Systemair HSK işçisi yazdı: Sizin düşünmediklerinizi biz her gün yaşıyoruz
"Biz suç işlemişiz gibi davranılıyor. Ama biz değil, patron suç işliyor. Bizi ücretsiz izne çıkaran işveren, yeni 40-50 taşeron işçi alıyor. İşte suç budur."
Systemair HSK
Kocaeli
Merhaba Evrensel okurları. Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde sendikalaştıkları için ücretsiz izne çıkarılan ve işten atılan Systemair HSK işçilerini hatırladınız mı? Ankara’ya yürümek isterken tartaklanan işçileri hatırladınız mı? İşte ben o işçilerden sadece biriyim.
Biz Ankara’ya yürümeye karar verince salgın bir anda patlak vermiş olacak ki, bunun üzerine Kocaeli Valisi bir aylığına eylem ve yürüyüş yapmayı yasakladı. Biz kimsenin malına mülküne zarar vermedik. Kimseye zararımız olmadı. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Sendikal mücadele veriyoruz. Evimize götüreceğimiz ekmek büyüsün istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz? Hayır. AVM’ler serbest ama bizim hak aramamız yasak öyle mi? Hadi öyle olsun…
Ben de dahil birçok arkadaşımız ilk defa sendikal mücadeleye girdi. Ne nasıl olur hiç bilmezdik. Ama bu sürede fabrika önünde, fabrika içinde çok şey öğrendik. Misal fabrikada bize her zaman söylenen “Biz bir aileyiz” sözünün yalan olduğunu öğrendik. Sendikal hakkı, anayasal hakkımızı kullandığımız için ustabaşı bize baskı yapıyor, hem de aleni bir şekilde…
İşveren maddi durumumuzu bildiği için ücretsiz izinle tehdit ediyor. Fabrikada telefon kullanmak yasaklanıyor. Sendikadan istifa etmemiz için her yol deneniyor. Biz suç işlemişiz gibi davranılıyor. Ama biz değil, patron suç işliyor. Bizi ücretsiz izne çıkaran işveren, yeni 40-50 taşeron işçi alıyor. İşte suç budur. Sendikalaştığımız için bizi ücretsiz izne çıkarıp, sonra tekrar fabrikaya çağıran, sendikadan istifa etmeyince bizi tekrar ücretsiz izne gönderen işveren suç işlemiyor mu? Suç işliyorsa gereği yapılmalı. Eğer yasalar böyle ise işçileri koruyan yasaların olmadığını bir kez daha yaşayarak öğrenmiş oluyoruz.
İki ayı aşkındır direniyoruz. AKP’den de destek istedik, gelmediler. AKP’ye oy veren arkadaşlarımız “Oy veriyoruz ama bizi yok saydılar” dedi. Bu saatten sonra biz de onları yok sayıyoruz. Sayın vali, madem fabrikanın önüne gelmediniz, halimizi hatırımızı sormadınız, o zaman benim size birkaç sorum olacak.
Zulmü yapan, işçinin hakkını yok sayan ve bizim ekmeğimizle oynayan işverenin mi, yoksa evine iki ekmek fazla götürmek isteyen işçinin mi yanında olacaksınız? Sendikal hakkımızı, Anayasayı çiğneyen bir patrona yaptırımınız olacak mı? Vali bey siz hiç kiramı, faturalarımı nasıl öderim diye düşündünüz mü, nasıl bir duygu bilir misiniz? Çocuğum ve ailem evde ekmek bekler, para bekler ben götüremezsem halleri perişan olur. Siz bunları düşündünüz mü? Düşünseydiniz, o işçi kardeşlerimiz tartaklanmazdı. Sizin düşünmediğinizi biz her gün yaşıyoruz. Umarım bundan sonra sizi yanımızda görürüz.