Uludağ Üniversitesi'nde şehit yakını güvenlikçiler 'PKK'lı iftirası'yla işten atıldı

Uludağ Üniversitesi'nde yıllardır güvenlik görevlisi olarak çalışan aralarında şehit çocuğu ve şehit yakınlarının bulunduğu 12 kişi, rektörün koruma müdürü tarafından atılan iftiralarla işinden oldu

Özel Güvenlik İşçi Hakları

Üniversitede haklarında "PKK'lı" dedikodusu çıkarılan özel güvenlik görevlileri "Ödenek yetersizliği" bahanesiyle işten atıldı ancak atıldıkları gibi yerlerine "yeni özel güvenlik görevlileri" alındı. Bugün bir basın toplantısıyla uğradıkları haksızlığı basına açıklamaya çalışan mağdur güvenlik görevlileri, iftira adan şahsın CİMER ve BİMER'e de personel adına birçok sahte dilekçe yazdığını açıkladılar.

Uludağ Üniversitesi'nde geçtiğimiz ay işten çıkarılan 12 özel güvenlik görevlisi doğulu oldukları gerekçesiyle kendilerine bir yıldır mobbing uygulandığını ve işlerini kaybettiklerini iddia ettiler. 2013'den bu yana sorunsuz çalıştıkları üniversitede Prof. Dr. Yusuf Ulcay'ın rektör atanmasıyla kendilerine bakışın değiştiğini ileri süren özel güvenlik görevlileri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan destek istediler.

Uludağ Üniversitesi’nde 2013 yılından bu yana özel bir güvenlik şirketine bağlı olarak çalışan Bingöl, Ağrı, Muş ve Vanlı 12 güvenlik görevlisi doğulu oldukları gerekçesiyle kendilerine bir yıldır mobbing uygulandığını ve geçtiğimiz ay işten çıkarıldıklarını iddia ettiler. Kültürpark'ta güvenlik önlemleri altında basın açıklaması yapan özel güvenlik görevlileri işten çıkarılma sürecine ilişkin detayları ve iddialarını kamuoyu ile paylaştılar. Basın toplantısına Bingöl, Van, Ağrı, Gaziantep ve Muş hemşehri derneklerinin yöneticileri de katıldı.

Güvenlik görevlilerinin sözcülüğünü yapan Ayhan Demir, yaşadıkları haksız işten çıkarma ve uğradıkları iftiralardan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay’ın koruma polisi Abdülkadir Şahin’i sorumlu tuttu. Demir, kendilerinin haksız ve mesnetsiz olarak PKK ya da HDP sempatizanı gibi gösterilmek istendiklerini ileri sürdü. 2013 yılından bu yana Uludağ Üniversitesi kampüsünde taşeron firmanın özel güvenlik görevlileri olduklarını, her yıl çalışma sözleşmelerinin yenilendiğini belirten Demir, bugüne kadar 5 taşeron firma ile sorunsuz çalıştıklarını aktardı.

 

 Özel Güvenlik Görevlisi Ayhan Demir. (Şehit oğlu)

'Ulcay göreve gelince bakışlar değişmeye başladı'

2015 yılında Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Yusuf Ulcay’ın göreve başlamasıyla birlikte kendilerine bakışın da değişmeye başladığını söyleyen Demir, şunları söyledi:

 

"Bizler Bingöl, Muş, Ağrı ve Van kökenli 12 kişiyiz. 2015 yılında Uludağ Üniversitesi yönetiminin personeline verdiği yemekte bizler dâhil pek çok arkadaşımız yemekte halay çektik ve eğlendik. Bu sırada rektörün koruma polisi Abdülkadir Şahin’in bizleri göstererek Koordinatör Müdür Hüseyin Aydoğan’a, 'ben Kürt güvenlik görevlileri ile çalışmam, bütün Kürtleri işten çıkar' talimatını verdiğini öğrendik. Hatta rektörün koruma polisi Abdülkadir Şahin daha da ileriye giderek verdiği talimatla birkaç polis güvenlik merkezine gelmiş ve koordinatör müdür Hüseyin Aydoğan’ın odasını resmen basarak, 'kürt güvenlik görevlileri Ayhan Demir ve Bahattin Polat’ın işine derhal son ver yoksa seni görevinden ederiz' dedirtmiştir. Yapılan baskı ve tehditlere aldırmayarak bizleri işten çıkarmayan ve hakkımızı savunan koordinatörümüz Hüseyin Aydoğan bir hafta sonra görevinden alındı.

 

'Rektörün koruma polisi tehdit etti'

Rektör koruma polisi hiçbir şekilde kendi görev ve yetkisinde olmamasına rağmen haksız yere yaptığı bu görevden almayı meşrulaştırmak amacıyla taşeron firmada çalışan özel güvenlik görevlisi çalışanlara Hüseyin Aydoğan hakkında BİMER ve CİMER’e şikayet yazıları yazmaları konusunda yönlendirip, hatta bizzat kendisinin kaleme aldığı şikayet dilekçelerini personele verdiği güvenlik kamera görüntülerinden de tespit edilebilir. Bu görüntüler güvenlik merkezi odasında mevcuttur.

 

Hüseyin Aydoğan beyin görev yeri değişmesinden sonra yerine gelen koordinatör müdür Baysal Işık, bazı arkadaşlarımızı tehdit ederek, 'bu olayları Abdulkadir Şahin’in haricinde olduğunu söylemezseniz işinizden olursunuz.' demiştir. Yaşanan tüm bu olayları rektör Prof. Dr.Yusuf Ulcay’a iletmemize rağmen maalesef ki kayıtsız kalmıştır. Ben ve arkadaşlarım rektör koruma polisi Abdülkadir Şahin’in yaptığı kumpas, bölücülük ve mobbingi BİMER ve CİMER’e yazı yazarak aktardık. Bizleri 'sizin de günününüz gelecek' diyerek tehdit etti.

 

Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Mehmet Yüce, bakın altını çiziyorum koruma polisi Abdülkadir Şahin’den aldığı talimatla şirket sözleşmesinin bitimine bir ay kala çalışmakta olduğumuz Gazneli Özel Güvenlik şirketine bizlerin yani 12 kişinin isimlerini vererek 'bu personelle çalışmak istemiyoruz' talimat yazısını yazmıştır. Rektör Yardımcısı Mehmet Yüce’ye, 'neden bizi işten çıkarıyorsunuz' diye sorduğumuzda, 'şirket sizinle çalışmak istemiyor' cevabını vermiştir. Asıl bizimle çalışmak istemediğini kendisi üst yazı ile şirkete yazmıştır.

 

'Rektör ödenek yetersizliği dedi ama yerimize 12 kişi alındı'

Rektör Prof. Dr. Yusuf Ulcay, bizim neden işten çıkarıldığımızı soranlara doğrudan temin yoluyla çalıştığımızı ve ödenek yetersizliğinden dolayı işten çıkarıldığımızı söylüyor. Hâlbuki biz doğrudan temin değil hizmet alımıyız. Bizim gibi 64 güvenlik görevlisi personel bu şekilde çalışıyor ve ödeneğimizi devlet karşılıyor. Bizim yerimize hemen 12 kişi işe alındı. Burada haksız yere işten çıkarılma ve kadrolaşma var. Tüm bu yaşanan oyunların arkasında ise Rektörün koruma polisi Abdülkadir Şahin var. Bunu yazılı ve görsel belgelerle, şahitleriyle ispatlayabiliriz. Geçen sene yine ödenek yetersizliği bahanesiyle temizlik personelleri işten çıkarıldı. Fakat ne ilginçtir ki Abdülkadir Şahin’in eşi işten çıkarmalardan yaklaşık 15-20 gün sonra temizlik personeli kadrosundan işe alındı ama Rektörlükte masa başı işi yapıyor. Koruma polisi Abdülkadir Şahin üniversitenin kendisine tahsis ettiği resmi araçla eşini işe götürüp getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan destek istediler

Bizler vatanına ve milletine bağlı Türk-Kürt kökenli vatandaşlarız. Bizi üzen hakkımızda PKK sempatizanı dedikodusunun çıkarılmasıdır. İşten çıkışı verilen arkadaşların hepsinin borcu, çoluk çocuğu olan asgari ücretle evini geçindirmeye çalışan personel. Ben Ayhan Demir şehit çocuğuyum, Nurettin Peşmen şehit çocuğu, Ahmet Çağrıbay şehit kardeşi, İsmail Tuncer şehit kuzenidir. Hepimiz bu vatan için ağır bedeller ödemişizdir. Özellikle şunu belirtmek istiyorum; bizler vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı çok seven, 15 Temmuz’da olduğu gibi tank, tüfeklere karşı durduğumuz ve meydanlara gittiğimiz gibi bölücülere karşı da meydanı boş bırakmadık. Hiçbir görev ve yetkisi olmadığı halde bir koruma polisinin bir yıla yakındır üzerimizde kurduğu kumpas, baskı ve bölücülük ile haksız yere işten çıkarılışımızı, uğradığımız iftiraları ve yapılan bu adaletsizliği kınıyoruz. Bizler hakkımızı aramak adına gereken kurumlara ve yargıya başvurumuzu yaptık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşanan bu haksızlığa göz yummayacağını biliyoruz. Sesimizi Cumhurbaşkanımıza kadar ulaştırarak kendisinden destek bekliyoruz.

 

Biz Ayhan Demir, Ahmet Çağrıbay, Nurettin Peşmen, Mustafa Süzme, İsmail Tuncer, Erdinç Hotaşlıer, Samet Ün, Özkan Gümüş, Oktay Teker, Miyase Aydemir, Filiz Özmen ve Ayfer Çelenk olarak haksız yere çıkarıldığımızı düşündüğümüzü işimizin ve itibarımızın geri verilmesini istiyoruz.”

Hemşehri derneklerinden tepki; Rektör tehlikeli bir oyun oynuyor

İşten çıkarılan özel güvenlik görevlilerinin basın toplantısına Gaziantepliler Derneği Başkanı Bilal Şengüloğlu, Bingöllüler Derneği Başkanı Abidin İldan, Van Derneği Başkanı Seyithan Taş, Muş Derneği Başkanı Zorbey Bülent Şavlı ve Şanlıurfa Derneği Başkanı Ahmet Liman ile Bursa Muş-Der Başkanı Erdal Civakile derneklerin yöneticileri destek verdi.

Bursa Gaziantepliler Derneği Başkanı Bilal Şengüloğlu, yaşananlara tepki göstererek Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’nün Bursa gibi kozmopolit bir şehirde tehlikeli bir oyun oynadığını ifade etti. Bursa Bingöllüler Dernek Başkanı Abidin İldan da yaşanan bu haksızlığın peşini bırakmayacaklarını ve hemşehrilerinin yanında olduklarını söyledi.