İş Hukukunda kötüniyet tazminatının şartları nelerdir
İşçi işveren arasındaki uyuşmazlıkların biri de kötüniyetli feshtir. Peki kötüniyet tazminatının koşullarının oluşup oluşmadığı nasıl tespit edilecektir ? Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar öneli tanınmak suretiyle ya da ihbar…
Fesih hakkını kötüye kullanan işveren 4857 sayılı yasanın 17. maddesince ihbar sürelerine ait ücretin 3 katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Pozitif Hukuktaki dayanağı 17. madde olup kötüniyet tazminatı’ adı verilmektedir.
Kötüniyet tazminatına hak kazanma ve hesabı yönlerinden 4857 sayılı İş Kanununa göre ‘iş güvencesi kapsamında olan işçiler’ yönünden kötüniyet tazminatına hak kazanılması mümkün değildir.
1475 sayılı İş Kanununda, “işçinin sendikaya üye olması, şikayete başvurması” gibi sebepler kötüniyet halleri olarak örnekseme biçiminde sayıldığı halde 4857 sayılı İş Kanununda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması nedenine bağlı fesihlerin kötüniyete dayanmaktadır.
Kötüniyet tazminatı; ihbar önellerine ait ücretin üç katı tutarı olarak belirlenmiş ve ayrıca ihbar tazminatının ödenmesinin gerektiği kurala bağlanmıştır. Buna göre 5 yıl çalışan işçi kötüniyetli olarak işine son verilmiş ise 8 haftalık ihbar tazminatı, 24 haftalık kötüniyet tazminatı,20 haftalık kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Toplamda 5 yıl çalışan işçi 52 haftalık tazminat alacaktır. İşçinin brüt maaşı 3.000 TL olduğu düşünüldüğünde 39-40.000 TL tazminat alacaktır. Bu hesap kabaca yapılmış olup kıdem tazminatı aylık diğer ihbar ve kötüniyet tazminatı ise haftalık olarak hesaplanacaktır. İşçinin ayrıca varsa zararı da karşılanacaktır. Fazla mesai, ücret,izin , ikramiye gibi hakları da varsa alınabilecektir.
İşçinin tazminat hesaplanırken 4857 sayılı İş Kanunun 17. maddesinin son fıkrasındaki düzenleme kötüniyet tazminatını da kapsamakta olup, bu tazminatın hesabında da işçiye ücreti dışında sağlanmış para veya para ile ölçülebilir menfaatler dikkate alınmalıdır (Yargıtay 9.HD. 12.6.2008 gün 2007/21422 E, 2008/15336 K). Her olayın oluş şekline göre kötüniyetin varlığı araştırılmalıdır. 01.10.2015