İnternet depolara sığmayınca sıra DNA’ya geldi

Sanal dünyanın büyüklüğü 4.4 trilyon gigabyte’ı (GB) aştı. Uzmanlar, pahalı ve verimsiz veri depolarına sığmayan dataları DNA’ya taşımak için kolları sıvadı

Özel Güvenlik İşçi Hakları

İnternet ve mobil iletişim son 20 yılda dünya üzerindeki hayatı sonsuza kadar değiştirdi. Haberleşmenin ötesinde küresel çapta ‘dijital kültürün’ oluşmasına neden olan bu değişim süreci tüm hızıyla devam ediyor. Sadece geçen sene dünya çapında yaklaşık 3 milyar insan e posta, sosyal medya ve oyunlar başta olmak üzere dijital içeriklere erişti ve kendi içeriğini oluşturdu. Bu rakamın 2020’ye kadar 4 milyara çıkması bekleniyor. Söz konusu veriler dijital dünyanın öncü şirketlerinin kulaklarına adeta şiir gibi geliyor. Ancak bu rakamlar aynı zamanda çok büyük bir soruna da işaret ediyor: Depolama.

PAHALI VE YETERSİZ

Yapılan araştırmalara göre sanal dünyanın kapsamı daha şimdiden 4.4 trilyon gigabyte’lık (GB) devasa bir büyüklüğe ulaştı. 2020’ye gelindiğinde ise bu rakamın akıllara zarar 44 trilyon GB’a ulaşması bekleniyor. Söz konusu verinin tamamının sürekli olarak depolanması gerekmiyor. Halen 4.4 trilyon GB’lık sanal dünyanın ‘yalnızca’ yüzde 30’unun depolanması yeterli oluyor. Ancak bu seviye bile şirketler için büyük sorunları beraberinde getiriyor. Zira mevcut manyetik bant ve sabit disk teknolojisi bu tür bir data dağını taşımak için çok yetersiz. Mevcut teknolojilerle yüksek seviyede enerji harcanarak 1 milimetreküplük alana 10 GB’lık veri depolanabiliyor. Ancak bu verileri kaybetmemek için en geç 10 yılda bir, tüm verilerin tekrar yedeklenmesi gerekiyor. Her saniye çığ gibi artan veri miktarı düşünüldüğünde bu yöntemin hem yetersiz hem de çok pahalı olduğu görünüyor.