Başbakan Ahmet Davutoğlu şunları söyledi: " İki yönde denetleme mekanizması kuracağız. Birincisi, önemli merkezlerde, bölgesel merkezlerde bu programları anlatmak üzere bir seri çalışma yürüteceğiz. Yerel aktörlerin bu programları benimsemesinin önünü açacağız. Aynı şekilde uluslararası alanda da bunun bilinmesi önemli. Yabancı analistler buna çok özel önem verdiklerini ortaya koydular. Bu noktada da önemli yatırımcı kuruluşlarla finans kuruluşlarıyla uluslararası alanda reform programının tanıtımını yapacağız. Böylece bir sahiplenme ve bilinme tanıtım olgusuna dikkat çekeceğiz. Bugün 8 program daha açıklıyoruz. İş gücü piyasasının etkinleştirme programı, nitelikli insan gücü için çekim merkezi programı, sağlıklı yaşam programı, yerelde kurumsal kapasitenin güncelleştirilmesi programı, kalkınma için uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi programı, kayıt dışı ekonominin azaltılması programı. 380 adet eylemden oluşuyor.
İŞ GÜCÜ PİYASASININ ETKİNLEŞTİRİLMESİ PROGRAMI
İş gücü piyasasının etkinleştirilmesi programı. İşsizler, kayıt dışı çalışanlar hedeflerimiz. Hedefimiz işsizliğin azaltılması, çalışan kadınların kariyerle aile arasında tercihin önüne geçilmesi. Programla neyi hedefliyoruz. İş gücü piyasasını daha etkin hale getirmeyi, işsizliği azaltmayı, verimliliği yükseltmeyi amaçlıyoruz. 2018 sonunda kadınların istihdam oranlarını her yıl bir puan artırmayı, esnek çalışma biçimleri yaygınlaştırmayı planlıyoruz. 43 adet eylem planı var. Kadın girişimcilik programı hazırlayacak uygulamaya koyacağız. Kadın girişimciliğini teşvik etmek için. Nasıl anne ve baba, kız ve erkek çocukları arasında ayrım yapmaz, gerçek anne babaysa. Devletin ve kamunun da kadınlar erkekler arasında bir ayrım olmaksızın, eşitsizlik olmaması için çalışmalar yapacağız. Bir izleme ve değerlendirme sistemi kuracağız. Programların takibini 81 ilde gerçekleştireceğiz. Uzaktan eğitim sistemi kuracağız. Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemelerini yapacağız. İşsizlik sigortasından yararlanma şartlarını esnetmek için çalışmalar yapacağız. Yeni esnek çalışma sistemlerini içeren mevzuat çalışmalarını yapacağız. Sosyal yardım istihdam bağlantısı bilgi sistemini geliştireceğiz. Sosyal yardımla istihdam arasında irtibat kurup, teşvik edici şekilde kullanılması. İşkur’a kayıt edilen sosyal yardım yararlanıcılarına bilgilendirme sunacağız. Çalışılabilir sosyal alanlar için, işsizlik yardımı ve özendirici yardım programları geliştireceğiz. Özel sektörde çalışıyor, belli bir teşvik uygulayacağız. Şunu da ifade edeyim istihdamla ilgili bütün bu sektörel dönüşüm programlarından bağımsız olarak, işsizlikle mücadeleyle ilgili ayrı bir çalışma ekibi talimatı vermiştim. Bu çerçevede yapılan çalışmayı, ayrı bir sunumla kamuoyumuzla paylaşacağız. İstihdam bizim için hayati konudur.
TEMEL VE MESLEKİ BECERİLERİ GELİŞTİRME PROGRAMI
İkinci programımız, Temel ve mesleki becerileri geliştirme programı. Amacımız problem çözme, iletişim, liderlik, kariyer planlama gibi temel becerileri geliştirmek. Diploma belli bir eğitimin tamamlandığı anlamına gelen bir belgedir. Yapmamız gereken pratik uygulamada daha anlamı yere nasıl oturtacağız? Ek çalışmalar yapmak zorundayız. Sanatsal ve sportif becerilere sahip olması önem taşıyor. Burada da işgücü piyasası ile eğitim sistemi arasını yeniden tamamlayacağız. Amfilerden sınıflardan fabrikaya geçtiğinde dünya geçmiş gibi bir atmosfer yaşıyor sudan çıkmış balık gibi… Onun için bu önemli bir alan. Burada ön gördüğümüz eylemler şunlar. Uygulamalı eğitimi yaygınlaştıracağız. Konya’da ayakkabı organize sanayi bölgesinde, milli eğitim bakanlığıyla işbirliği içinde açtığı meslek okulu var. site ayakkabı endüstrisi neyi gerektiriyorsa ona göre tanzim ediliyor. Onun için Milli Eğitimi Bakanlığı'na brifing için gittiğimde meslek liselerini iş dünyasıyla birlikte uygulamalı ve iş dünyasının da fiilen katkıda bulunduğu bir yere dönüştürmemiz şart. Sekiz ay takriben eğitim görüp dört ay eğitimin dışında, tatili ortadan kaldırmayı düşünmüyoruz ama uygulamayı da hayata hazırlık, tatil için de sosyal zenginlik olarak değerlendirilecek bir program düşünüyoruz. Mesleki teknik okul ve kurumlarda atölye kurumlarını geliştireceğiz. Ortaokul ve liselerde rehberlik sistemleri oluşturacağız. Şu an var fakat bireysel yeteneklere göre değil. yetişkin nüfusun temel becerileri kazanmasına yönelik programlar yararlandırılacak, halk eğitim merkezlerini geliştireceğiz. Eğitim müfredatını sanat ve sportif faaliyet olarak güncelleyeceğiz. Bunları eğitimin de bir parçası olarak mutlaka teşvik edilmesi lazım. Bunlar ekstra yapılan, eskiden babaların futbol oynayana, sporcu mu olacaksın okuluna bak dediği aslında bedensel gelişim ile zihinsel gelişim arasındaki irtibatı kuramamaktan kaynaklanıyor. Bu senin ne işine yarayacak denilen yaklaşım yerine ruhi gelişim ile zihinsel gelişim arasındaki irtibatı yakalamak gerekiyor.
BEYİN GÖÇÜ PROGRAMI
Üçüncü programımız, nitelikli insanlarımız için beyin göçü programı. Yükselen medeniyet merkezlerine doğru nitelikli insan gücü akar, düşen yerlerden de kaçar. İstanbul’un fethinden sonra, Fatih külliyesinin kurulduğuna baktığınızda, Kahire’den Bağdat’tan insanların artık ilim ve saygı görmek için İstanbul’a akışları örnektir. İkinci Dünya savaşında, ABD’ye dönük olarak Avrupa’da önemli akademisyenlerin ailelerin göç edişi… Hatta İkinci dünya savaşında Almanya’yı bombalayan ABD uçaklarına karşı Heidelberg bölgesinin bombalanmaması buna örnektir. Türkiye’den 28 Şubat’ta kaçan nitelikli insan gücü, 12 Eylül’de de olmuştur. Şimdi tersine yurt dışındaki iyi eğitim görmüş insanlarımız Türkiye’ye dönmeye çalışıyor. Ortadoğu ülkelerindeki, Ukrayna’daki istikrarsızlık da Türkiye’ye dönük kaliteli insan unsuru bilim hayatında nasıl hayatımı sürdürebilirim kaygısını sürdürüyorlar. Dış tanıtıma önem vereceğiz. Türkiye’nin ekonomik tarihi bağlarının güçlü olduğu ülkelerle AB ile gerçekleştirdiğimiz programlar gerçekleştireceğiz. Turkuaz kart sistemi ile özellikle gelmelerini arzu ettiğimiz kişiler için bir ara alan oluşturacağız, Türkiye'de rahat kalacaklar, ikamet edecekler, vatandaş olmadan belli haklardan istifade ederek, böylece en kaliteli insan unsurunun Türkiye'ye gelişini temin edeceğiz
SAĞLIKLI YAŞAM VE HAREKETLİLİK PROGRAMI
Dördüncü programımız Sağlıklı yaşam ve hareketlilik dönüşüm programı. Türkiye’de sağlık dediğimizde hep hasta akla geliyor. Genel algı sağlık bakanlığı ne işe yarar, hastalık bakanlığı. İnsanlar hasta olacak, doktor ararsa "uğrayayım" diyecek o zaman akla geliyor. Sağlık bakanlığı ziyaretimde söyledim. Öncelikle insanların hasta düşmemesini sağlamalıyız. Hapishanelerin artması adalet bakanlığı için istenen bir şey değildir. Öyle bir adalet anlayışını yerleştirelim ki hapishanelere ihtiyaç olmasın. Bu çerçevede koruyucu hekimliği öne çıkaran sağlık paradigmasına geçmemiz şart. Yapmayı planladığımız şey beslenme kültürünü değiştirmek. Hareketli yaşamı temin etmek. Gıda güvenliğini artırmak. Bu programda 57 adet eylem var. Tarımsal işletmelerle yem işletmelerinde yapılan kontrolleri artıracağız. Gıda kontrol laboratuvarlarının altyapılarını geliştireceğiz. Sağlığa zararlı gıda ürünlerinin tanıtım faaliyetlerine denetim getireceğiz. Çocuklar için abur cubur diye bir tabir vardır. Eğitimle özendirmeyi beslenme kültürünü birlikte geliştirmek lazım. Ki çocuklarımızın yanlış yanıltıcı ürün tanıtımları ile çocuklarımızın beslenme kültürünün yönlendirilmemesi lazım. Etiket ve anlayışları yeniden düzenleyeceğiz. Yurtdışında bakarız içeriğinde ne var diye özellikle 'helal' hassasiyeti ile. Türkiye’ye gelince unuturuz. Bilinçli beslenme kültürünü yaygınlaştırmamız lazım. Etiket ve ambalajları tüketicileri daha doğru bilgilendirecek şekilde düzenleyeceğiz. Bütün detaylar olacak. Obezite ile mücadele edeceğiz. Şöyle baktığımda bizim mücadelemiz fena değil. Nabi Bey önüne bakıyor da, yanlış anlamasın. Bedensel bakımdan da hepimizin topluma örnek olacak şekilde, kamu yönetiminde bulunanların, sanatçılarımızın sporcularımızın dikkatleri biliniyor. Bu konuda büyük kampanyalar yapmayı düşünüyoruz. Tütün ve alkol bağımlılığından kurtulmak isteyen vatandaşların ulaşımını kolaylaştıracağız. Hastaların yaşamsal hastalıktan kaynaklanan tüm bakım hizmetlerini yaygınlaştıracağız. Bazı kanser türleri için taramayı yaygınlaştıracağız. Bütün illeri kapsayan kanser kayıt sistemi oluşturacağız. Yaşam alanlarına uygun yerlerde çok amaçlı spor tesisi projelerini hayata geçireceğiz. Kamuya ait spor tesislerini kullanım ilkelerini belirleyeceğiz. Okul spor kulüplerinin kurulmasını teşvik edeceğiz.
Kalkınma tek başına bir kavram değil. Kalkınmayı tabana yaymamız gerekir. Vatandaşımıza en yakın birimlerimizin tümünü destekleyeceğiz. STK'ların ve üniversitelerin belediyelerle birlikte yapacağı çalışma ve alacağı tedbirleri destekleyeceğiz. Burada 17 eylem bulunmaktadır. Belediye hizmetleri ile ilgili alanlarda hizmet standartlarını arttıracağız. Büyükşehir Belediyeleri'nin akıllı kent çalışmalarını arttıracağız. Tüm kurumlarımızı güçlendireceğiz. Büyükşehirlerde kırsal alanın ihmal edilmemesi için bu alanlara kaynak ayrılmasını titizlikle takip edeceğiz. Kent ekonomileri diye bir çalışmayı başlatmıştık. Şehir bilincinin yerleşmesi için gereken her türlü çalışmayı yapacağız. Yerel yönetimlerde uzmanlık ve kariyer alt yapısını güçlendireceğiz yöneticiler için eğitim programları uygulayacağız. STK Kamu işbirliğini çizen bir kamu kanunu hazırlayacağız. STK sivil olmak zorundadır ve kamu tarafından yönlendirilmemelidir.
Kentsel dönüşüm programı zorunlu olan bir husustur Türkiye için. Tarihi dokuyu korumak bağlamında kültürel mirasa sahip bir medeniyete mensup bir toplumuz ve tüm nüfusumuz dinamik şehirlerimiz dinamik. Bunu da şehirlerde tahribat olarak ele almamak gerekiyor. Şehirlerimizde yaşam kalitesini arttırmayı planlıyoruz. Mahalle kültürünün muhteviyatını ve ilişki biçimini modern hayata uyarlayacak yeni yollar yöntemler bulmak zorundayız.
Kalkınma işbirliği programı; Bu başlık altında 55 adet eylem bulunmaktadır. Bu konuda son dönemde en hızlı gelişme gösteren ülkelerden biri Türkiye. Türkiye'nin kalkınma işbirliği alanında faaliyet gösteren STK'ları akredite edecek ve onları destekleyeceğiz. Türkiye'nin uzman olduğu belli alanlarda çalışmaları arttıracağız. Eğitimde uluslararası hareketlilik ve işbirliği sağlayacağız. Üniversitelerde kalkınma işbirliği merkezleri ve yüksek lisans kurumları oluşturacağız. Üniversitelerde öğrenci ofisleri kurup uluslararası öğrenciler için mevzuat iyileştirmeleri yapacağız. Zaten bu konuda 200 milyon liralık kredi verme taahhüdü olmuştu. Bu çerçevede yeni neslin yetişmesi ve bir kadro oluşması içinde bir çaba sarf edeceğiz.
Kayıtdışının azaltılması; Kayıt dışı ekonomiyi azaltmamız bizim için stratejik bir hedeftir. Bu program ayrıca ekonomide verimliliği arttıracak. Bu programla GSYH'ya oranını 2018 yılının sonunda yüzde 21,5'a düşürmeyi hedefliyoruz. 62 Eylem var bu kapsamda. Kayıt dışının yol açtığı etkileri araştıracağız. Vergilendirme kapasitesini ölçen çalışmalar yapacağız ve kayıtdışına yol açan faktörleri analiz edeceğiz. Akaryakıt fiyatlarını anlık takip edecek merkezi bir sisteme geçiş yapacağız. Gümrük kapıları ve iç gümrükleri modernize ederek yenileyeceğiz ve kontrol süreçlerini daha etkinleştireceğiz. Kayıtdışı ile mücadelerde kapasiteyi arttıracağız".
Açıklamalarının ardından soruları cevaplayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, kıdem tazminatının her zaman gündemde olduğunu, çalışma hayatının en çok tartışılan konularından biri olduğunu belirterek şunları söyledi; "İki hususa dikkat çekmek gerekir. Kıdem tazminatından faydalanan kesimle faydalanamayan arasındaki fark yüksek. İlk olarak bu farkı azaltmak istiyoruz. İkinci olarak kıdem tazminatının işveren üzerindeki yükünü azaltmak için de bir mekanizma arayışı içindeyiz. İşverenlerin yükünü hafifleten ve işçilerin de yaygın şekilde faydalanmasını sağlayacak bir arayış içindeyiz" dedi.
Konuyla ilgili toplantıda konuşan Çalışma Bakanı, mevcut kıdem tazminatı uygulamasının sürdürülebilir olmaktan çıktığını belirtti. Çelik, seçimlere kadar tüm çalışanlar için önemli olacak bu adımı seçimlere kadar çözmeye çalışacaklarını ifade etti. Bakan Çelik, "Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi, hükümet olarak tarafların uzlaşmasını hedef alan bir konu. Ama işin özü şu. Bütün açıklığıyla ifade ettik. Şu andaki uygulama sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Dün, 505 işçinin kıdem tazminatını alamadığı için bakanlığımıza müracaatı vardır. Bu bir günde bize gelen bir talep. Burada amaç bütün işçilerin bu haktan yararlanmasını sağlayacakları bir düzenlemeye geçmektir. İşçilerimizin bir hak kaybı, ne programımızda, ne söylemimizde, ne eylemimizde söz konusu değildir. Tüm çalışanlar açısından son derece önemli bir adım diye düşünüyoruz" dedi.
Başbakan konut alacaklara destekle ilgili olarak "Bir yandan dinamik bir nüfusumuz var. Yeni evlilikleri ama iş sahibi evlilikleri teşvik etmek istiyoruz. Şu anda nüfus dinamik olsun, arz artsın, çok üretilsin istiyoruz. Bu da yeni ev alacaklar için teşvik sağlamakla olur. Konut sahibi olmak talebi artırıcı bir etki yapacak. İlk evde olacak. İkinci ve üçüncü evde değil. Bu da yeni evlilerle ilgili olacağından, evlilikleri teşvik etmek ve evlilikle ilgili sorunlara destek vermiş olacağız. Bu talep artışı, inşaat sektörünü de rahatlatacak. Ev almak için beş yıl dokunmayacak hesap açanlarda, mesela 100 bin lira birikmişse, 15 bin lira devlet verecek" dedi.
Başbakan Davutoğlu, beş yıl için yüzde 15 ise dördüncü yıl için yüzde 12, üç yıl için yüzde 10 devlet desteği planladığını belirterek "Böylece en az 3 yıl tasarruf teşvik edilmiş olacak" dedi.
Merkez Bankasının faiz kararı ile ilgili olarak Başbakan Davutoğlu; "Merkez bankası Türkiye'de kendi değerlendirmelerini yapıp faiz oranları konusunda açıklamalar yapılıyor. Dün de sayın Başçı açıklamalar yaptı. Biz kanaatlerimizi kendileriyle paylaştık. Merkez Bankası bağımsız olmakla birlikte hükümet ve cumhurbaşkanına, danışmanlık gibi öyle bir rolü de vardır. Biz de kanaatlerimizi kendileriyle paylaştık. Davos'ta da görüşme yaptık. Düşünceleri,, yaklaşımını ortaya koydu. Önemli olan burada en doğru kararları, dünya ve Türkiye ekonomisinin gelişim seyrinde en doğru zamanda alabilmek. Enflasyondaki düşüş göz önüne alındığında, zaten bir faiz oranlarında düşme zaten beklenen bir gelişmeydi. Aslında bunu da daha önce zikrettiğim için, siyasi istikrarda faiz oranlarını etkileyen bir unsurdur. Türkiye'de siyasi iktidarların çok güçlü şekilde devam etmesi bizzati kendisi bile faiz oranlarını etkileyen bir husus. Daha önce de faiz indirim beklentisi vardı ve bunlar tamamıyla teknik düzeyde her zaman yaptığımız görüşmelerde ifade edilmişti.
Son faiz indirimi kararı doğru bir karardır. Sayın Başçı'nın dün yaptığı açıklama doğru zamanda yapılmıştır. Bir ay toplantı içinde beklemek yerine gerektiğinde olağanüstü toplantılarla piyasaların nabzını doğru takip edip, doğru zamanda doğru kararı almak lazım. Sayın başçı dün açıklamasıyla bu konuda karar alınabilir demesi doğru bir açıklamadır. Bu konudaki beklentilerin ne olması gerektiğini de kendileriyle konuşuruz, ekonomik değerlendirmeler yaparız. Ekonomik istişare mekanizmalarında bir tereddüt olmaması önemli. Türkiye atılması gereken adımları atma konusunda Ak Parti döneminde zaten bir tecrübe birikim kazanmıştır. daha önce o iniş çıkışlar bizde hiçbir zaman gözlenmedi. Bu çerçevede bu yapılacak toplantılarla faiz oranlarının daha aşağı bir trende yönelmesi konusunda karar alınacağı düşüncesindeyim. Ama Merkez Bankası kendi çalışma sistemini yapacak" dedi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!