Meclis'te tarihi toplantı
ASKERİ darbe girişiminde bombaların hedefi olan TBMM Genel Kurulu'ndaki özel oturum, şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Meclis Başkanı İsmail Kahraman, İstiklal Marşı'nın diğer kıtalarını da okudu.…
KAHRAMAN: EGEMENLİK DUVARIMIZDA YAZILDIĞI GİBİ MİLLETE AİTTİR ASKERİ darbe girişimi nedeniyle olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu'nda hitap eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Egemenlik herhangi bir silahlı güce ait değildir duvarımızda yazdığı gibi egemenlik millete aittir. Demokrasiyi Türkiye benimsemiş ve özümsemiştir. Polisimiz büyük fedakarlıkla gayret etmiştir. Ve inanıyorum ki kısa zamanda toplumumuz normal hayatına dönecektir" dedi. "BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANIDIR" Meclis Başkanı Kahraman, Genel Kurul'da gerçekleştirilen özel oturumda askeri darbe girişimine ilişkin konuştu. Bunun bir terör olduğunu ve başarılı olamadığını vurgulayan Kahraman, "Milletimize geçmiş olsun diliyor bir daha böyle kara günler yaşanmamasını temenni ediyorum. Bu bir terör. Başarılı olamamış. Devlet bu olayın sorumlularının ortaya çıkmasını layık oldukları cezayı alması inşallah sağlayacaktır. Kalkışma yapan küçük bir azınlıktır. Emir ve komuta zincirinin dışına çıkmış devlete isyan etmişlerdir bu kalkışmayı yapanlar. Şimdi sağduyumuzu koruyarak kararlılığımızdan bir şey yitirmeden çalışma birlik ve beraberlik zamanıdır. Bu millet tarihinde pek çok kötü badireler atlatmış ve feci günler yaşamıştır. BU günlerde geçecektir. Dün akşam TBMM burada bir demokrasi nöbetinde bulundu. Hiçbir parti farkı gözetmeksizin aynı ruh ve duyguyla bir arada olundu. AKP, MHP ve CHP vekilleri yetkilileri buraya geldi. HDP EŞ Başkanı Demirtaş beni Diyarbakır'dan aradı ve bu toplantıya katılacaklarını her türlü darbeye karşı olacaklarını ifade ettiler" ifadelerini kullandı. "KISA ZAMANDA TOPLUMUMUZ NORMAL HAYATINA DÖNECEK" Türkiye'nin demokrasiyi benimsediğini ve özümsediğini belirten Meclis Başkanı Kahraman, "Grubu olunan dört partinin ortak metinin birlikte okuyacağız ve topluma sunacağız. Saldırganlar tarafından öldürülen bütün vatandaşlarımıza rahmetler diliyorum. Ve Silahlı kuvvetlerimizin dürüst ve vatanına bağlı kesimine başta olmak üzere darbeye boyun eğmedikleri başarısız olmasını sağladıkları için taktir ve şükranlarımı arz ederim. İnanıyorum ki bir daha böyle bir gün olmayacaktır. Demokrasi nöbeti tutan bütün halkımıza teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Egemenlik herhangi bir silahlı güce ait değildir duvarımızda yazdığı gibi egemenlik millete aittir. Demokrasiyi Türkiye benimsemiş ve özümsemiştir. Polisimiz büyük fedakarlıkla gayret etmiştir. Ve inanıyorum ki kısa zamanda toplumumuz normal hayatına dönecektir. Gazi Meclis'imizi dik duruşu ile egemenliğe hakkıyla sahip çıktığı için tebrik ediyorum ve 15 Temmuz Demokrasi Bayramımızı kutluyorum" diye konuştu. GENELKURMAY BAŞKANI AKAR GENEL KURUL'DA Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşması sırasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da Genel Kurul'a geldi. Meclis Genel Kurulu'na ayrıca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in de katıldığı görüldü. BAŞBAKAN YILDIRIM: MİLLETE DARBE YAPMAYA KALKANLAR DARBE YEMİŞTİR AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan özel oturumdaki konuşmasında, "Vatan Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, havaalanlarında 81 vilayetin her köşesinde AK Partililer, CHP'liler, HDP'liler, MHP'liler el ele verdiler. Tek yürek oldular. Tek ortak eylem yaptılar. Milletin bu mesajını anladık, dediler. Milletin kenetlenin mesajını okuduk; dediler. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız. Diyorum ki inadına demokrasi, inadına milli irade, inadına barış, inadına kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbe yemiştir. Darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Bugünün yıl dönümüdür. Demokrasi Bayramı günüdür" dedi. İSTİKLAL MARŞI'NIN SON KITASINI OKUDU Başbakan Binali Yıldırım, Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Sözlerinin başında İstiklal Marşı'nın son kıtasını okuyan Yıldırım, askeri darbe girişimine karşı sokağa dökülen halka ve mücadele gösteren güvenlik güçlerine teşekkür etti. Şehit ailelerine seslenen Yıldırım, "Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan; tankların önünde birer kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla bayrağının hürriyetini, milletinin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor; mekanları cennet olsun diyorum. Hepsini bu yüce Meclis'in çatısı altında saygıyla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine özellikle sesleniyorum. Üzülmeyin, hüzünlenmeyin onlar peygamberlikten sonraki en büyük rütbeye, şehitlik mertebesine ulaştılar. O kahramanlar düne kadar sizin evlatlarınızdı ancak bugün milletin, hepimizin evlatları oldular. Yaralı kardeşlerimizi selamlıyorum, hepsine acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı. "BAŞKOMUTANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A DİK DURUŞUNDAN DOLAYI TEŞEKKÜR EDİYORUM" Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi parti liderleri ve medya organlarına da teşekkür eden Başbakan Yıldırım, "Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi buradan bu yüce Meclis'in çatısı altından yürekten selamlıyor; böyle kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız, başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'a dirayetli, dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi partilerimizin genel başkanlarına, Meclis gruplarına dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımıza her biri birer Alparslan, her biri birer Fatih olan polislerimin alnından öpüyorum. Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatanını, milletini, bayrağını seven; demokrasiye gönülden bağlı her subayının, uzman er ve erbaşlarının alınlarından öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir duruş sergileyen basın yayın organlarımıza, medya temsilcilerimize buradan özellikle teşekkür ediyorum. Sivil toplum örgütlerimize, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sela okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum" diye konuştu. "YA DEMOKRASİ YA ÖLÜM DİYEREK, BU SALONDA DİMDİK DURDUNUZ" Askeri darbe girişiminde bombaların hedefi olan TBMM'ye gece gelerek, demokrasiye sahip çıktığını belirttiği milletvekillerine seslenen Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: "Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak, TBMM'ye geldiniz. Işıkları yaktınız. Genel Kurul'u açtınız. Ya demokrasi ya ölüm diyerek, bu salonda dimdik durdunuz. Milletin Meclis'inin üzerine bombalar yağdırmaya başladılar. Silahlarla taradılar. Bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başında hissettiğinizi biliyorum. Dünya parlamentolarına, dünya demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz. Millet sokakta istiklaline sahip çıkarken, siz de milletin vekilleri olarak burada demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla tarih bu yüce Meclis'i bir daha yazdı. Bu tavrınızla Türkiye'nin talihini değiştirdiniz. Yüzlerce yıl unutulmayacak bir dayanışma, bir kardeşlik, bir iş birliğini sergilediniz. Milletimizde sonra en büyük övgüyü bu Gazi Meclis, sizler hak ediyorsunuz" "24 ST GEÇMEDEN ELLERİ YANDI, TETİKLERE BASAN ELLERİ KIRILDI" Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Parti ayrımı yapmaksızın bu yüce Meclis'in her bir üyesini, her bir milletvekilimizi selamlıyor; milletim adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. TBMM, Gazi Meclis 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, en uzun, en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal kuvvetleri Polatlı'ya kadar gelmişlerdi ama bu Meclis'e dokunamadılar. Dokunmadılar. 1960'ta darbe yapanlar, Meclis ruhuna saldırsalar bile Meclis'in bedenine saldıramadılar. 12 Eylül cuntacıları Meclis'i bombalamadılar, 28 Şubat darbecileri Meclis'e dokunmadılar ancak dün gece öyle canice, öyle alçakça bir saldırı gerçekleşti ki millet iradesinin tecelli ettiği Meclis'in hem ruhunu hem de bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, bunlar kılığında teröristlerdir, canilerdir. Gözleri dönmüştü. Gözlerini kan bürümüştü. Cinnet halindeydiler. İhanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak bilmedikleri şuydu. Milletin evine dokunanın eli yanar. Milletin evine el uzatanın o eli kırılır. Milletin evine saldıranın ocağı söner. İşte daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara, o tetiklere basan elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü" "BUGÜN HAYATLARI SÖNMÜŞ DARBECİLER GÖZÜNÜN ÖNÜNE GELECEK" Hiçbir darbe girişiminin yapanların yanına kar kalmadığını hatırlatan Yıldırım, "Bugün burada tarihe bir not düşmek isterim. Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, bin yıl bu milletin evine; milli iradenin tecelli ettiği bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı. Bundan sonra da kalmayacak. İnşallah bugünden itibaren hiç kimse milletin evine ve milletin iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir. Ama geçiren de olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir" dedi. "SİYASİ PARTİLERİN ORTAK SESLE DARBEYE 'HAYIR' DEDİKLERİ GÜNDÜR" Bugünün yeni bir gün olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Bugün büyük bir badirenin altından 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin Meclis dışındaki tüm siyasi partilerin ortak bir sesle, darbeye 'hayır' dedikleri; demokrasiye birlikte sahip çıktıkları gündür. Milletimize, istiklalimize, bayrağımıza, devletimize ve Meclis'imize yönelik saldırıda nasıl bir araya geldiğimizi, nasıl kenetlenebildiğimizi bütün dünyaya bugün gösterdik. Bugün bir milattır. Gece boyunca sergilenen, bugün burada sergilenen dayanışma inanıyorum ki yeni bir sürecin de başlangıcıdır. Bu ruhla biz terörü de yeneriz, bu ruhla yaralarımıza sararız. Bu birliktelik ruhuyla Allah'ın izniyle Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız" ifadelerini kullandı. "DARBEYİ KENDİLERİ YEMİŞTİR" Meclis'teki 4 siyasi partinin de askeri darbe girişimine karşı birlik olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bugün acı bir hadisenin arkasından çoğalan umutların günüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı olarak Meclis'imizle bugün oluşan birliktelik ruhuna sımsıkı sahip çıkacağımızın sözünü milletimin huzurunda veriyorum. Vatan Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, havaalanlarında 81 vilayetin her köşesinde AK Partililer, CHP'liler, HDP'liler, MHP'liler el ele verdiler. Tek yürek oldular. Tek ortak eylem yaptılar. Milletin bu mesajını anladık, dediler. Milletin kenetlenin mesajını okuduk; dediler. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız. Diyorum ki inadına demokrasi, inadına milli irade, inadına barış, inadına kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbe yemiştir. Darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Bugünün yıl dönümüdür. Demokrasi Bayramı günüdür. Hayırlı, uğurlu olsun diyorum" BAHÇELİ: HİÇBİR PARALEL YAPI BU ZEMİNİ ÇATLATAMAYACAK MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, askeri darbe girişimi nedeniyle olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu'nda hitap ederek, "Unutmayalım ki, Halaskar Zabitanlar dönemi çok geride kalmıştır. İhtilaleler, muhtıralar, cunta devirleri tarihin çöplüğüne çoktan atılmış ve üzeri küllenmiştir. Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Milli birlik ve kardeşliğimizin dayandığı zemin milli ve manevi ilkelere, tartışılmaz esaslara bağlıdır. Hiçbir çete, hiçbir paralel yapı, hiçbir terör örgütü, hiçbir darbe ve dağılma heveslisi mihrak bu zemini çatlatamayacak, nitekim huzur cellatlarının sonu her daim hüsran olacaktır" dedi. "SÖZÜN BİTTİĞİ PÜF VE KIRILMA NOKTASIDIR" MHP Lideri Bahçeli, Meclis Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen özel oturumda askeri darbe girişimine ilişkin konuştu. Türk demokrasisinin çok çetin bir imtihandan geçtiğini belirten Bahçeli, "Dün gece demokrasiye pranga vurulmak, darbe indirilmek istenmiştir. Göz göre göre millet iradesi çok açık saldırı ve suikasta uğramıştır. Türkiye'mizin diz çökmesi, omurgasının kırılması, milli varlığın tümden yıkılması maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış bir avuç düşman işbirlikçisi ortalığa çıkmıştır. Türk milleti tam kalbinden hançerlenmiştir. Şimdiye kadar hiç olmayan bir şey gerçekleşmiş ve Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarından bazıları rehin alınmıştır. Genelkurmay karargahı ise işgal edilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri içine yuvalanmış vatan ve millet hasımları dün gecemizi zehir etmiş, tarihimizde eşine az rastlanır bir ihanetin taraf ve failleri olmuşlardır. Türk demokrasisi çok çetin bir imtihandan geçmiştir. Şu kahredici hususa lütfen dikkat buyurunuz; çatısı altında bulunduğumuz Gazi Meclis havadan bombalanmıştır. Bu sözün bittiği püf ve kırılma noktasıdır. Emniyet binaları, devlet televizyonu, özel kanallar, istihbarat kuruluşları, yollar, köprüler, hava limanları, askeri üs ve bölgeler ablukaya alınmış, peş peşe saldırıya uğramıştır. Tanklar sokaklara çıkmıştır. 96 yıllık kutlu bir mazisi olan TBMM'nin bombalanması korkunç ve hepimizi dehşete düşüren bir hainliktir" ifadelerini kullandı. "DÜN GECE YAŞANANLAR KALLEŞ VE KANLI BİR TERÖR SALDIRISIDIR" Türk milletinin tamamının askeri darbe girişimiyle hedef alındığını savunan Bahçeli, "Böylesi bir çılgınlığı, böylesi bir hayasızlığı Milli Mücadele yıllarında yedi düvel bile yapmamış, yapamamıştır. Türk vatanın işgal yıllarında, bu barbarlığa, bu gözü dönmüş caniliğe hiçbir muhasım odak cüret ve cesaret dahi edememiştir. Gazi Meclis'e düşen ve isabet eden her bomba 79 milyon Türk vatandaşına değmiş, milli yüreklerde patlamıştır. Bu şerefsiz kalkışma, bu karanlık darbe girişimi yalnızca seçilmiş hükümet veya milletvekillerine değil, Türk milletinin tamamını hedef almıştır. Türkiye'nin tarihsel varlığından rahatsız olan, milletimizin birlik ve kardeşlik ruhundan ürken kanı bozuk çevre ve odaklar son kozlarını oynayarak ülkemizi kaosa mahkum etmeyi amaçlamışlardır. Aslında dün gece yaşananlar darbe teşebbüsü olduğu kadar aynı zamanda kalleş ve kanlı bir terör saldırısıdır. Ve bu saldırı Türk askerinin içinden devşirilmiş, kandırılmış, aklı çelinmiş veya buna çoktan teşne küçük bir grup tarafından icra edilmiştir. Demokrasi uçurumdan dönmüştür. Milli iradenin namus ve emanetleri son anda kurtarılmıştır. Milli iradeye sürülmek istenen kara leke yine milletimizin azim ve kararlığıyla temizlenmiş, derin komplo ve kumpas inançla püskürtülmüştür" diye konuştu. "CUNTA DEVİRLERİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ÇOKTAN ATILMIŞ VE ÜZERİ KÜLLENMİŞTİR" Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Bahçeli, "Unutmayalım ki, Halaskar Zabitanlar dönemi çok geride kalmıştır. İhtilaleler, muhtıralar, cunta devirleri tarihin çöplüğüne çoktan atılmış ve üzeri küllenmiştir. Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Milli birlik ve kardeşliğimizin dayandığı zemin milli ve manevi ilkelere, tartışılmaz esaslara bağlıdır. Hiçbir çete, hiçbir paralel yapı, hiçbir terör örgütü, hiçbir darbe ve dağılma heveslisi mihrak bu zemini çatlatamayacak, nitekim huzur cellatlarının sonu her daim hüsran olacaktır. Parti aidiyetimiz ne olursa olsun; siyasi, ideolojik ve dünya görüşümüzün pusulası neyi işaret ederse etsin, hepimiz Türk milletinin mensubuyuz, hepimiz bu cennet vatanın korku tanımaz neferleriyiz. Bizim müştereklerimiz zaman zaman bahse konu olan farklılıklardan daha fazladır. Anıda birsek, ati de bir ve beraber olacağız. Tarihimiz birse talihimiz de birdir. Çünkü biz büyük Türk milletiyiz. Başka bir Türkiye yoktur. Başka bir vatan coğrafyası da yoktur. Ne yapacaksak, neyi başaracaksak, nereye varacaksak demokrasinin sınır ve tahammül çemberinde kalarak bunları yapacak ve Allah'ın izniyle de başaracağız. Muzaffer bir millete hezimet yaşatmaya hiçbir melunun nefesi yetmeyecektir" açıklamasında bulundu. "DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKARAK BÜYÜYECEĞİZ" Türkiye'ye kast edenlerin yediğini içtiğini burunlarından getirmenin herkesin namus borcu olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu: "Türkiye Cumhuriyeti her musibeti def edecek karar, yeterlilik ve kuvvettedir. Gazi Meclis'e bomba atacak kadar gözü dönen çürümüşler de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir parçası, bir üyesi ahlaken ve esasen asla olamayacaklardır. Ülkemize kast eden vatan hainlerinden hesap sormak, bunların yediğini içtiğini burunlarından getirmek hepimizin namus borcudur. Demokrasiye sahip çıkarak büyüyeceğiz. Türk milleti müsterih olmalıdır; kötü, melanet ve şer emellere karşı tam bir kenetlenmeyle huzurlu ve aydınlık dolu geleceğe adım adım yürüyeceğiz. Yanılıp yenilip bu yürüyüşü durdurmaya yeltenenlerin elbette acıklı akıbetlerine katlanmaktan başka seçenekleri de olmayacaktır. Devlet tektir, bayrak tektir, dil tektir, ülke tektir, vatan tektir, millet sonuna kadar birdir, diridir, zalimlere karşı da tavizsizdir. Masum vatandaşlarımıza kurşun sıkan, milli kurum ve kuruluşları bombalayan; bu kapsamda 161 evladımızın şehadetine neden olan darbecileri şiddetle lanetliyorum. Hukukun bu hainlere bir daha gün yüzü göstermemesini temenni ediyorum. 15 Temmuz darbe girişiminde hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Türk milletine başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Rabbim bizleri her türlü bela ve düşmanca muamelelerden korusun. Kardeşliğimiz, milli ruh ve dayanışmamız yara almasın" "HİÇBİR ŞEYDEN HABERİ OLMAYAN MEHMETÇİĞİ SOKAKLARA ÇIKARANLAR..." Millete sabırlı ve soğukkanlı olmaları yönünde çağrıda bulunan MHP Lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu da hatırdan çıkarmayalım ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine sirayet etmiş kanserleşmiş hücreleri sökerek, keserek yok etmek; ama bunu yaparken de askerimizi tümden zan ve töhmet altında bırakmamak hepimize düşen milli bir sorumluluktur. Hiçbir şeyden haberi olmayan Mehmetçiği sokaklara çıkaranlar, ardından da linç edilmelerinin önünü açanlar, dahası insanımızı birbirine düşürmeyi planlayanlar işledikleri suçların son zerresine kadar hesabını vermelidir. Bugünkü ağır provokasyon ortamını fırsata dönüştürmeye çalışanlara karşı son derece dikkat edip uyanık olmak başlıca zorunluluktur. Bu itibarla aziz milletimiz sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır. Altını net olarak çiziyorum ki, milli tercih ve geleceğimizin güvencesi demokrasidir. Bundan da en ufak bir ödün verilmesi mümkün değildir. Milli refleks ve kararımız bin yıllık kardeşliğin idame ve devamıdır. Kararımızdan dönmeyeceğiz. Yerli veya yabancı; bölgesel veya küresel operasyonlara da sağlam ve sarsılmaz bir iradeyle cevap verip asla geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade etmeyi milli bir görev addediyorum. Hepimize geçmiş olsun diyorum. Ve bu darbe girişiminin siyasi ya da şahsi istismar konusu yapılmadan herkesin hissesine düşen dersi çıkarmasını umuyor, yüksek heyetinizi bir kez daha saygı ve muhabbetle selamlıyorum" KILIÇDAROĞLU: PARLAMENTER SİSTEMİN DARBE GİRİŞİMİNİ ÖNLEDİĞİNİ UNUTMAMAMIZ GEREKİYOR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, askeri darbe girişimi nedeniyle olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu'nda konuşarak, "Parlamenter demokratik sistemin önlediğini de unutmamamız gerekiyor bu darbe girişimini. Bu bir mirastır ve buna sahip çıkmak hepimizi ortak görevi. Darbenin bastırılması parlamenter demokratik sistemin olgunluğunu göstermektedir" dedi. "ORTAK PAYDA TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN CUMHURİYET VE DEMOKRASİYE BAĞLILIĞI" CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada darbe dönemlerinden sonra demokrasi adına ağır bedeller ödendiğini anımsatarak, dün gece yapılanın doğrudan bir darbe girişimi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, bunun Cumhuriyet'e yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayarak, "Oysa biz demokrasimizi güçlendirmek için anayasamıza öyle maddeler koyduk ki değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Nedir bunlar; Türkiye Cumhuriyeti demokratik, sosyal, laik bir hukuk devletidir diyoruz. İşin anahtarı burada. Her koşulda laikliği savunmak hukukun üstünlüğünü savunmak ortak görevi olmalıdır. Dün demokrasiye yapılan saldırıyı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, grubum ve bize oy verenler adına açıkça lanetliyoruz. Olay hepimizde derin üzüntü yarattı ve fakat ne mutlu ki bu süreç siyasette başından beri olması gereken ortak paydada bizleri birleştirdi. Bu ortak payda Türkiye Cumhuriyetinin cumhuriyet ve demokrasiye olan bağlılığıdır" ifadelerini kullandı. "MECLİS SONUNA KADAR DEMOKRASİYİ SAVUNACAK" Kılıçdaroğlu, demokrasinin aynı zamanda hukukun üstünlüğü, Anayasa'ya bağlılık, medya özgürlüğü, tarafsız ve bağımsız yargı demek olduğunu kaydederek, "Dün halkımız meydanlara çıktı darbeye karşı direnme hakkını kullandı. Hukukun çiğnendiği, hukukun üstünlüğünün reddedildiği hallerde demokrasinin, darbeyle yok edilmesinin istenmesi halinde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu dün gördük. Şunu kimse unutmasın. Bu meclis sonuna kadar demokrasiyi savunacaktır kimsenin endişesi olmasın. Cumhuriyetin değerlerini de bu meclis sonuna kadar savunacaktır. Bu meclise düşen tarihi bir sorumluluk var. Hep birlikte cumhuriyet ve özgürlükçü demokrasi bağlamında cepheyi genişletmek zorundayız. Herkes bu tarihi sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundadır" diye konuştu. "PARLAMENTER DEMOKRATİK SİSTEMİN DARBE GİRİŞİMİNİ ÖNLEDİĞİNİ UNUTMAMAMIZ GEREKİYOR" Darbe girişimini önleyen etkenin parlamenter demokratik sistem olduğunu vurgulayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bu darbe girişimi bize şunu gösterdi. Parlamenter demokratik sistemin önlediğini de unutmamamız gerekiyor bu darbe girişimini. Bu bir mirastır ve buna sahip çıkmak hepimizi ortak görevi. Darbenin bastırılması parlamenter demokratik sistemin olgunluğunu göstermektedir. Bu ülkede demokratik, özgürlükçü bir medyamız var. Medya darbecilerin yolunu kapattı. Dün televizyonları başında bu gerçeği gördük hepimizin gözleri önünde canlı yayında medya halkın doğru bilgilendirilmesini sağladı halka direnme hakkını kullanması konusunda cesaret verdi. Neden medya özgürlüğü diye ısrarla söyledik. Çağdaş demokrasilerde dördüncü güç medya" "DEMOKRASİ ÜZERİNDEKİ VESAYETİ ASLA KABUL ETMEMELİYİZ" Parlamentonun görevinin her türlü darbeye karşı olmak olduğuna işaret eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Darbecinin kimliği ve amacı ne olursa olsun teröre karşı nasıl ortak tavır koyuyorsak demokrasi üzerindeki vesayete karşı ortak tavır ve hedef koymalıyız. Demokrasi üzerindeki vesayeti asla kabul etmemeliyiz. Mademki milletin oyu değerli milli irade değerli demokrasi üzerinde km olursa osun makamı mevkii ne olursa olsun demokrasi üzerindeki vesayet bu parlamento izin vermemelidir vermeyecektir de. Demokrasiye yönelen her tehdit Türkiye'ye yönelen bir tehdittir. Anayasa ve hukukun dışına çıkanlar kim olursa olsun bunun bedelini mutlaka demelidir. Önümüzde kritik bir dönem olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Bu dönemi soğukkanlılıkla, yani hukuk içinde kalarak atlamamız gerekmektedir" BALUKEN: TÜRKİYE HALKLARI DARBE YAPMAK İSTEYENLERE ASLA PİRİM VERMEDİ HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, askeri darbe girişimi nedeniyle olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu'nda konuşarak, "Böylesi saldırılar ne dün ne yarın asla başarıya ulaşamayacaklardır. Bu tarz saldırıları yapanlar Türkiye'de halkın iradesine yönelik darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla pirim vermedi, boyun eğmedi ve eğmeyecektir" dedi. "BÖYLESİ SALDIRILAR NE DÜN NE YARIN ASLA BAŞARIYA ULAŞAMAYACAK" HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yerine HDP Grup Başkanvekili Baluken, yaptığı konuşmada darbe girişimini partisi adına lanetleyerek, "Parlamento ve halk iradesine yapılmış olan her türlü saldırıya karşı tutumumuz bugüne kadar net ve ilkeli olmuştur. Bu darbe girişiminin kontrol altına alınması partimiz z adına en büyük amaç olarak ortaya konmuştur. Halkın iradesini temsil eden parlamento bile savaş uçaklarıyla bombalanmıştır. Bu tablo bile ülkemizdeki demokrasinin nasıl büyük bir tehlike altında olduğunu ortaya koyması açısından önemlidir. Hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Böylesi saldırılar ne dün ne yarın asla başarıya ulaşamayacaklardır. Bu tarz saldırıları yapanlar Türkiye'de halkın iradesine yönelik darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla pirim vermedi, boyun eğmedi ve eğmeyecektir. Bizlerde HDP şahsında bu demokrasi mücadelesinin bir parçası olması onurunu paylaşmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "TİPİK ASKERİ DARBEYİ AŞAN KOMPLİKE BİR PLANLAMA" HDP'li Baluken, bu darbe girişimiyle 78 milyonun siyasi iradesinin hedeflendiğini kaydederek, "Akşam başlayan ve sabaha kadar devam eden halka resmi kurumlara siyasetçilere Meclis'e, havalimanlarına, basına ve bir çok noktasına dönük yapılan saldırılar ülkemiz siyaset tarihi açısından bir kırılma noktası olarak tarihe geçecektir. Dün akşamki darbe girişimi parlamentonun bombalanması yüzlerce sivil insanın sokak ortasında katledilmesi ve kurumlara yapılan baskınlarla tipik bir askeri darbeyi aşan vahşet katliam ve kaosu hedefleyen bir komplike planlamayla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koymuştur. Hedeflenen 78 milyonun tamamının siyasi iradesi olduğunu bir kez ifade ediyorum. Türkiye'de devleti ele geçirmeye çalışan iktidar kavgaları ve toplumsal kutuplaşmalar ülkeyi uçuruma sürüklemekteydi. HDP olarak darbe girişimine zemin hazırlayan tarihsel gerçeklerden birinin 7 Haziran'dan sonraki çatışmalı ortam olduğunu ifade etmekteyiz uzun süredir. Tankların şehirlere inmesi, demokrasi dışı güçlere yasal ve fiili güçler katarak darbe mekaniğini diri tutmuştur" diye konuştu. "BARIŞ YOKSA DARBE İHTİMALİ VARDIR" Darbenin panzehrinin barış ve demokrasi olduğunu vurgulayan HDP'li Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barış yoksa darbe ihtimali vardır. Ankara'da tankları ve savaş uçaklarını ortaya çıkaran tehlikeyi bu bakış açısı üzerinden ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu meclis kürsüsünde defalarca Cizre, Sur, Nusaybin, Şırnak'ta yaşananların Ankara, İstanbul, İzmir'de yaşanma ihtimaline dikkat çektik. Ne yazık ki bunu anlamamız için dün ki darbe girişiminin gerçekleşmesi beklendi" İZLEYİCİLER "İDAM İSTİYORUZ" DİYE BAĞIRDI Öte yandan izleyici locasındaki vatandaşlardan bazıları ayağa kalkarak "Dün yapılanları kınıyoruz ve idam istiyoruz idam" diye bağırdı.