İşçiler ve sendika temsilcileri: Kod 29'u birlikte mücadeleyle yenebiliriz
Hasret Gültekin KOZAN Kocaeli Kısa çalışma ödeneğinin (KÇÖ) sona ermesiyle ücretsiz izin uygulamasının ve Kod 29 ile işten atmaların önünün açılacağını belirten Gebzeli işçiler ve sendika temsilcileri birlik olma ve…
Grevlerinde 102 günü geride bırakan Baldur İşçisi Erkan Kaya, verdikleri mücadele sonucu grevden önce Kod 29 ile işten atılan 5 işçinin siciline konulan bu kodu sildirdiklerini söyledi. Sendikaları Birleşik Metal-İş’in girişimleri sonucu Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporla işten atma kodlarının değiştirildiğini aktaran Kaya, “Burada ilk atılan 5 kişi içerisinde ben de varım. Çalışma Bakanlığı müfettiş gönderdi, bir rapor hazırlandı. Kod 29 ile işten atılmamız kaldırıldı, Kod 24’e çevrildi. Bu süreç 5 aydır sürüyor, biliyorsunuz bürokrasi yavaş ilerliyor ülkemizde. Şu anda Kod 29 Türkiye’nin kanayan yarası. Derdini anlatana kadar zaten aylar geçiyor” dedi.
"İŞÇİLERİN ÖRGÜTLÜ OLMASI LAZIM"
İşçileri daha zor günlerin beklediği uyarısında bulunan Kaya, şunları söyledi: “KÇÖ’nün kalkmasıyla ücretsiz izinler ve Kod 29 ile işten atlamalar artacak. İşveren yasal boşluğu her türlü dolduruyor. İşçilerin gerçek anlamda rahat etmesi için Kod 29’un da kaldırılması lazım. İşçilerin her şeyden önce örgütlü olması lazım, tek başına yapılacak bir şey değil bu. Bu ülkede yönetenleri biz işçilerin seçtiğinin farkına varmamız lazım. Yasalar çıkarken hep işverenin istediği gibi çıkıyor, işçinin istediği gibi bir yasa çıkmıyor. İşin enteresan tarafı da, bu ülkede 600 tane milletvekili var, içlerinde kaç işçi var? Bizim derdimizi o Mecliste kim anlatacak? Tok açın halinden anlamaz.”
"SESİMİZİ ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR"
Fatma Tulumtaş 5.5 yıldır CPS Otomotiv’de çalışıyordu. Patronun iflas ilan ettiği gerekçesiyle haklarını vermediği fabrikada alacakları için mücadele eden Tulumtaş, “Kod 29 hükümet tarafından patronların eline altın tepsiyle sunulan bir silah” dedi. Yaşananlara sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayan Tulumtaş, “Bir yandan da insanlar ücretsiz izne çıkartılıyor, düşük ücretle geçinmeye mahkum ediliyor. Emek ve insanların sağlığı hiçe sayılıyor. ‘Çark dönüyor’ diyorlar ama burada nefesler son buluyor, canlar yitiriliyor. Bu durum umursanmıyor, insanların hayatı çok değersizleşti. İşçiler bir makineymişçesine kullanılıyor. Biz bu yaşananlara karşıyız, bunun için de sesimizi çıkarmamız gerekiyor. Birlik olmalıyız, tepkisiz kalmamalıyız. ‘Eyvallah’ deyip geçiştireceğimiz bir mesele değil, hayatımızı ve geleceğimizi etkiliyor bu konular. Yıllardır çalışıyor, geleceğimiz için birikim yapıyoruz ama buna bile göz koyuyorlar. Bizim buna göz yummamamız lazım” diye konuştu.
Ümit Gürler Migros Depo işçisi. O da Kod 29 ile işinden olan ama mücadelesini sürdüren bir işçi. Pandeminin başından bu yana artan iş yoğunluğu, baskı, mobbing ve uzun çalışma saatlerine karşı çıktıkları için DGD-SEN’e üye olduklarını ifade eden Gürler, şöyle devam etti: “Sendika üyeliğimizi duyan Migros patronları bizi önce ücretsiz izne gönderdi, sonra da Kod 29 ile işten attı. 3 ayı aşkın süredir ‘Kod 29 iptal edilsin, kölece çalışma şartları düzeltilsin’ diye direniyoruz. Hem patron, hem de devlet baskısına karşı direniyoruz. Üç defa darbedilerek gözaltına alındık.”
"ASIL AHLAKSIZ SİZSİNİZ"
Kod 29’u birlikte mücadele ederek yenebileceklerini dile getiren Gürler, “Şimdi direnişimizi Migros Yönetim Kurulu Başkanı olan Tuncay Özilhan’ın villasının önüne taşıdık. Bu villanın bulunduğu mahalleye Kaymakamlık keyfi bir şekilde eylem yasağı getirdi. 90 gündür iş yasaları uygulansın, Anayasa’da belirtilen sendikal haklar uygulansın diye direniyoruz. Ceza ve yasaların sadece işçilere işlediği düzeni reddediyoruz. Yasalar önünde eşitlik talebimiz devam ediyor. Bizi Kod 29 ile ahlaksızlıkla suçlayan patronlara ‘Asıl ahlaksız sizsiniz’ diyoruz. Çünkü anayasal haklarını kullanan işçileri işten atmak ahlaksızlıktır. Birlikte mücadele edersek Kod 29 gibi bir ahlaksızlığı yenebiliriz” diye konuştu.
"İŞSİZLİK FONU İŞÇİLERE AKTARILSIN"
Birleşik Metal-İş Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Selçuk Çiftçi, bu süreçte çıkartılan yasalar açısından işçi sınıfı adına olumlu bir gelişme beklemediklerini söyledi. “KÇÖ adı altında uygulamadan faydalanan işçi arkadaşlarımız en azından ücretlerine yakın bir ödeme alabiliyorlardı” diyen Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “SGK tarafında birçok kayıp da olsa aylık maaşlara yakın bir ücret alınıyordu. Bunun sonlanmasıyla birlikte en can alıcı nokta ücretsiz izinlerin daha yaygın kullanılacak olması. Bir sonraki aşamada da bunun artık yasalaşması gündeme gelecek. KÇÖ’yü olumlu bir düzenleme olarak görmüyoruz ama ücretsiz izin ile kıyasladığımızda farkı görüyoruz. Bizim işçilerimizden kesintilerle oluşturulan İşsizlik Fonu’nun işçilere aktarılması gerektiğini düşünüyoruz. İşçilerin oluşturulacak bir yöntemle hiçbir kayıp yaşamadan bu süreci atlatabileceğini düşünüyorum.”
Kod 29’un patronlar tarafından “ahlaksızca” kullanıldığını ifade eden Çiftçi, “Daha çok, yeni örgütlenme arayışı içerisinde olan arkadaşlarımızın muhatap olduğu bir uygulama oldu Kod 29. Genele baktığımızda patronların kendilerini meşru gördüğü bir zemin yaratıldı. KÇÖ’nün bitmesiyle ücretsiz iznin ve Kod 29’un daha fazla yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Biz Kod 29’un patronlar tarafından ahlaksızca kullanıldığını düşünüyoruz. Bu durum iştahlarını da kabarttı. Örgütlü örgütsüz her türlü dirence rağmen herhangi bir olumlu adım yok. Patronlar ve onun hükümeti aldıkları kararlardan geri adım atmıyorlar. Bu durumun yaratacağı sorunlar daha da derinleşecek, daha olumsuz bir seyre doğru işçi sınıfımızı sürükleyecek” ifadelerini kullandı.
"NASIL KARŞI KOYACAĞIMIZI PLANLAMAMIZ GEREKİYOR"
Petrol-İş Gebze Şube Başkanı ve Gebze Sendikalar Birliği Dönem Sözcüsü Eyüp Akdemir, hem ekonomik hem de sağlık alanında krizin devam ettiğini söyleyerek KÇÖ uygulamasının devam etmesi gerektiğini belirtti. Patronların krizi fırsata çevirdiğini söyleyen Akdemir, “Biz örgütlü olduğumuz işyerlerinde en başında söyledik, hiçbir şekilde ücretsiz iznin önünün açılmayacağını belirttik. Bugünden baktığımızda KÇÖ’nün kaldırılması doğru bir zaman değil. Bunu hükümetin kendisi de biliyor aslında. Bugün krizin devam ettiğini, çalışma hayatında özellikle otomotiv ana ve yan sanayinde ciddi duruşların olduğu bir dönemde, ham madde krizlerinden tutun da üretim sahalarına değin etkileyen bir durum var ortada. Kriz hem sağlık, hem de ekonomik açıdan devam ediyor. Haliyle bu süreç devam ettiği için KÇÖ’nün de devam etmesi gerekiyordu. Sendikalı işyerlerinde bununla bir şekilde baş ediyoruz ama sendikasız işyerlerinde işverenler işçiyi Kod 29 üzerinden tazminatsız bir şekilde çıkartmayı ön plana alıyor. Onların da işlerine geldiği için, bunu fırsata çeviriyorlar” dedi.
Örgütsüz işçilere örgütlenme çağrısı da yapan Akdemir, bundan sonrası için kafa yorulması gerektiğini dile getirerek, “Sendikalar bu süreci yönetecektir, bundan şüphemiz yok ama çalışma hayatını nelerin beklediğine dair kafa yormamız gerekiyor. Bununla ilgili sendikalar ve akademik yapılar, bir çalıştay oluşturarak üzerine düşünmemiz gerekiyor. Pandeminin ardından söylendi ya, ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diye. Eskisi gibi olmayacak şeyler bizim hayatlarımız üzerinden olacak. Çalışma hayatı üzerinden, yaşam biçimimizden olacak. Bu değişiklikleri sistem bize planlarken biz bunlara nasıl bir karşı duruş ortaya koyacağız? Bunları da bizim kendi içimizde planlamamız gerekiyor. Bu süreçte özellikle örgütsüz işçilere seslenmek istiyorum, bu süreci en az hasarla atlatabilmek için sendikalarda örgütlenmelisiniz” diye konuştu.
"ÜCRETSİZ İZİN AÇLIĞA MAHKUM EDİYOR"
Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Necmettin Aydın, ücretsiz izin uygulamasının başlı başına bir sorun olduğunu söyledi. KÇÖ’nün normal şartlarda devam etmesi gerektiğini söyleyen Aydın, ücretsiz izin ile işçilerin açlığa mahkum edildiğini belirterek, “2018 yılından bu yana aslında Türkiye bir ekonomik sıkıntı yaşıyor. Pandemiyle birlikte de son 1 yıldır KÇÖ’nün kapsamı genişletildi. İşçilerin mağduriyet yaşamaması adına bu kullanıldı, iyi de oldu. Tabii bu konuyu istismar eden firmadalar da oldu. Bundan sonrasında ücretsiz izin uygulamasının devam etmesi, KÇÖ’nün kaldırılması çalışanlar açısından olumsuz bir süreci birlikte getirecek. Sendikalı olan yerlerde belki bunu çok fazla yapamazlar ama sendikasız yerlerde muhtemelen büyük bir işsizlikle karşı karşıya kalacağız. Bu KÇÖ’nün normal şartlarda devam etmesi gerekiyordu. Çünkü ücretsiz izin başlı başına bir sorun. İşverenlerin keyfi tutumu nedeniyle işçileri açlığa mahkum ediyorlar, bunun bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
İşten atmaların yasaklanmasının tamamen söylemde kaldığını vurgulayan Aydın, şunları söyledi: “İşverenler Kod 29’u kullanarak patır patır işçi atıyor. İşveren kıdem ve ihbar tazminatı vermiyor, İŞKUR da işsizlik sigortası vermiyor. Burada hem devlet, hem de patronlar kazanıyor. Burada mağdur olan işçiler. Bu güne kadar sendikamız, bu konunun çok büyük bir mağduriyet yarattığını ifade etti. Çorum’da Ekmekçioğlu işçisi arkadaşlarımızın verdiği mücadele ile başladı, daha sonra Baldur’da gördük. İşverenler işçi arkadaşlarımızı yüz kızartıcı suç ile işten attılar ama biz bunları mahkeme kararlarıyla düzelttirdik. Yüz binlerce işçi bu durumda. Aslında işverenler kendi ahlaksızlıklarını işçi arkadaşlarımızı suçlayarak gösterdiler. Biz Özer Elektrik’te, Baldur’da, HSK’de sendikamızın mücadelesini sürdürüyoruz. Geç de olsa müfettiş kararlarıyla bunları tespit ettirdik.”
KOD 29 KIYIMI: 2020’DE 177 BİN İŞÇİ ATILDI
DİSK-AR’ın açıkladığı verilere göre 2020 yılında 177 bin işçi Kod 29 bahanesiyle işten çıkarıldı. Kod 29 gerekçesiyle günde ortalama 500 işçi, işinden edildi.
DİSK-AR tarafından yapılan açıklamada, “DİSK-AR tarafından CİMER başvurusu ile SGK’den elde edilen verilere göre 2020 yılında 176 bin 662 işçi Kod 29 nedeniyle işten çıkarıldı. 34 bin 145 kadın ve 142 bin 517 erkek işçi Kod-29 bahanesiyle işten çıkarıldı. Böylece Kod 29 ile işten çıkarılanların sayısı ayda ortalama 14 bin 772 ve günde ortalama 491 kişi oldu. Kod 29 ile işten çıkarılan işçiler kıdem tazminatı ve ihbar öneli/tazminatı alamıyorlar. Ayrıca Kod 29’dan çıkarılan işçiler İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşverenlerin uzun yılardır, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatı haklarını gasbetmek için başvurdukları bu yöntem, kovid-19 döneminde uygulanan işten çıkarma yasağını delmek için de kötüye kullanılıyor” dendi.