Avcılar Belediyesi işçileri: Örgütlü mücadelenin değerini gördük
Vedat YALVAÇ İstanbul Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Avcılar Belediyesinde, KHK ile belediye kadrosuna geçen işçilerle geçtiğimiz Çarşamba günü imzalanan toplusözleşmeyi değerlendirdik. Uzun süren mücadele sonunda sözleşmeyi imzalayabildiklerini dile getiren işçiler, sözleşmenin önemli bir kazanım olduğunu söyledi. Hükümetin çıkardığı KHK nedeniyle ücretlerin yeterli seviyeye çıkarılmadığına dikkat çeken işçiler, bu engelin 2020’de kalkacağını, örgütlülükleriyle birlikte ve daha iyi hakların da kapısının açılacağını dile getirdi.
Örgütlü olmanın önemine dikkat çekerek söze başlayan Hüseyin Özgür Alptekin, “Uzun uğraşlar, mücadeleler sonunda bugün bir sözleşme imzaladık. Hiç olmamasından iyidir. Örgütlü mücadelenin ne kadar değerli ne kadar önemli kazançlar sağladığını bir kez daha gördük” diye konuştu.
"KÖTÜ GÜN İÇİN 500 LİRA BİLE ARTIRAMIYORUZ"
İmzalanan sözleşmeyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “CHP’li belediyelerde işçilerin ücreti 2200 liranın altında kalmayacak” vaadinin hayata geçirildiğini belirten Alptekin şöyle konuştu:
“KHK nedeniyle zam alamıyoruz. 2020’nin altıncı ayından sonra enflasyona göre yüzde 12 zam uygulanacağı söyleniyor. Tabi ki daha iyi şartlarda, daha fazla ücret, en azından adil bir ücret istiyoruz. Bugün olmuş ev kiraları bin lira. Bir kiracı olarak düşün. Çocuğun da okuyorsa... Zaten 300-500 lira faturalar geliyor. Nasıl geçineceksin? Alacağın maaş 3 bin liranın üzerinde olmalı. Hastalığında ya da sıkıntında kenardan çıkarabileceğin en azından bir 500 liran olması lazım. Ama biz bu rakamı bile kenara koyamıyoruz. Bugün ben de dahil birçok arkadaşım 3 bin lira, 5 bin lira eksilerde. İşçi 12 saat çalışıyor fabrikada aldığı ücret 2200 lira, mesaileriyle birlikte 3 bin lira. Değiyor mu? Sevdikleriyle, dostlarıyla, eşiyle, çocuklarıyla bir saatini geçiremiyor. Akşam gidiyorsun eve, sere serpe yatıyorsun. Yani vaktin kalmıyor, sosyal hayata zaman ayıramıyorsun ki. İşimiz ağır, en değerli hazinemiz de zaman olduğuna göre, zamanımızı eğer biz satıyorsak buraya, değsin istiyoruz.”
"ÜCRET FATURA VE KİRAYA GİDİYOR"
Şu anki koşullarda en iyisinin alındığını dile getiren Fatih Salman, “2020’nin altıncı ayından sonra herkesin memnun olacağı haklara hep birlikte sahip olacağımıza inanıyorum. Aldığımız ücretler bu koşullarda yetmiyor. Açlık sınırının altındayız adeta. Ama bunda sendikanın da belediyenin de suçu yok. Bu 2020 yılına kadar çalışma bakanlığının uyguladığı sözleşmeden kaynaklı. Keşke KHK’yi kaldırsalardı şu andan itibaren geçerli olsaydı sözleşmemiz. Ama şu an aldığımız ücretler çok aşağılarda kalıyor. Ama ileride toplu sözleşmeyle birlikte düzelecek inşallah” diye konuştu.
Hükümetin açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını da ifade eden Salman, şunları söyledi: “Yüzde 12, yüzde 15… Bunlar gülünç rakamlar. Yüzde 50’nin bile üstünde olduğunu düşünüyorum ben. Bugün elektrik, su, doğalgaz bile maaşımızın yarısına denk gelirken bir de kira eklediğiniz zaman çalıştığımızın tamamı buralara gidiyor. Bir kişinin çalışmasıyla kesinlikle geçinilmiyor. Şu anki ücretlerle 4 kişilik ailenin 4’ü de çalışırsa ben geçinebiliyorum diyebilir.”
Biri 3, diğeri 5 yaşında olan iki çocuk babası Salman, düşük ücretlerin hayatlarına yansımasını şu sözlerle anlattı: “Bir istediklerini normalde ikiletmemek gerekir. İkiletiriz, üçletiriz. Ayda her gün yapılması gereken şeyi, ayda 2-3 defa yapabiliriz. Dışarı çıkmak gibi, onların almak istediği şeyleri almak gibi… En çok onlara yansıyor. Çocuğunun istediğini alamamak ise çok zor oluyor.”
"KHK'YE RAĞMEN BİR SÖZLEŞME YAPILDIĞI İÇİN MUTLUYUZ"
Fen İşleri İşyeri Baştemsilcisi Güvenç Öz, “KHK’lerden kaynaklı imzalanamayan toplu sözleşmelerden birini imzaladık” diyerek şunları söyledi: “Çok iyi bir sözleşme değil belki ama iyi bir toplu sözleşme. Sendikamız sonuna kadar arkamızda durdu. İşverenle mücadele etti, bizim moral ve motivasyonumuzu yerinde tuttu. Şu anda geldiğimiz nokta KHK’ye rağmen birtakım hakların 2020’nin altıncı ayından sonra başlayacağını biliyoruz ama en azından KHK’ye rağmen bir sözleşme yapmanın mutluluğunu ve sevincini yaşıyoruz. Açlık ve yoksulluk sınırları ortada. Asgari ücrete çalışan sayılırız biz de. Sadece 200 lira üzerinde alıyoruz. Bu da ne evimize, ne de ekonomimize yeterli geliyor. Ama bu toplu sözleşme bize çok ciddi oranda getiri sağlamasa bile biliyoruz ki bir toplu sözleşme kapısı açıldı. Avcılar’da KHK’liler adına bir ilk yapıldı. İlerideki sözleşmelerimiz daha iyi olacak. Çünkü örgütlülüğümüz güçlü. KHK’li olmamıza rağmen alanlardan çekilmedik, taşeron işçisi olmamıza rağmen alanlardan çekilmedik, 300 arkadaşımız işten atıldı alanlardan çekilmedik… Çok ciddi kamuoyu oluşturduk ve şu anda tüm arkadaşlarımız hem işinde hem aşında. İyi de bir toplu sözleşme imzaladılar KHK’ye rağmen” diye konuştu.
İşçi ve aynı zamanda Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Yöneticisi olan Tülay Opuz da “Sözleşmemizi iyi olarak değerlendiriyorum. ‘Kötünün iyisi’ diyebilirim” diyerek şunları söyledi: “Aldığımız ücretler yetmiyor. Kiradayız, kredilerimiz var, çocuk okutuyoruz. Maddi manevi sıkıntılar zaten yaşıyorduk. Şu anda düzeliyor ama yine de çekiyoruz yani. Bir ailenin geçinebileceği ücret ancak 4 bin-4 bin 500 lira olursa yeter. Çünkü kirada olan bir kişi bir de öğrencisi varsa. Enflasyon aldı başını gidiyor. Sıkıntı çok.”
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!