Ücretsiz izin kölelikten farksız
Sendikaların ‘kölelik’ olarak nitelediği ‘tek taraflı ücretsiz izin’ uygulaması iki ay daha uzatıldı. Uygulama, haklarına sahip çıkan işçileri sindirmek için kullanılıyor. Özak Tekstil işçisi, “DİSK’te örgütlendik diye ücretsiz izne çıkarıldık”…
Rıfat Kırcı
İşten çıkarma yasağı ile tek taraflı ücretsiz izin uygulaması, dün Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla 2 ay daha uzatıldı. Buna göre, patronlar diledikleri işçiyi 17 Kasım’a kadar ücretsiz izne gönderebilecek. Böylece yüz binlerce işçi, iki ay daha ayda bin 168 TL ‘nakdi ücret desteği’yle yaşamaya mahkûm edilecek.
Öte yandan ücretsiz izin uygulaması, haklarına sahip çıkan işçilere karşı baskı ve şantaj unsuru olarak kullanılıyor. Örneğin işyerinde sendikalaşmanın önüne geçmek isteyen patron, öncü işçileri ücretsiz izne gönderebiliyor. Fazla mesai ücretini talep eden işçiler, yine ücretsiz izin tehdidiyle susturuluyor. Uygulama çok sayıda hak ihlaline zemin yaratıyor.
DİSK TEKSTİL’E ÜYE OLDUK DİYE…
Urfa’daki Özak Tekstil Fabrikası’nda yaşananlar da ücretsiz iznin hak gasplarına nasıl zemin yarattığının en çarpıcı örneklerinden. Bu fabrikada Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası örgütlüydü; ancak işçiler bu sendikadan memnun değildi. Bu nedenle sendikalarını değiştirmeye karar verdiler ve DİSK Tekstil’e üye olmaya başladılar. Bu durum patronun hiç hoşuna gitmedi ve DİSK Tekstil’de örgütlenen çok sayıda işçi ücretsiz izne gönderildi.
BirGün’e konuşan bir Özak Tekstil işçisinin anlattıkları, ücretsiz iznin işçileri nasıl mağdur ettiğini gözler önüne seriyor. İşçi, şunları söylüyor: “Bizim fabrikada Hak-İş bağlı Öz İplik-İş Sendikası var. Öz İplik-İş tam bir patron sendikası. Biz de hakkımızı savunacak bir sendikada örgütlenmek istedik. Sayımız 470’i bulmuştu, DİSK’te örgütlenmek istiyorduk. Sonrasında hepimizi ücretsiz izne çıkardılar. Bazı arkadaşlarımız dayanamayıp geri döndü işe. Ancak biz bu işi başlatan, savunan 30 kadar işçi geri çağrılmadık. Patron bize açık açık ‘Ya şartlarımızı kabul edersiniz ya da böyle açıkta kalırsınız’ dedi. Biz de hakkımızı savunduk.”
AİLEMİN EVİNE DÖNDÜM
Aylardır çalışamadığını ve zor durumda olduğunu belirten işçi, “7 yıllık çalışanım. Kıdem tazminatım yanmasın diye işten ayrılamıyorum. Makineciyim, her yerde iş bulabilirim; ancak primlerimiz yatmasa bile sigortalı gözüküyoruz. Bu nedenle başka işyerleri bizi almıyor” diyor.
Evli ve 4 aylık bir çocuk babası olan işçi, ücretsiz izne ayrıldığından beri borçlarının katlandığını belirtiyor. Ailesinden gelen yardımlarla geçinmeye çalıştığını söyleyen işçi, “Abimden harçlık alıyorum. Teyzemin oğlundan 2 bin lira borç aldım. Bir arkadaşımdan 3 bin lira aldım. 6 aydır bu haldeyiz” diye konuşuyor.
Bir süre önce kredi çekerek 65 bin liraya ev aldığını anlatan işçi, “Bana ücretsiz izinde olduğum için verdikleri üç kuruş parayı da krediye yatırıyorum. Böyle olacağını bilseydim alır mıydım bu evi? Bankaya 25 bin lira borcum var. Ödemezsem evi elimden alacaklar diye korkuyorum. Eşe dosta olan borcu da ekleyince borcum 32 bin lirayı buluyor. Evin faturalarını dahi ödeyemez haldeyim. Eşimi çocukla birlikte ailesinin yanına yolladım. Kendim de annemin babamın yanına döndüm” ifadelerini kullanıyor.
TAŞERON ÇALIŞTIRIYORLAR
Patronlar ücretsiz izin uygulamasını maliyetleri düşürmek için de kullanıyor. Örneğin Bursa’daki Beyçelik Fabrikası’nda çalışan bir işçi, patronun kendisinin de aralarında olduğu bazı işçileri ücretsiz izne çıkardığını ve onların yerine daha düşük ücretle taşeron işçi çalıştırdığını anlatıyor. Fabrikanın şu anda tam kapasiteyle çalıştığını belirten işçi, “Ama bizi ücretsiz izne gönderip daha ucuza gelsin diye taşeron işçi getirdiler. Bazı işçileri de Kocaeli’deki fabrikaya göndermek istiyorlar. ‘Ya Kocaeli’ye git ya da ücretsiz izne çık’ diyorlar. Ücretsiz izne çıkarılana herhangi bir gerekçe de göstermiyorlar. İnsan kaynaklarından bir mesaj geliyor, insanlar kendilerini ücretsiz izinde buluyor. Fabrikada Türk Metal örgütlü; ancak onun da bir şey yaptığı yok” diyor.
UYGULAMAYA SON VERİLMELİ
ucretsiz-izin-kolelikten-farksiz-777189-1.Sendikalar, tek taraflı ücretli izin uygulamasının derhal kaldırılmasını istiyor. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, işçilerin ayda bin 168 TL’ye mahkûm edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Ücretsiz iznin işçiler üzerindeki psikolojik etkilerine de değinen Serdaroğlu, “Ücretsiz izne çıkarılan işçi psikolojik olarak çöküyor. İşsiz kalma kaygısı yaşıyor, gelir kaybı yaşıyor. Çalışan işçi ise her an ücretsiz izne çıkarılma kaygısı taşıyor. Bu kaygı dikkat dağınıklığına, dolayısıyla iş kazalarında artışa neden olabilir. İşten çıkarma yasağı devam etmeli, ancak tek taraflı ücretsiz izin uygulaması kaldırılmalıdır” diyor.