SECURİTAS'TA KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRILMAYA SON
Antalya Havalimanı'nda çalışan Özel Güvenlik Görevlilerine yönelik SECURİTAS firmasının ayrımcı tutumu, baskıcı uygulamaları ve hem Uluslararası Çalışma Sözleşmelerine hem de Türkiye yasalarına aykırı olan ağır çalışma koşulları derhal son bulmalıdır.
SECURİTAS'TA KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRILMAYA SON!
Türkiye'nin en büyük Havalimanlarından biri olan ve hem Türkiye'nin hem de dünyanın dört bir yanından insanın Antalya iline ilk adımını attığı yer olan Antalya Havalimanı'nda Özel Güvenlik Görevlileri taşeron marifetiyle çalıştırıldıkları Securitas firmasının baskıcı uygulamalarına maruz kalmaktadır.
Securitas firmasının Türkiye'deki en büyük projesi olan Antalya Havalimanında bu firmaya bağlı olarak 1100 Özel Güvenlik Görevlisi çalışmakta ve bu güvenliklerin büyük bir çoğunluğu da Güvenlik-İş Sendikası'na üye bulunmaktadır. Çalışanlarının sendikalaşması ve kendi haklarını aramasından rahatsız olan Securitas firması Güvenlikler üzerinde baskı oluşturabilmek için birçok yöntem kullanmaya çalışmış ancak sendikamızın ve sendika üyesi Güvenlik Görevlilerinin mücadelesi sonucu bu çabalar boşa çıkartılmıştır. Ancak Özel Güvenlikler üzerinde baskı kurma çabalarından vazgeçmeyen Securitas firmasının en son icraatı Güvenlikleri farklı renklerde yaka kartı ipliği ile fişleyip görev alanlarını kısıtlıyarak ve sabit görev alanları belirleyerek cezalandırma yöntemine gitmesi oldu
Bir baskı aygıtı olarak yaka kartı uygulaması
Antalya Havalimanında hizmet vermekte olan Özel Güvenlik görevlilerini, aynı statülere ve eğitim sertifikalarına sahip olmalarına rağmen 5 ayrı görev alanına ayıran Securitas firması, bu 5 ayrı görev alanını da farklı renklerde 4 ayrı yaka kartı ipliği (beyaz, kırmızı, sarı, mavi renklerde) ve rozetle (uçak rozeti) biçimsel olarak gruplandırmaktadır. Özellikle kırmızı ve sarı renkteki ipliklerin temsil ettiği görev alanları Securitas firmasının çalışanlar üzerinde kurmaya çalıştığı bir baskı mekanizması olarak kullanılmaktadır. Kırmızı renkli ipliğin görev alanının havalimanının dışarısı olması, bu alanda çalışan Güvenliklerinde 8 saat boyunca (yazın sıcakta, kışın soğukta) ayakta beklemek zorunda olması (özellikle yaz aylarında artan iş yoğunluğu dolayısıyla molaların kullanılmasına dahi izin verilmemektedir) bu alanda çalışan Özel Güvenlikler için adeta bir işkenceye dönüşmektedir. Sarı rengin temsil ettiği görev alanında bulunan güvenlikler ise 8 saatlik çalışma günü boyunca Havalimanının ilk giriş alanında arama cihazları başında ayakta durarak gelen yolcuları karşılama ve yönlendirme görevinde bulunmaktadır.
Bu kırmızı ve sarı renkle ifade edilen alanda çalıştırılmaya zorlanan Güvenliklerin birçoğunun cihaz operatörlük sertifikası bulunması, bu uygulama başlamadan önce iş gününün belli bir kısmında veya tamamında cihazların başında oturarak operatörlük görevini sürdürürken bu uygulama ile dışarıda veya içeride ayakta duracak şekilde çalıştırılmaya zorlanması ve dinlenme haklarının yoğun iş günü gerekçe gösterilerek gasp edilmesi SECURİTAS firmasının bir baskı uygulaması olduğunun en açık kanıtıdır. Özellikle bu iki alanda görevlendirilen özel güvenlik görevlileri, bu uygulamadan önce mavi renkli yaka kartı ve uçak rozeti ile temsil edilen görev alanlarında çalışabilirken sendikal mücadelede ön planda olduğu, ağır çalışma koşullarına tepki gösterdiği, hak gasplarına karşı sessiz kalmadığı, yıllık izin veya rapor haklarını kullanmak istediği için kırmızı ve sarı renkli yaka kartlarının temsil ettiği görev alanlarında çalıştırılmaya zorlanmaktadır.
SECURİTAS, UNI Global ile imzaladığı Küresel Sözleşmenin geriğini Türkiye'de yerine getirmemektedir Açıkca bir baskı politikası olan bu uygulama derhal son bulmalıdır. Eski uygulamaya geri dönülmelidir ve bundan sonra Securitas çalışanlarını ilgilendiren her kararda çalışanlarında görüşü alınmalıdır. Antalya Havalimanı'nda çalışan Özel Güvenliklerin iş hayatındaki yaşadığı sorun sadece bununla sınırlı değil. Türkiye'deki işçilerin ve çalışanların sendikasız ve güvencesiz çalışmasını fırsat bilen Securitas firması imzaladığı Uluslararası Küresel Sözleşmeleri unutarak, Türkiye'de aldığı hiçbir projede çalışanlarına adil ücret politikası, güvenceli iş ve çalışma haklarına uygun bir imkan sunmuyor. Securitas firmasının UNI Global Sendikası ile imzaladığı Küresel Sözleşmeyi hiçe sayan Türkiye'deki çalışma politikasının küçük bir modelini en büyük projesi Antalya Havalimanı'nda görebiliriz. Antalya Havalimanı'ndaki Özel Güvenlikler mesaileri boyunca neredeyse dinlenmeyerek tüm gün ayakta çalışmaya zorlanmaktadır. Özellikle yaz sezonu ile birlikte havalimanında yolcu yoğunluğunun artmasını bahane eden Securitas firması Havalimanı'nın güvenliğini sağlayabilmek için daha fazla Özel Güvenlik istihdam etmesi gerekirken, şuan Antalya Havalimanı'nda iki güvenlikçinin yapması gereken işi bir güvenlik yapmaktadır. Yaz sezonu için istihdam ettiği az sayıda güvenliğide 6 aylık veya 8 aylık sözleşmelerle işe alarak sürekli işten çıkarma tehdidi ile karşı karşıya bırakmakta, mevsimlik işçi gibi çalıştırmaktadır. Kölelik koşullarına son! Adil bir ücret ve insanca bir çalışma Bu yoğunluk ve yeterli sayıda Özel Güvenlik istihdam edilmemesi Antalya Havalimanı'nda çalışan güvenliklerin yemeklerini bile zamanında yiyememelerine neden olmaktadır. Çoğu zaman Özel Güvenliklerin yemek molaları iş yoğunluğu bahane edilerek iki saatten fazla geciktirilmektedir. Bu yüzden güvenlikler aç bir şekilde Antalya Havalimanı'nın güvenliğini sağlamaya zorlanmaktadır. Normalde 45 dk. veya 1 saat olması gereken yemek molaları ise yine iş yoğunluğu bahane edilerek 20 dakikaya kadar düşürülmüştür. Antalya Havalimanı'nda asgari ücretten biraz fazla bir ücrete çalıştırılan Özel Güvenliklere Securitas firması “modern kölelik” koşullarını dayatmaktadır. İsveç kökenli uluslararası bir firma olan Securitas'ın, UNI Global Sendikası ile çalışma koşullarının düzenlenmesi ile ilgili bir Küresel Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu küresel sözleşme içeriğine göre Securitas proje aldığı tüm ülkelerde çalışanlarının adil ücret alma, sendikalaşma ve çalışma haklarını, başta ILO Sözleşmesi olmak üzere insan ve çalışma hayatını düzenleyen uluslararsı sözleşmeleri tanıyacağını taahhüt eder. Ancak bunu taahhütün Türkiye'de yerine getirilmediğini sadece Antalya Havalimanı örneğinden bile görmekteyiz.
Uluslararasu bir firma olan Securitas imzaladığı küresel sözleşmeye uymalı, çalışanlarının sendikalaşması önünde engel olmamaya ve çalışanlarına “modern kölelik” koşullarını dayatmak yerine küresel sözleşmelerde belirtilen adil ücret ve sosyal haklarını tanımalıdır. sizde paylaşın
Güvenlik-İş SendikasıGökhan KESKİ