Sendika başkanları fona karşı mücadele kararlı olmalı
Kıdem tazminatının fona devrine karşı olduklarını belirten sendika başkanları 'sendika ayrımı yapmadan mücadeleyi örgütlemeliyiz' diyor
Kıdem tazminatının fona devrine karşı olduklarını belirten sendika başkanları 'sendika ayrımı yapmadan mücadeleyi örgütlemeliyiz' diyor. Sendika başkanları Türk-İş'in ' Fona devir genel grev sebebidir' kararını hatırlatarak bir an önce mücadele ağını kurmak gerektiğini belirtti.
TÜRK-İŞ HİÇBİR PAZARLIK İÇİNDE OLMAMALI
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk: Bu konuyla ilgili Türk-İş Genel Kurulunda birkaç sendikayla ortak bir önerge vermiştik. Fona devir genel grev sebebidir, hiçbir şekilde Türk-İş bunun altına imza atmayacaktır şeklinde. Önerge oy birliğiyle, ayakta alkışlarla kabul edilmişti. Onun için Türk-İş’in bu konudaki tutumu bugün açısından çok anlaşılabilir değil. Oturacağız, hiçbir şey yapmayacağız, Meclise gelince genel grev yapacağız düşüncesi bu işi savmaktır. Bunu kabul etmektir. Türk-İş’in genel kurul kararına uygun davranması, hiçbir pazarlık içerisinde olmaması lazım. Biz bölgelerde genel üye toplantıları yapıp süreci anlatıyoruz. Önümüzdeki günlerde de çeşitli girişimlerimiz olacak. Sendikalara ve konfederasyonlara da sizin aracılığınızla çağrı yapıyorum. Başta Türk-İş olmak üzere konfederasyonların harekete geçmesi gerekiyor.
SENDİKA AYRIMI YAPMADAN BİR MÜCADELE AĞI KURMALIYIZ
DERİTEKS Genel Başkanı Musa Servi: Fona devri, kıdem tazminatının ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Hükümet kıdem tazminatını alamayanlar içinmiş gibi propaganda ediyor ama gerçek bu değil. Mesela bizim işkolumuzda yüzde 50 oranında kayıt dışılık var. Kayıt dışı çalışan işçi zaten alamıyor. Hükümet işçiyi düşünüyorsa öncelikle kayıt dışı çalışmayı önlemeli. Kıdem tazminatı da giderse işçilerin elinde kazanılmış haklardan hiçbiri kalmayacak. Konfederasyon ve sendika ayrımı yapmaksızın ortak hareket edilmesi, emekten yana tüm kesimlerle birlikte bir mücadelenin başlatılması gerekiyor. Ne yapmamız gerekir? Bu konuyla ilgili bildiri kaleme aldık, geniş bir şekilde dağıtacağız. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Örgütsüz işçilere de seslenmemiz gerekiyor. Çünkü tüm işçileri kapsıyor. Sendika ayrımı yapmadan ortak bir mücadele ağını örmemiz gerekiyor. Bu konuyla ilgili temsilciler kurulu toplantımızı yapacağız, rotamızı çizeceğiz.
BİZE HENÜZ BİR TASLAK GELMEDİ
KOOP-İŞ Genel Başkanı Eyüp Alemdar: Kıdem tazminatı konusunda mevcut hakların korunması gerekiyor. Kıdem tazminatı fona devredilecekse fonun hazine garantili olması gerekiyor. Mevcut haklar devam etsin, bu gönüllü bir sistem olsun. Bize henüz bir taslak gelmedi. Türk-İş olarak taslağı gördükten sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz. Taslaktan sonra genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısı da yapılabilir.
BU FON ÖNCEKİLERDEN DE KÖTÜ OLACAK
BASIN-İŞ Genel Başkanı Savaş Nigar: Biz her şekilde kıdem tazminatının kaldırılmasına karşıyız. Mevcut durumun korunmasını ve alamayanlar için basit düzenlemeler yapılmasını istiyoruz. Mesela iflas eden bir işyerinin kıdem tazminatının ücret garanti fonundan karşılanabileceğini düşünüyoruz. Bir gün bile kıdemin alınabilmesinin yolu açılmalı. Ödeyecek durumda olmasına rağmen ödemeyen işverenlere karşı yaptırımlar uygulanabilir. Mevcut yasa ile işçilerin yüzde 80’inin kıdem tazminatı alamadığına inanmıyoruz. İşsizlik fonunun ne için kurulduğu belli, ancak çoğu işsiz arkadaşımız fondan faydalanamıyor. Bu fondan GAP’a, duble yollara kaynaklar verildi, teşvikler verildi. Madem böyle ciddi bir fon var işçilerin kıdem tazminatı alabilmesi için kullanılsın. O kadar fon tecrübemiz var ki hepsi fiyasko oldu. Bunun öncekilerden daha kötü olacağını düşünüyoruz.
Kıdem tazminatının kaldırılmasına Türk-İş ve DİSK karşı çıkıyor, Hak-İş’in ise bu konuda bir tepkisi yok. Türk-İş’in kıdem tazminatının kırmızı çizgi ve genel grev nedeni olduğuna dair genel kurul kararı var. Bu genel kurul kararı uygulanabilir, kitlesel tepkiler gösterilebilir. Yine kıdem tazminatında yapılacak düzenlemeye karşı çıkılırken 30 günden taviz verilmemesi gerektiğini söyleniyor. Ancak 30 gün konusunda taviz verilmese de fonda biriken para faizle değerlendirilebilecek, kamu borçlanma senetlerinde değerlendirilecek. Bu durumda kıdem tazminatının yine tavanın altına doğru düşeceğini düşünüyorum.
EN UFAK BİR GERİYE GİDİŞİ KABUL ETMEYİZ
TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat: Herhangi bir taslak elimize ulaşmadı, biz de gelişmeleri medyadan izliyoruz. Kıdem tazminatı düzenlemesi alamayanlar alsın diye bir çalışma yapılıyor güya. Gerçekten öyle midir? Şu an kıdem tazminatı alamayanların çoğu, işyerinde bir yılı doldurmadığı için tazminat alamıyor. O zaman ufak bir düzenleme ile herkesin çalıştığı kadarını alması sağlanır. Ayrıca mevcut sistemde ücret garanti fonu da var. Üç aya kadar ödenebiliyor. Orada bir düzenleme yapılabilir. Yüzde 80 tazminat alamayan var deniyor. Ben buna inanmıyorum. Eğer öyleyse katkı sunarız. Şu an 30 gün üzerinden ödeniyor. Eğer gerçekten işçinin lehine yapılacaksa bu oranlar korunmalıdır. Sadece yeni işe girenlerin düzenlemeye alınması gibi tartışmalar varsa o zaman bizden gizlenen bir şey var demektir. Kıdem tazminatında var olan en ufak bir geriye gidişi kabul etmeyiz, alamayanlar ile ilgiliyse onun çaresi kolay. Ancak kıdem bir yük olarak görülürse sorun var demektir.
GENEL GREV KARARI UYGULANMALI
TEZ KOOP-İŞ Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu: Kıdem tazminatı konusunda Türk-İş’in genel kurur kararı var. Bunun üzerine tartışmak yanlıştır. Mevcut haklarımızdan herhangi bir şekilde geriye dönüş varsa ya bu karar uygulanmalı ya da yeniden genel kurulu toplayıp bu karar değiştirilmelidir. 30 günden geriye dönüş olursa gibi tartışmamak gerekiyor. Eğer işçilerin lehine düzenleme yapılmak isteniyorsa bir yıldan az çalışan işçilerin de kıdem tazminatı hakkı olması gerekir. Ayrıca istifa eden işçilere de kıdem tazminatı hakkı verilmeli. Bir işçi çalıştığı yerde memnun olmayabilir ve ayrılmak isteyebilir. Düşünün 5 sene çalışan bir işçi istifa ediyor ve 5 senelik emeğini alamıyor. Eğer işçilerin yararına düzenleme yapmak istiyorlarsa 12 Eylül ile getirilen tavan sınırlaması kaldırılabilir. Kıdem tazminatı konusunda yapılmak istenen değişikliğin işçiye bir yararı olduğunu düşünmüyoruz.