Mehmet Şimşek Türkiye’de asgari ücret düşük değil
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT-Habertürk’te katıldığı canlı yayında ekonomi gündemine dair açıklamalarda bulundu. Şimşek, Türkiye’de asgari ücretin düşük olmadığını iddia etti
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk canlık yayınında ekonomi gündemine ilişkin açıklamalar yaptı.
Türkiye’nin gri listeden çıkışına dair değerlendirmelerde bulunan Şimşek listede bulunan Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin olduğunu belirtti.
Rezerv yeterliliği bakımından neredeyse IMF kriterini yakaladıklarını söyleyen Şikşek, geçen sene EYT’nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL olduğunu hatırlattı.,
Vatandaşın enflasyona ezdirilmediğini iddia etti
Programda asgari ücrete dair açıklamalar da yapan Şimşek, vatandaşı enflasyona ezdirmediklerini iddia etti. AKP döneminde asgari ücretin arttığını söyleyen Şimşek, gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücretin Türkiye’de olduğunu söyledi.
İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir. Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL.
Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:
Gri listeden çıkışımız bir ekip çalışması. Daha önce mevzuat çalışması yapılmıştı ama en önemlisi uygulamadaki etkinlikti. Gri listeye girmek kolay çıkmak zor. İçişleri ve Adalet Bakanlığımızın desteği olmasaydı bu listeden çıkamazdık. Haziran ayından bu yana bir araya geldiğim bütün hazine bakanlarıyla bu konuyu konuştuk.
Bizim finansal sistemimizin sağlıklı işlemesi ve itibarlı olması lazım. Listeden çıkmak büyük kazanım ama burada esas amaç Türkiye’nin güvenilebilir olduğunu ortaya koymaktı. Siyasi mülahazalar devreye girmesin diye FATF’ye bir mektup bile yazdık.
Son aylarda kaynak girişi güçlü oranda arttı. Şu an bu kaynak girişini nasıl yönetiriz onunla uğraşıyoruz. Sisteme çok döviz girince aşırı TL basıyorsunuz. Bu da likidite fazlası yaratıyor. Rezerv yeterliliği bakımından neredeyse IMF kriterini yakaladık. Yurt içi bankalarla olan swapları neredeyse 5 milyar dolara indirdik. Vadesi gelmişken kapatıyoruz. Swap hariç net rezerv artı 12 milyar dolara yükseldi. Döviz rezervlerini endişe kaynağı olmaktan çıkardık. Reel bazda lirada bir miktar değerleme oldu. Esas hedefimiz enflasyonu kalıcı şekilde düşürerek nominal kurlarda istikrar sağlamak. Gri liste kararından sonra Moody’s’in bunun olumlu yönde yansıyacağı yönünde değerlendirmesi var. Fon akışı son derece güçlü.
Terörizmin finansmanıyla mücadeleyi bir öncelik haline getirdik. Gri listeden Türkiye oy birliğiyle çıkarıldı. Tek bir ülke itiraz etmedi. Komşumuz Yunanistan bile ‘güçlü şekilde sizi destekliyoruz’ dedi. Listeden çıktık ama terörizmin finansmanıyla ilgili güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. MASAK’ın idari kapasitesi geliştirilecek. Yapay zekayı bu noktada devreye alacağız. Başardık, başarmaya devam edeceğiz.
Programın temelinde rasyonel politikalar ve yapısal reformlar var. Bu durum yatırımcı güvenini getiriyor. Bu durum reel kurda istikrarı getiriyor. O da beraberinde dezenflasyonu getiriyor. Programın özünde dengesizliklerin giderilmesi var. Türkiye’nin biriktirdiği dengesizliklerden bir tanesi dış açıktı. Geçen Mayıs ayında yıllık cari açık 57 milyar dolardı. Bu Mayıs ayında 26 milyar dolara muhtemelen inecek. Cari açık konusunda başarı sağlandı, bu başarıyı kalıcı hale getirmek lazım. Devletin aktif olarak işin içinde olduğu sanayi politikası ortaya koyacağız. Şu an rezerv birikimi şirketlerin ve vatandaşların portföy tercihleri ve dış kaynaktan geliyor.
İkinci dengesizlik bütçe açığıydı. Geçen sene seçimden önce muhalefetin popülist iteklemesiyle EYT geçti. Geçen sene EYT’nin yıllık maliyeti finansman maliyetiyle birlikte 724 milyar TL oldu. Bütçe dengelerinin iyileşmesinde oldukça mesafe kat ettik. Ama kat edeceğimiz yol var. Gelecek sene bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3’ün altına çekeceğiz.
Üçüncü dengesizlik büyümedeki dengesizlikti. Büyümede yeniden dengelenmeyi sağladık. Enflasyonun ana kaynağı iç talep kaynaklı büyüme. KKM’de 44 haftadır kesintisiz olarak düşüş var. Bu durum para politikasının çalışmasını engelleyen bir faktör. KKM’yi giderek bir sorun olmaktan çıkarıyoruz. Bugün itibariyle şirketlerin KKM’deki vergi avantajı son buldu. Artık şirketler için bir istisna yok. Bireylerin KKM’den kazandıkları da vergiye tabi olacak. KKM’den çıkış hızlanacak.
Kalıcı refah artışı için en önemli konu istihdamdır. Bir her sene ortalama 690 bin istihdam sağladık 20 yılda. Geçici olarak tabii ki ekonomide bir yavaşlama sürecine gireceğiz. Enflasyondaki düşüşle birlikte reel ücret artışları yaşanacak. Mayıs ayında enflasyon yükseldi diyebilirsiniz ama son 12 ayın enflasyonu o. Piyasalar temkinli, henüz programı tam satın aldılar diyemeyiz. Önümüzdeki 12 ay için yüzde 31 enflasyon bekliyorlar. Bizim için önemli olan yıl sonunda enflasyonun yüzde 42’nin altına düşmesi, o zaman alım gücünün hissedileceği bir döneme gireceğiz. Enflasyon aylık bazda önce yüzde 2’lere sonra yüzde 1’lere düşecek. Kurda istikrar da çok önemli, göreceli bir istikrar sağlanması da vatandaşa yansıyacak. Enflasyondaki düşüş kalıcı olacak.
Dolar/TL’de büyük dalgalar vatandaşları ve şirketleri tedirgin ediyor. Geçen sene mali itki vardı. Yüksek bütçe açığı yüksek enflasyon demek. Biz mali itkiyi geriye çekeceğiz. İnşaat maliyetlerinde artışın bu sene devamı için bir sebep yok.
Geçen sene KDV’yi artırmıştık ama bu sene bir KDV artışı gündemde değil. Enflasyonu artıracak vergi artışı söz konusu değil. Muhalefetin popülist söylemi olabilir ama biz bütün dengelere bakıyoruz. Muhalefetin popülist söylemine itibar etmeyeceğiz. Bizim tek bir amacımız var refah artışı ve refah artışının adaletli paylaşımı.
Gelecek sene bütçe açısından daha farklı bir noktada olacağız. Kazandığı halde vergi vermekten imtina eden kesimlerle mücadele edeceğiz. Türkiye’nin risk primi geçen yıl 700 civarındaydı bu sene 270 baz puanlara geldi. Bizim için önemli olan dengesizliklerin giderilmesi ve bunu da kalıcı hale getirmek. Vatandaşımız bize inansın. Evet kolay bir süreç değil bu. Türkiye’nin sorunlarına kolaycı çözümler yok.
Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz. Asgari ücret AK Parti hükümetlerinde dolar bazında ciddi oranda arttı. Haziran 2024 itibariyle asgari ücret 524 dolar. Bu sene reel olarak asgari ücret artmış olacak. Asgari ücret yüzde 49 arttı. İlk 6 ayda enflasyon yüzde 20’lerde olacak. Yıl sonunda enflasyon piyasanın beklediği gibi olsa bile yüzde 42-43’lerde olacak. Gelişmekte olan ülkelerde en yüksek asgari ücret bizde. Türkiye’de asgari ücret düşük değildir. Asgari ücreti vergi dışında bıraktık. Bu sene bunun bütçeye maliyeti 670 milyar TL.
EYT ile birlikte emekli başına çalışan sayısı 1,5 seviyelerine indi. EYT’yi meydanlarda kim pohpohladı? Muhalefet pohpohladı. Şimdi şu anda yaptıklarının aynısını yapıyorlar. Çünkü Türkiye’nin imkanlarına ve önceliklerine bakmamız lazım. Öncelik istihdamdır. Enflasyon yavaşlayacak, vatandaşlarımıza reel büyümeden pay vermeye devam edeceğiz. Sabırla yola devam edersek bu enflasyonu düşüreceğiz. Bütün kesimlerin bir süre sabır göstermesi gerekecek. 2025’ten itibaren küresel finansal koşullar elverişli olacak. Bu dış kaynak noktasında elimizi güçlendirecek. Vatandaşımız bize inansın çünkü biz vatandaşımızın, ülkemizin potansiyeline inanıyoruz. Evet kolay bir süreç değil. Bizler sihirbaz değiliz. Ekonomi yönetimi olarak biz kalıcı iyileşme peşindeyiz.
Yurt dışı çıkış harcından öğrenciler muaf olacak. Uygun görülürse bu rakam arttırılacak ve deprem için kaynak olarak kullanılacak.
Çift maaş almam mümkün değil. Başka yerde görev almam da mümkün değil. Ben ülkemi sevdiğim için şu an bu sorumluluğu taşıyorum.