'ISTAC iş dünyasına çok büyük bir güven veriyor'

’nın sorularını yanıtlayan Akıncı, ISTAC Yönetim Kurulu ile Başbakan’ın geçen hafta gerçekleşen görüşmelerinin odağında merkezle ilgili gelişmelerin olduğunu belirtirken, iş dünyasının hukuk uygulamalarındaki aksaklıklara ilişkin endişelerinin toplantının gündeminde yer almadığını ifade etti.

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), kayyumların atama yetkisinin genişletilmesine ilişkin yargı paketine yönelik, “Getirilmek istenen düzenleme, devletin özel teşebbüsse, doğrudan ve son derece basit bir yoldan müdahalesi imkanını getiriyor” uyarısı yaptı. Paketin tekrar düzenlenmesi çağrısının ardından, yeni kayyum yasası taslağının TBMM Adalet Komisyonu'nda değiştirildiği duyuruldu.

Akıncı, “Biz sadece tahkime elverişli konulara, taraflar arasındaki sözleşmesel uyuşmazlıklara bakıyoruz. Bahsettiğiniz kayyum gibi meselelerin çok derin neden ve felsefeleri var; teröre bulaşmak, kara para sağlamak gibi... Dolayısıyla bu sorular, ISTAC’ın kapsamında olan sorular değil” dedi.

“Adalet Bakanlığı, HSYK ile ilgili konular tahkim merkezinin kapsamında değil”

Ziya Akıncı, “Başbakanımızla biz nasıl tahkimi Türkiye’de geliştiririz diye konuştuk. İstanbul Tahkim Merkezi, bir önceki hükümetin acil eylem planındaydı Bu konudaki gelişmeleri söyledik ve Başbakanımız bütün desteği vereceğini ifade etti. Bunlar ISTAC açısından çok güzel gelişmeler. Ancak yargı ve Adalet Bakanlığı, HSYK ile ilgili konular tahkim merkezimizin kapsamı değil ve bu konuları konuşmadık” diye açıkladı.

Ancak Akıncı’ya göre, özellikle yabancı yatırımcıların “milli mahkemelerle ilgili çekinceleri” bu sorudan bağımsız değil.

Akıncı, “Her ülkede olduğu gibi, özellikle yabancı yatırımcılar milli mahkemelere, açık söylemek gerekirse haklı veya haksız olarak soru işaretiyle yaklaşırlar. Bu, hakimlerin taraflı olması veya iyi olmamasıyla alakalı değil. Ancak neticede bir devletin mahkemesi olarak algılanır” diye vurguladı.

ISTAC’ın bu anlamda önemli bir alternatif sunduğuna dikkat çeken Akıncı, “Tamamen objektif ve nötr bir yargılama alacaklarını görüyorlar; ISTAC milletlerarası ve milli iş dünyasına çok büyük bir güven veriyor” diye de ekledi.

Akıncı, ISTAC Milletlelerarası Divan Üyeleri Jan Paulsson ve Bernard Hanotiau’nun Londra Tahkim Merkezi (LCIA) eski başkanlarından olduğunu hatırlattı ve merkezin en önemli teminatının, uluslararası arenada kendini kanıtlamış bu gibi isimlerle, adil ve şeffaf yargılama sunmak olduğunu söyledi.

Akıncı, “Başbakanımız çok açık bir şekilde artık dahili ve milletlerarası uyuşmazlıklarda İstanbul Tahkim Merkezi’ni kullanalım diye müsteşar beye talimat verdi. Bizim yanımızda verilebilecek en açık ve yapıcı talimattı. Çok kısa bir süre içinde zannediyorum bunun hukuki mahiyeti netleşecektir” dedi.

“Milletlerarası standartlarda tahkim yapacak yeni bir jenerasyon gerekli”

ISTAC Başkanı’na göre, merkez iki sebeple “geniş bir farkındalık” yaratmaya çalışıyor:

“Birincisi çok geç olmadan sözleşmeye ISTAC’ı yazmaları lazım; ikincisi milletlerarası standartlarda tahkim yapacak yeni bir jenerasyon oluşturmamız lazım.”

Türkiye’de milletlerarası standartlarda yeni hakem ve tahkim avukatları oluşturma amacında olduklarını belirten Başkan Ziya Akıncı, 1,300 genç ISTAC üyeleri olduklarını vurguladı. Merkez, inşaat, finans, mühendis gibi alanlardan gençleri de kapsıyor ve tahkim eğitimleri sadece hukukçularla sınırlandırılmıyor.

“Devlet yargısını olumlu etkileyecek, iş dünyasını disipline edecek”

Akıncı, merkezin birçok yeni kavram getirdiğini ifade etti ve “Bir müddet sonra gereksiz duruşmalar bitti; bilir kişiye çok net sorular soruluyor. Artık bu, devlet yargısını da olumlu etkilemeye başlayacak” diye konuştu.

ISTAC’ın iş dünyasını da “disipline” edeceğini belirten Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü.:

“Artık iş adamları, haksız oldukları zaman üç ay sonra, yargılama masrafıyla, doğrudan kararın icra edildiğini bildiklerinde, sözleşmeyi ifa edip edemeyeceklerini bir kez daha düşünecekler. Bu, haklı iş adamının daha iyi iş yapmasını, daha iyi seleksiyon yapılmasını sağlayacak.”