Korumanın Başkenti Safranbolu
Safranbolu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ve Tarihçi, Seyahat Yazarı, Profesyonel Turist Rehberi Saffet Emre Tonguç, Kurumsal Konuşmacı, Eğitimci, Seyahat Yazarı Serda Büyükkoyuncu ve Butik Oteller Türkiye ekibinin ağırlandığı ‘Zamanın Durduğu…
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ve "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Safranbolu’ya, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse ev sahipliğinde düzenlenen gezi renkli anlara sahne oldu. İki kadın girişimci Nurhayat Coşkun ve Ece Basmacı Karalar’ın kurduğu ‘Yereli Takip Et’ organizasyonuyla planlanan gezinin ilk durağı ‘Şehir’ bölgesi olarak bilinen Safranbolu Çarşısı’ydı. Tarihi Belediye Binası önünde Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse ile buluşan Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu, Araştırmacı, Yazar ve Profesyonel Rehber Aytekin Aytekin mihmandarlığında evleriyle ve konaklarıyla ün kazanmış Safranbolu’nun tarihe tanıklık etmiş sokaklarında retrospektif bir tarih ve kültür turu gerçekleştirdiler. Cinci Han, Kahve Müzesi, Demirciler Çarşısı, Yemeniciler Arastası ve Hıdırlık ziyaretinin ardından İmren Lokum Konak’a hareket edildi.
Somut mirasın yanında soyut mirasların da yöre halkı tarafından korunarak yaşatıldığı Safranbolu’nun folklor geleneklerinin günümüze taşınan yegâne örneklerinden ‘Kına Gecesi’, İmren Lokum Konak’ta Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı tarafından temsil edildi. Temsilin açılışı Safranbolu Belediyesi Eski Başkanlarından Kızıltan Ulukavak tarafından yapıldı. Ulukavak şöyle konuştu: “Safranbolu, ismini safran bitkisinden almış olmasına karşın, safran kenti olarak değil, tarihsel bir kent olarak ünlenmiştir. Anadolu'da tarih içinde Safranbolu'dan çok daha önemli büyük kentler varken, onların değil de Safranbolu'nun öne çıkması, başka kentlerde eski evlerin yerini büyük beton bloklar halinde yüksek apartmanların almasına karşın, Safranbolu'da eski Türk-Osmanlı yaşam biçimini simgeleyen 1.000'den fazla evin sokaklar boyunca, mahalleler halinde dimdik ayakta olmasındandır. Safranbolu'da ata yadigârı, baba mirası evleri korumak ve baba ocağını söndürmemek geleneği sosyal bir kural olarak benimsendiğinden aynı ailenin tüm kuşakları dedeler, nineler, babalar, evlatlar ve torunlardan oluşan ‘Ataerkil’ aile olarak uzun yıllar boyu hep aynı evde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu yüzden Safranbolu ‘Kendini koruyan kent’ ve ‘Açık hava müze’olarak tanımlanır. Ataerkil aile yaşamının gereklerine uygun olarak en az iki, üç katlı çok odalı olarak yapılan Safranbolu evleri, ‘çekirdek aile’ adı verilen anne baba ve çocuklardan oluşan aile biçimine dönüldüğü 1900'lü yılların ortalarından itibaren el değiştirmeye başlayınca ve yeni maliklerin böyle evlerde oturma gelenek ve görenekleri olmayınca artık Safranbolu yasal ve yönetsel önlemlerle ‘Korunması gerekli kent’ konumuna girmiştir. Böylece tarihsel çevrenin korunmasında da doğal çevre gibi duyarlılık gösterilmesi olgusuna 1975’te belediyenin girişimleriyle Safranbolu öncü olmuş ve ileriki yıllarda başka kentlere de öncülük etmiştir. Kentin korunması yolunda gösterilen yoğun çabalar sonucu Safranbolu 1994’te UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınmaya layık bulunmuştur. Son yarım yüzyıla yakın süredir Safranbolu kent yönetiminde hangi sosyal ya da siyasal anlayıştan kişi ve gruplar görev almış olsalar da Safranbolu'yu
koruma olgusundan hiç ödün verilmemiştir. Değerli Belediye Başkanımız Elif Köse, Safranbolu'yu koruma ve tanıtma konusundaki çalışmaları ve girişimleri büyük bir başarı ile gerçekleştirmektedir."
Yereli Takip Et kurucu ortağı Nurhayat Coşkun: “Biz “Yereli Takip Et” olarak şehirleri birer kültür elçisi ve yaşanmışlıkların canlı belleği olarak ele alıyoruz. Tam da bu nedenle yaşamsal köklerin, yerel değerlerin ve şehir hikâyelerinin peşindeyiz.” dedi.
Yereli Takip Et kurucu ortağı Ece Basmacı Karalar ise şunları söyledi: “1994 yılında UNESCO tarafından, ihtiva ettiği istisnai ve evrensel kültürel varlıkları bakımından Dünya Miras Listesi’ne dâhil edilen Safranbolu’nun ilk durağımız olması elbette tesadüf değil. Safranbolu evlerindeki en temel mimari unsurlardan biri, evlerin birbirinin günışığını ve manzarasını kapatmayacak şekilde inşa edilmeleri. Birbirine saygı unsuru üzerine temellenen bir kent dünya mirası olmayı fazlasıyla hak ediyor.”
Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı’nın temsil ettiği kına gecesinde, İmren Lokumları konuklara Safranbolu’nun yöresel lezzetlerinden safranlı zerde ikram etti.
İlk günün akşamında Bağlar’da yer alan Havuzlu Köşk’te İmren Lokumları ev sahipliğinde düzenlenen akşam yemeği, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse katılımı ile gerçekleşti. Safranbolu Düğün Menüsü’nün servis edildiği akşam yemeğinde Başkan Elif Köse şöyle konuştu: “Yereli Takip Et ekibine teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Pandemi sürecinde İnstagram aracılığı ile Safranbolu’yu tanıtmak için, Safranbolu’ya daha önce hiç gelmemiş önemli konukları, konularında uzman kişileri bularak cumartesi akşamları programlar yapıyorduk. Sonra Ece Basmacı Karalar ile konuştuk ve böyle bir organizasyona karar verdik. Safranbolu önemli kültürel mirasa sahip bir kent. Böylesine güzel bir gezi ile Safranbolu’yu konuklarımıza tanıtmaya çalıştık. Umarım amacımıza ulaşmışızdır. Çünkü uzman ve kaliteli programlar yapan kişilerin Safranbolu’ya dikkat çekmesi bizim için çok önemli. Safranbolu’da Belediye Başkanı olarak göreve başladığımda şunu fark ettim; birbirini besleyen şekilde hem hizmet kalitesi, hem de buraya gelen turistin alım gücü düşük. Bu bağlamda bu sıkıntıların giderilmesi için çalışmalar yaptık. İşte bu çalışma da bunun bir parçası… Safranbolu’yu yarım günde gezilecek bir yer olarak düşünmek yanlış. Sıkıntımız Safranbolu’daki kültürel değerleri bilmeyenlerin gelmesi. Amacımız burayı ev ev, sokak sokak ziyaret edecek insanları buraya getirebilmek. Bu kapsamda Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği ile de çalışmalar yapıyoruz.”
Saffet Emre Tonguç: “Osmanlı'nın o naif geleneklerinin pek çok güzel yansımalarını gördük Safranbolu'da. En güzellerinden birini de ‘Kına Gecesi’ seremonisi olarak deneyimledik. Safranbolu'da terzilerin yanına çırak verilen kız çocuklarının evlenme çağına dek hem zarafet hem de usta terzilik öğrenmelerinin en güzel arz-ı endam yeri elbetteki günler süren düğünler ve kına geceleri olmuş. Annelerin oğullarına kız beğenme yarışı için bundan iyi fırsat olmaz diye düşünülmüş olsa gerek ki Safranbolu düğünleri 5 gün sürmekteymiş. Pazartesi çeyiz yerleştirme yapılır, hem resmi hem imam nikâhı kıyılırmış. Salı gelin hamamı günüymüş. Akşamında sağdıç gecesi yapılırmış. Çarşamba çok önemli çünkü oğlan evinde ev yerleştirme, kız evinde kına gecesi yapılırmış.1 altın karşılığı avucunu zorla açan gelinin avuçlarına kına yakılır, öğütler verilir kah hüzünle, kah keyifle çalgılar çalınır danslar edilirmiş. Perşembe erkekler hamamı günü, ardından hoca ve dört aminci çocukla gelin alınır, dualarla yeni evine uğurlanırmış. Cuma semetinde sağdıçlar, gelin ve dileyen davetliler bolca oynar, ikramlar sonrasında da herkes evlerine yolculanırmış. Bize bu harika kına gecesini hazırlayıp sunan Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı gönüllülerine ben ve ortağım Serda Büyükkoyuncu ile tüm ekibimiz adına çok teşekkür ederiz.” ifadelerini kullandı.
Serda Büyükkoyuncu: “Neredeyse Osmanlı topraklarına geçtiği halini korumayı başarmış nadir ve nadide bir şehir, bir mimari sanat şaheseri Safranbolu. Bembeyaz evleri yanyana dizilmiş inciler gibi, yer altındaki maden cevherlerine nazire yapan yapılar, çizilmiş mücevherler gibi... Safranbolu'ya
gelmek için sayısız sebep Safranbolu'yu gezmek için sayısız mürettep güzellik var. Eğer gelirseniz de Tarihi Belediye Binası, Cinci Han, Kahve Müzesi, Demirciler Çarşısı, Yemeniciler Arastası, Hıdırlık, İmren Lokum Konak, Dereköy Gizli Cennet, Kent Müzesi ve daha nicesi var.” diye konuştu.
Safranbolu’yu Safranbolu yapan; evleri, konakları ve kentin mirasına sahip çıkan yerlileridir…
‘Bir Safranbolulu’nun Penceresinden’ kitabında şöyle der Kızıltan Ulukavak; “İnsandan arınmış bir kent, belirli bir süre sonra ören yeri konumuna girer. İnsanlar fanidir, ancak onların kurduğu, geliştirdiği kentler, sonraki kuşaklar tarafından sahiplenilirse, işte ancak o zaman eski bir yerleşim yeri ölümsüzleşebilir ve uzun bir zaman dilimi sonunda tarihsel bir kent olma özelliği kazanır.” Safranbolu’da da evleri, konakları ve kültürü yaşatan, kentin ihtiva ettiği mirasa sahip çıkan yerlileridir…
Safranbolulu Paçacıoğlu Ailesi’nin Bağlar bölgesinde bulunan, aslına uygun ve her detayı ince ince düşünülerek restore edilmiş Paçacıoğlu Bağ Evi’nde konaklayan Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu, organizasyonun ikinci gününe Safranbolulu İlhan-Yılmaz Kavuşturucu çiftinin sahibi olduğu Kavuşturucu Konak’ta sabah kahvesi içerek başladı. Kavuşturucu Ailesi, sımsıcak Anadolu insanının samimiyeti ile konukları karşıladılar.
Yeşil Çizme Doğa Evi’ni ziyaret etmek için Kavuşturucu Konak’tan hareket edildi ve ardından Safranbolu’nun ününe vesile lokumlarının pakete ulaşan yolculuğuna tanıklık etmek için İmren Lokum İmalat Atölyesi gezildi. Öğle yemeği için Safranbolu Dizdar Taş Değirmen’de Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı Şefik Dizdar ile bir araya gelen ekip, son olarak Eski Hükümet Konağı’nı ziyaret ederek günü tamamladı.
Safranbolu sokak aralarında, Safranbolu insanını, tarihi, gelenekleri, sanatı, yaşanmışlıkları, kültürü, yerel lezzetleri, folkloru yâd ederek, yerinde deneyimleyerek dolu dolu geçen iki gün, damaklarda doyumsuz bir tat bıraktı.
Türkiye’nin yerel kültürlerini deneyimlemek için; @yerelitakipet İnstagram hesabını takip edebilirsini