Özel güvenlik görevlisin eşi ihmalde öldü
İzmir'de, sezaryenle yaptığı doğumda rahminde unutulan sargı bezi, defalarca kontrole gitmesine rağmen fark edilmeyen 22 yaşındaki Harika Kanık, vücudunun iltihaplanması sonucu 6 ay içinde yaşamını yitirdi. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun,…
Buca'da oturan Harika Kanık, çocukluk aşkı, özel güvenlik görevlisi 26 yaşındaki Figani Kanık ile evlendikten bir süre sonra bebek beklediğini öğrenerek, çifte sevinç yaşadı. Harika Kanık, 13 Nisan 2016 tarihinde özel bir hastanede doğum yaptı. Sezaryenle yapılan doğum ardından kızını kucağına alıp, annelik heyecanı yaşayan genç kadının karnındaki ağrı ve halsizliği geçmedi. Birkaç kez gittiği doğumu yaptıran kadın doğum uzmanı Dr. Ü.Ç., iddiaya göre, ağrıların sezaryenden kaynaklandığını belirterek, ağrı kesici almasını söyleyip genç kadını evine gönderdi. Bu sorundan kurtulmak için çare arayan Harika Kanık'ın rahatsızlığına teşhis konulamadı.
Doğumu yaptıran Dr. Ü.Ç., son olarak Kanık'ı, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gönderdi. Burada tedaviye alınan Harika Kanık'ın kanında yüksek miktarda iltihap bulundu. İltihabın tedavi uygulanmasına rağmen düşmemesi üzerine Harika Kanık ameliyata alındı.
SARGI BEZİ UNUTULDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Özel hastanede doğumu gerçekleştiren Ü.Ç.'nin, Harika Kanık'ın rahminde sargı bezini unuttuğu, bunun zaman içerisinde rahim duvarına yapışmasıyla oranın parçası gibi algılandığı, zehirlenme ve ardından vücutta iltihaplanmaya neden olduğu saptandı. Farklı bölümlerde uzmanlaşmış cerrahların çağırıldığı 6 saat süren ameliyatta, Harika Kanık'ın rahminin tamamı ile idrar kesesinin bir bölümü alındı.
Operasyondan sonra yoğun bakım ünitesine alınıp uyutulan Kanık, vücuduna yayılan iltihabın organlarında yarattığı tahribatın tedavi edilememesi üzerine, ameliyattan 8 gün sonra 23 Ekim 2016 tarihinde kurtarılamadı.
SUÇ DUYURUSU VE TAZMİNAT DAVASI
Acı olay ile yıkılan Harika Kanık'ın eşi ve ailesi, yaşadıklarına isyan etti. Aile adına avukatları, başta doğumu yaptıran doktor olmak üzere sorumluluğu bulunanlar hakkında hem savcılığa suç duyurusunda bulundu hem de İzmir 5'inci Tüketici Mahkemesi'nde 330 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı. İzmir 5'inci Tüketici Mahkemesi'ne avukatı aracılığıyla yanıt gönderen Dr. Ü.Ç.'nin avukatı yanıt dilekçesinde, kendilerinden başka herkesi suçlarken, şöyle dedi: "Müvekkilim 13 Nisan 2016 tarihinde Harika Kanık'ın sezaryenle doğum yapmasını sağlamıştır. Ölüm olayı ise aylar sonra, 23 Ekim 2016 tarihinde meydana gelmiştir. Görevini eksiksiz yerine getirmiştir. Harika Kanık'ın tedavisini asıl gerçekleştiren Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'dir. Tanı önerilen tarih ile ölüm tarihi arasındaki 4 aylık sürede, tedavisinin yapılamamış olması, ölüm olayında diğer kişi ve kuruluşların sorumluluğunun bulunduğunu ortaya koymaktadır. Tamponların sayılması, kaydedilmesi ve gerekli özelliklere sahip tampon kullanılması müvekkilimin görev ve yetkisine girmemektedir. Tamponun unutulduğu iddiasına ilişkin müvekkilimin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Harika Kanık'ın ölüm sebebi ameliyat sırasında tamponun unutulması olarak kabul edilse dahi, tüm sorumluluk Özel H. Hastanesi'ne aittir. Tamponların sayımı ve kaydedilmesi, müvekkilimin değil, ameliyatta bulunan hemşirenin görevidir."
KUSURLU BULUNDULAR
İstanbul'daki Adli Tıp 1'inci İhtisas Kurulu, doğumu yaptıran Dr. Ü.Ç. ile malzeme sayımından sorumlu olan ameliyathane hemşiresi H.C.'yi kusurlu buldu. Dr. Ü.Ç. ile hemşire H.C. hakkında taksirle ölüme neden olmaktan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ü.Ç. ve H.C.'nin yargılanmasına başlandı.
MESLEKTAŞLARI DA KUSURLU BULDU
Aile adına avukatları Nilüfer Atılgan Balcı, İzmir Tabib Odası'na da şikayette bulundu. Bunun üzerine oluşturulan kurul, ölüme neden olduğu öne sürülen Dr. Ü.Ç.'nin ifadesine başvurdu. Dr. Ü.Ç., Tüketici Mahkemesi'ne gönderdiği savunmasına benzer ifadeler kullanıp suçsuz olduğunu ileri sürdü. Heyet, suçlanan hemşire H.C.'yi de dinledi. Konuyla ilgili karar veren İzmir Tabip Odası, doktor Ü.Ç.'yi 3 ay meslekten men etti. Kararların gerekçe bölümünde, "Ameliyat bölgesinde yabancı cisim unutulması ciddi bir özensizlik olarak değerlendirilmiş, hastanın vefatı ile sonuçlanmış süreçte Ü.Ç.'nin hata ve ihmali olduğu kanaatine varılmıştır" denildi