Halaçoğlu, “Burada delege sistemi daha çok önem kazanıyor. Eğer bir partinin üyeleri aktif olursa o zaman partiye yeni bir hava gelir. Üyelerin katılımıyla adaylarınızı belirlediğiniz zaman bu aynı zamanda partiye dinamizm katar. Sadece delege sistemine takılıp kalmazsınız. Dinamik bir parti görüntüsü kazanırsınız” şeklinde konuştu.
16 Nisan referandumuyla kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ve yerel seçimlerin daha çok önem kazandığına işaret eden Halaçoğlu, “Koalisyonlar dönemi sona erdi. Bugünkü tabloda bu böyle. Yerel seçimlerde hizmet yapmanız artık eskisinden çok daha önemli. İnsanlar cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bunu birlikte düşünecekler. Cumhurbaşkanı seçemediğiniz zaman sadece çıkardığınız milletvekili sayısının pratikte yeterli olmayacağı açık. Dolayısıyla bu iki noktaya bundan sonra daha fazla odaklanacak siyaset” dedi.
Partinin bir kadın kolları kurmamasının temel nedeninin ayrımcılığın önüne geçmek olduğunu dile getiren Halaçoğlu, “Biz en az yüzde 30 diyoruz. Belki kadınların sayısı yeni partide yüzde 70 olacak onu bilemeyiz. Burada önemli olan liyakattır. Bu açıdan bakmak gerekir buna. Çünkü eğer üst sınır getirirseniz o zaman potansiyeli de dışlamış olursunuz. Bizim böyle bir sınırlamamız olamaz. En az yüzde 30 olsun derken bunu amaçlıyoruz” dedi.