Soma'da 'yandaş' sendikanın patronlarla imzaladığı sözleşme ortaya çıktı!
Soma'daki işçi katliamından sonra maden şirketleriyle toplu sözleşme imzalayan "yandaş" ve "sarı" sendika Maden İş'in, işçilerin pek çok kazanılmış hakkını eriten sözleşmesinin maddeleri ortaya çıktı. Uzun süredir açıklanmayan, sır gibi…
Özel Güvenlik İşçi Hakları
Soma'da 301 madencinin iş cinayetinde hayatını kaybetmesinin ardından, yandaş ve sarı sendika Maden İş'in maden şirketleriyle imzaladığı toplu sözleşmenin tartışılan, ancak sır gibi saklanan ayrıntıları ortaya çıktı. Maden cinayetinin yaşandığı Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ile son günlerde işçi çıkarmaya başlayan İmbat A.Ş.'nin Maden İş'le yaptığı sözleşmeye göre, işçilerin günde 3 TL'ye karınlarını doyurmaları istendi. En önemli ihtiyaçları durumundaki gocuk ve ayakkabı hakları ellerinden alındı. Fiilen çalışılan gün sayısı şartının da getirilmesiyle, bir işçinin yıllık ortalama 5 ton kömür yardımının yarısının kesildiği ortaya çıktı. Türk İş'e bağlı Maden İş Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Recep Satır, yaptığı sözleşmeden dolayı vicdanının rahat olduğunu söyledi.
PATRONLAR İLE MADEN İŞ ARASINDA İMZALANAN GİZLİ SÖZLEŞME!
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 13 Mayıs 2014 tarihinde, meydana gelen Türkiye'nin en büyük maden cinayetinde resmi verilere göre 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle işçi, işveren ve sendika, tartışmaların merkezinde yer almıştı. İş cinayetinden sonra işçiler, haklarını savunmadıkları gerekçesiyle Maden İş yöneticilerinin istifasını istemişti. Maden İş ile maden şirketleri arasında 2015-2018 dönemi için imzalanan sözleşme, bir kez daha tartışma konusu oldu. İlçedeki madenlerde çalışan 10 binden fazla işçiyi ilgilendiren sözleşmenin ayrıntılarını, bugüne kadar ne sendika, ne firma yetkilileri açıkladı. Sözleşme şartlarını kendilerinden isteyen işçilere de bu anlaşmalar verilmedi.
İŞÇİLER 3 TL'YE KARINLARINI DOYURACAK!
Maden İş Sendikası Ege bölge Temsilciliği ile katliamın yaşandığı ocağı işleten Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ile 25 Aralık, son günlerde işçi çıkarmaya başlayan İmbat A.Ş. arasında 11 Ağustos tarihlerinde imzalanan sözleşmenin ayrıntıları ortaya çıktı.
1 Temmuz 2015 ile 30 Haziran 2018 tarihleri arasındaki dönemde geçerli olacak olan sözleşmeye göre, maden firması çalışanlarının önceki yıllarda elde ettikleri bazı haklarını kaybettikleri belirlendi. Sözleşmeye göre ücretlere yüzde 6 zam yapılıp sonraki her 6 ay için TÜFE artış oranı belirlendi. İki toplu sözleşmenin şartlarına göre Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. işçisine 3 TL, İmbat A.Ş. ise 3.5 TL yemek yardımı yapmayı kabul etti. Ayrıca iki yılda bir verilen gocuk ile her yıl verilen ayakkabı yardımları ise kaldırıldı.
İKRAMİYELER ÜCRETLERE YEDİRİLDİ
İşçinin vasfına göre, önceki sözleşmelerde bulunan yılda üç kez dağıtılan ikramiye hakkının da yeni sözleşmede bulunmadığı, ücretlerin içine yedirildiği, böylece asgari ücretin artışından kaynaklanacak, işçi lehine artışın da önüne geçildiği öne sürüldü. Madenci ailelerinin kış şartları ağır olan ilçede ısınmaları için dağıtılan kömür hakkı için, eskinin aksine, "fiilen çalışılan gün sayısı" şartı konuldu. Bu madde uyarınca da ortalama 5 ton kömür yardımı alan işçilerin, 2.5 ton kömür kaybına uğrayacakları da ifade edildi.
"SENDİKA İŞÇİYİ YALIN AYAK, BAŞI KABAK BIRAKIYOR"
Sözleşmeleri tek tek incelediğini belirten CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel şunları söyledi:
"Uzun süredir sır gibi saklanan toplu iş sözleşmelerini nihayet elde ettik. Maden kazasından sonra sarı sendika olarak nitelenen, işçinin değil patronun hakkını savunduğu sırada suçüstü yakalanan sendikanın, bu yönlü çalışmalarının ispatı niteliğinde bir sözleşme gördük. Sendikanın var oluş nedeni, bir öncekinden daha iyi şartlarda sözleşmeler yapmaktır. Maden şirketlerinin ciroları ve karları kartopu gibi büyüdüğü sırada, patronun seçtirdiği sendika yöneticileri daha kötü sözleşmelere imza atıp, hakkını savunması gereken işçinin değil, patronun yanında yer alıyorlar. Ortaya çıkan toplu iş sözleşmeleri karşılaştırıldığında, işçinin ayağına verilen ayakkabının dahi kaybedildiği bu sendikacılık anlayışı, işçiyi yalınayak başı kabak bırakıyor. Asgari ücretli ilgili yapılan düzenlemeden sonra, tatiller ve diğer ödentilerde yapılan anlaşmalarda devletin kaşıkla verdiğini firma işçiden kepçeyle almaya çalıştı. Yeni bir sendikal anlayışa, yeni bir düzene, ruha ihtiyaç var. Soma'da emek örgütlenmesi Maden İş yüzünden ruhunu kaybetmiş durumda."
ESKİ SENDİKACI: İŞÇİLERİN TÜM KAZANIMLARI ERİTİLDİ
Geçmişte Yeraltı Maden İş Sendikası yöneticiliği yapan Ömer Kamil Kartal da, sözleşme şartlarına ağır eleştirilerde bulundu. Kartal şöyle konuştu:
"Yeni toplu sözleşmede şöyle bir süreç izlendi; İstediği adamları şubelere yönetici yapan şirketler, Temmuz ayında sözleşme yaptı. Toplu iş sözleşme görüşmeleri, geçmiş yıllarda 6 ay sürerdi, bu yıl hemen imzalandı. Sendikanın önüne koyup imzalatılan sözleşmeyle işçiler kayba uğradı. Sosyal hakları gitti. Bunların başında üç maaş ikramiyeleri vardı. En düşük ücret şu anda, 2 bin 100 TL. Buna göre bir yılda düz işçinin 6 bin, usta madencilerin 8 bin 500 TL'sine el konulmuş oldu. Yemek ücretleri 3.5 TL. Kamunun yemek yardımı 9 TL. Ayrıca işçilerin 5 ton kömür hakları vardı, hafta tatilleri, rapor durumları, senelik izinlerini toplam gün sayısından çıkarma kararı aldılar. Fiilen çalışma gün sayısı kuralı getirdiler. Zaten bu izinleri çıkardığın zaman 5 ton için gerekli günü doldurman için hiç izin yapmaman lazım. Aslında hak verilmiş gibi yapılıyor sözleşmede ama konulan yeni kurallarla, bu hakların alınması imkansızlaştırılıyor."
PATRONLARLA SÖZLEŞME İMZALAYAN RECEP SATIR: VİCDANIM RAHAT!
Maden şirketlerinin patronlarıyla toplu sözleşme yapan Maden İş Sendikası Ege Bölgesi Başkanı Recep Satır ise sözleşme şartlarının, basılan kitapçıklardaki hatalardan dolayı işçilere ulaştırılmadığını savundu.
Sözleşmeden dolayı da vicdanının rahat olduğunu vurgulayan Recep Satır şöyle dedi: "Sözleşme, madde madde bana aittir. Eleştirilen bir şey yapmadım. Toplu sözleşmenin kitapçıklarında basım hataları vardı. Onun için dağıtılmadı. Önümüzdeki hafta işçi arkadaşlara dağıtılacak. Sözleşmeleri saklamıyoruz. İmza atılmış bir şey, Çalışma Bakanlığı'na verilmiş, işçi arkadaşlarımızdan hiçbir şey saklamıyoruz. Kimsenin hakkını hukukunu, işçi arkadaşların elindeki alıp yerine yenisi getirme yetkimiz yok. Alınan bu hakların değerlerini para yardımı olarak şartnameye koyduk. Eleştiriler olacak ama benim toplu sözleşmeden dolayı, vicdanım rahat."