ONURSUZCA YAPTIĞINIZ ALGILARINIZDA BOĞULACAKSINIZ

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Bolu İl Başkanı Harun Ceylan, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın, iki gün önce Öz Sağlık-İş Sendikasınca düzenlenen bir etkinlikte, Hak-İş’e bağlı sendikalar dışında kamuda taşeron işçileri…

Özel Güvenlik İşçi Hakları

“BİZ İŞÇİLERİMİZİ EMEKÇİ OLARAK GÖRDÜK VE BAŞ TACI YAPTIK”

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Bolu İl Başkanı Harun Ceylan, taşeron zulmüne 1999 yılında ilk dur diyerek mücadeleyi başlattıklarını ifade ederek, “Kamudaki taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması yönündeki ilk mücadeleyi Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası başlatmıştır. TÜRK-İŞ ve bağlı sendikalarının kamudaki taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması yönündeki bu çaba ve katkısı söz konusuyken, birileri bunu ısrarla görmek istememektedir. Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası olarak taşeron zulmüne 1999 yılında ilk dur diyerek mücadeleyi başlattık.  İşçilerimizi leş değil her zaman emekçi olarak gördük ve baş tacı yaptık.

2000 yılında Türkiye’ de ilk taşeron sözleşmesine imza attık. 2017 yılına kadar taşeron şirketlerle sözleşmeler imzalayıp, üyelerimiz adına 10 binlerce dava açarak taşeron üyelerimizin sözleşme haklarını asıl işverenlerden misli ile alarak hükümeti 2014 yılında yasal düzenleme yapmaya zorladık. 2000 yılından itibaren binlerce işkolları davası ve muvazaa davaları açarak mücadelemizi sürdürürken malum konfederasyon kadro yerine imtiyazlı şirketler önerisi getirmiş, iş kollarının aynı kalması için deklarasyon yayınlamışlar ve hala çaba içindedirler” dedi.

“ŞİDDETLE KINIYORUZ”

Ceylan, çalışanlara leş yakıştırması akıl tutulması ve emekçilere hakaret ettiğini belirterek, “Malum Konfederasyon Genel Başkanı sıfatındaki zevatın dün yaptığı ucube açıklamasında anayasal sendikal teşkilatlanma yapan Türk-İş’ imize ve sendikamıza leş kargası, çalışanlara ise leş yakıştırması akıl tutulması ve emekçilerimize hakarettir. Şiddetle kınıyoruz. Bu hadsizliğin cevabını değerli işçilerimiz sahada fazlasıyla verecektir” şeklinde konuştu.

“ONURSUZCA YAPTIĞINIZ ALGILARINIZDA BOĞULACAKSINIZ”

Ceylan, 2015 yılında Yol – İş Sendikasına üye 10 binlerce taşeron işçinin muvazaa davası yolu ile karayolları Genel Müdürlüğünde kadroya aldırılması başarısı kadro yolunu açtığını aktararak, “2015 yılında Yol – İş Sendikamıza üye 10 binlerce taşeron işçinin muvazaa davası yolu ile karayolları Genel Müdürlüğünde kadroya aldırması başarısı kadro yolunu açmıştır. Bu dönemde, sadece kamuda asıl işi yapan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi söz konusuyken, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapılmadan tüm taşeron işçilerin kadroya alınması” yönündeki talebi iletmiş, Sayın Cumhurbaşkanımız da dönemin Çalışma Bakanına, bu yönde bir talimat vermiştir. TÜRK-İŞ ve bağlı sendikalarının kamudaki taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması yönündeki bu çaba ve katkısı söz konusuyken, birileri bunu ısrarla görmek istememektedir. Sendikamız 2010 yılında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında taşeronda sözleşme yaparken, Öz Sağlık-İş Sendikası henüz kurulmamıştı. Bugün sahada yaptığınız baskı ve tehditlere rağmen işçilerimizi yıldıramayacak onursuzca yaptığınız algılarınızda boğulacaksınız” dedi.

“TAKDİR İŞÇİLERİMİZİNDİR”

Ceylan, TÜRK-İŞ’in son dönemde işçilerin hak ve menfaatlerine sekte vurulduğunu söyleyerek, “Hak-İş Genel Başkanına yakışmayan bu çirkin ifade, 2021 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü başta olmak üzere TÜRK-İŞ’in son dönemde işçilerin hak ve menfaatlerini diğer sendikal yapılarla birlikte savunma yönündeki çabalarına da sekte vurmuştur. Hem sendikal mücadeleye hem de çalışma hayatımıza zarar veren bu nezaketsiz ifadeleri, kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Takdir işçilerimizindir” ifadelerini kullandı.