Türk-İş yönetimine rağmen’: Yüz bin işçi Ankara’da toplandı
Türk-İş’in Ankara’daki “Zordayız, Geçinemiyoruz” mitingine konfederasyon yönetiminin frenleme çabalarına rağmen canlı bir katılım sağlayan yüz bin işçi Şimşek politikalarına tepki gösterdi.
Türk-İş’in Ankara’daki “Zordayız, Geçinemiyoruz” mitingine konfederasyon yönetiminin frenleme çabalarına rağmen canlı bir katılım sağlayan yüz bin işçi Şimşek politikalarına tepki gösterdi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından bugün Ankara’da düzenlenen "Zordayız, Geçinemiyoruz" mitingine yüz bini aşkın işçi katıldı.
Konfederasyon yönetiminin örgütlenmesine önem vermediği, teknik ayrıntıların sendikalara son anda bildirildiği mitinge geniş katılımın olması işçiler için bıçağın kemikte olduğunun bir göstergesi olarak yorumlandı.
Miting kürsüsünden işçilere sıklıkla "farklı slogan" atılmaması uyarısında bulunulurken bazı sendikaların Türk-İş yönetimine istifa çağrısı yapması da dikkat çekti.
Ankara’da uzun süredir farklı sektörlerden bu ölçekte kalabalık bir işçi kitlesini bir araya getiren ilk miting olarak değerlendirilen bu mitinge işçilerin canlı bir katılım sağlaması da dikkat çekti.
Harb-İş Sendikası üyeleri başta olmak üzere bazı işçiler Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı istifaya çağıran sloganlar attı, “Sarı sendika istemiyoruz” yazılı dövizler taşıdı.
Mitinge katılan işçilerin büyük kısmının hedefinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in politikaları vardı. Türk-İş tarafından düzenlenen diğer mitinglere göre bu mitingde hükümete eleştirilerin ve hükümet karşıtı sloganların daha fazla olması da dikkat çekti.
Uzun yıllardır farklı iş kollarından işçilerin Ankara'da yan yana geldiği en kitlesel miting oldu
Sendikalara üye yüz binin üzerinde işçi sabahın erken saatlerinde AKM metrosundan Tandoğan Meydanı’na yürüyerek meydanı doldurdu.
Türk Metal Sendikası’nın mitinge yoğun katılımı dikkat çekerken, sendikanın öne çıkardığı sloganlar ağırlıklı olarak “vergide adalet” talebiyle ilgili oldu.
Bugünkü miting 1999’da “mezarda emeklilik” ve 2008’de “sosyal güvenlik reformu” eylemlerinden sonra, ülke genelinden ve farklı iş kollarından işçilerin Ankara'da bir araya geldiği en kitlesel mitinglerden biri olarak değerlendiriliyor.
Mitingde asgari ücretliler adına Durmuş Öztürk, taşeron işçiler adına Tuncay Tümoğlu, emekliler adına İbrahim Karaer, kadın işçiler adına Şükran Tunçay Şenol mitinge katılanlara seslendi, işçi Remzi İktü Eren çalışanların yaşadığı vergi yüküyle ilgili bir konuşma yaptı.
Ergün Atalay konuşurken protesto edildi
Daha sonra kürsüye gelen Türk-İş Başkanı Ergün Atalay zaman zaman ıslıklar ve yuhalamalarla protesto edildiği konuşmasında hükümete “Bu alana kulak verin” diye seslendi, vergi düzenlemesi yapılmasını, kamu işçilerinin asgari ücret seviyesine düşen ücretleriyle ilgili düzenleme yapılmasını, taşeron sorununun çözülmesini istedi.
Atalay "Vergi konusunda çalışanlar lehine düzenleme yapılmasını istiyoruz. Bundan 40 yıl önce ilk vergi dilimi asgari ücretin 14 katıydı. Şu anda 110 bin lira. Bir an evvel yüzde 15'e sabitlesinler. Vergide adalet istiyoruz. Kamu işçileri, ücret konusunda örnek ve öncüydü. Son 6 ayda kamuda ücretler asgari ücret seviyesine düştü. Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında sözleşme tarihi ocak ayında olanlara yüzde 24, mart ayında olanlara yüzde 18 zam yapılması kabul edilebilir değil. Ülkeyi yönetenler aradaki farkı, işçiler lehine kapatmak zorunda. İş yerlerimizde huzurumuz yok, evlerimizde huzurumuz yok. Bu ücretlerle bırakın bir ay, bir hafta geçinmek bile zor” diye konuştu.
Gelecek hafta vergiyle ilgili hazırladıkları 70 sayfalık çalışmayı milletvekillerine göndereceklerini kaydeden Atalay TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının çarşıdaki hesaba uymadığını söyledi.
Atalay: Bizi işverenlerin merhametine bırakmayın
Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmelerine değinen Atalay "Orada 4 de işçi olacak. Orada ne karar alıyorlarsa harfiyen ona uyacağız. Geçen yıl geldiler, '18 bin olsun, yılda iki kez olsun', dediler, aynısını ülkeyi yönetenlerin önüne koyduk. Aynısını bu yıl yapacağız. Onlar ne karar alırsa o karara harfiyen uyacağız" ifadelerini kullandı.
Sendikalı işçilerin işten çıkarılmasına ilişkin konuşan Atalay "Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum; öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Bizi işverenlerin merhametine bırakmayın. Yüzde 90'ı merhametsiz davranıyor. Ülkede maalesef çok olumsuz tablo var. Bir yandan çocukları öldürenler, diğer yandan at, eşek kesenler var. Bu merhametsizlerle ilgili yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bu işleri yapanlara daha ağır cezalar verilmeli, bunlar boykot edilmeli” diye konuştu.
Atalay, 2024 yılında emekli olan ya da olacaklar ile 2025 yılında emekli olacakların emekli aylıkları arasında yüzde 30-35 düzeyinde fark oluşacağını belirterek, "Bu farkı kabul etmek mümkün değil. Bundan çok sayıda işçi etkileniyor. Savunma sanayinde, enerji, kara yollarında tecrübeli bu işçileri emekli ederseniz, silah da yapamazsınız, enerjiyle ilgili çalışmalar da yapamazsınız" dedi.