Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı sezonu başladı
SAMSUN İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığının (KKKA) her yıl Mart-Kasım ayları arasında görüldüğünü ve Haziran-Temmuz aylarında en yüksek seviyeye çıktığını belirtti.
Dr.Kasapoğlu, "Kene tutunmasından sonra 10 gün kendimizi halsizlik, iştahsızlık, ateş, vücut ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi bulgular yönünden takip etmeliyiz ve bu şikayetlerden herhangi birisi oluşursa zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıyız" dedi. İl Halk Sağlığı Müdürü Mustafa Dr. Kasapoğlu, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin hayvanlardan insanlara keneler aracılığıyla taşınan bir virüsün oluşturduğu bir hastalık olduğunu dile getirdi. Dr. Kasapoğlu, Hastalığı yapan virüs kenelerin konakladığı hayvanlara bulaşmasına rağmen hayvanlarda ve kenelerde hastalık belirtisi göstermemektedir. İnsanlarda ise virüs ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ilerleyen vakalarda vücudun değişik yerlerinde kanama gibi bulgularla seyreden Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalığına sebep olmaktadır dedi. HAZİRAN-TEMMUZ'DA ARTIYOR Hastalığın Türkiyede ilk kez 2002 yılında görülen ve 2003 yılında tanımlanan hastalığın her yıl Mart-Kasım ayları arasında görüldüğünü ve Haziran-Temmuz aylarında pik yaptığını söyleyen Dr.Kasapoğlu, "İçinde bulunduğumuz aylarda bağ bahçe işlerinin artması, hayvanların meralara çıkmaya başlaması ve aynı zamanda havaların ısınması nedeniyle vatandaşlarımızın kenelerle teması artmaktadır. Bu nedenle her sene bu mevsimlerde vatandaşlarımıza kenelerden korunma yöntemlerine dair hatırlatmalar yapılması önemlidir" diye konuştu. VÜCUT İYİ KORUNMALI Halk arasında yavsı, sakırga, kerni olarak da bilinen kenelerin yaşamaları için Türkiyenin coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahip olduğunu belirten Kasapoğlu, Keneler özellikle hayvancılığın yapıldığı; orman kenarı, parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otlakların bulunduğu yerlerde yoğun olarak bulunurlar. Bu tür yerlere gidildiğinde korunmak için mümkün olduğunca vücutta açık kısım kalmamasına özen gösterilmeli. Örneğin pantolon paçalarının çorap içine alınması, çizme giyilmesi, kenelerin daha kolay fark edilebilmesi amacıyla açık renkli elbiseler tercih edilmeli ve kenelerin vücuda girebileceği yerlerin kapatılması gerekmektedir" dedi. Kenenin tutunmalarının sıklıkla ağrısız olduğu için, genellikle kişilerin keneyi tutunduktan çok daha sonra hatta kene kan emerek şiştikten sonra fark ettiklerine dikkat çeken Halk Sağlığı Müdürü Dr.Mustafa Kasapoğlu, Özellikle vücutta diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar kontrol edilmelidir. Eğer vücudumuza tutunmuş bir kene görürsek, keneyi vücudumuzdan ne kadar kısa sürede uzaklaştırırsak hastalık riski de o kadar azalır. O nedenle vücuda tutunan kene, hiç vakit kaybedilmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla, eldiven, naylon poşet veya bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens ile ezilmeden çıkarılmalıdır. Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır" diyerek sözlerine şöyle devam etti: KRİTİK 10 GÜN Kene tutunmasından sonra 10 gün kendimizi halsizlik, iştahsızlık, ateş, vücut ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi bulgular yönünden takip etmeliyiz ve bu şikayetlerden herhangi birisi oluşursa zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir." 2015'DE 29 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Öte yandan Sağlık Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yayınlanan bilgilere göre 2015 yılında Türkiye genelinde 718 KKKA vakası görülürken hastalık nedeniyle 29 kişi hayatını kaybetti.