Erdoğan, Çanakkale'de konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102. yıldönümü dolayısıyla Çanakkale'de düzenlenen törende konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir asır önce 'hasta adam' diyerek güya taziyesine geldikleri Türklerin onları Çanakkale'de nasıl hüsrana uğrattığını unutmamışlar. Cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasetten ekonomiye, diplomasiden yatırımlara kadar her alanda yeni Çanakkale zaferlerinin yolunu açacağını gayet iyi biliyorlar" dedi.
Tribünleri selamlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şehitleri ve gazileri rahmetle yad edip başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yıllar gelip geçiyor ama şehitlere tepesi boş kalmıyor. Annelerimiz dün çocuklarını Çanakkale'ye gönderiyorlardı. Bugün terör örgütlerinin üzerine gönderiyorlar. Suriye'ye gönderiyor. Türk milleti böyle bir millettir. Vatanı, bayrağı, ezanı, istiklali ve istikbali söz konusu olduğu zaman gözü hiçbir şey görmez. 15 Temmuz'da meydanlara inip aslanlar gibi direnen bu milletin önünde kim durabilir. Korkaklar zafer anıtı dikemez diyoruz. Milletimiz cesaretini 15 Temmuz'da F 16'lara, tanklara, helikopterlere, silahlara karşı gösterdi. 'Yurduma alçakları uğratma sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiğimiz günler, yakın. Kim bilir belki yarın. Belki yarında da yakın' işte bu millete, bu gerçeği sunan milletimize, şükran borcumuzu ödemek için 14 yıldır gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık. Türkiye'ye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi haline getirmek için çalıştık" dedi.
"SİSTEM TERCÜME DEĞİL, YERLİDİR"
Gelinen noktada mevcut sistemde daha fazla ileri gitme imkanının olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En yenilikçi reformlara, projelere imza atmış kadro olarak milletimize tarihi bir değişim sistemi teklif ediyoruz. 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliğiyle, Türkiye yönetim sistemini değiştiriyor" dedi. Bunda amaçlarının istikrar ortamını sağlamak olduğu görünüşünü savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Madem en büyük 10 ekonomi arasına girmeyi hedefliyoruz, öyleyse bu ülkelerle rekabet etmemize imkan sağlayacak yönetim sitemine ihtiyaç var. Darbelerin, krizlerin, kaosların sebebi olan mevcut sistem yerine dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki yönetim sistemine geçiyoruz. Bunun adını da Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak koyduk. Milletimizin önüne getirdik. Bu sistem öyle tercüme değil, yerlidir, millidir. Cumhurbaşkanlığı sistemini, milli, yerli demokrat olan herkes sahiplenmiştir" dedi.
"BÖYLE KİŞİLER HEP OLDU"
Görevlerinin Çanakkale'de yedi düvele meydan okuyan dönemin en modern ordularını dize getiren ecdada layık olmak olduğunu da ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şunları söyledi:
"Çanakkale savaşları nedeniyle oradaki ruhu, heyecanı, azmi kararlılığı kalbinde hissetmeyen hiç kimsenin yüreği bu millet için çarpmaz. Ülkemizde böyle bir kesim hep oldu. Bundan bir asır önce askerlerimiz düşmana burayı dar ettiği sırada birileri, bu savaşa ne gerek vardı havasındaydı. Tıpkı bugün 'Suriye'de ne işimiz var. Irak'ta ne işimiz var. Afrika'da ne işimiz var' diyenler gibi. O zaman da milletimizin verdiği mücadeleyi sorguluyorlardı ama milletimiz Çanakkale'yi de kazandı, Kurtuluş Savaşı'nı da kazandı. Kendisine yeni bir devlet kurdu. Türkiye Cumhuriyeti bizim ilk değil son devletimizdir. Osmanlı da bizimdir, Selçuklu da bizimdir. Binlerce yıllık tarihimizde gelmiş geçmiş tüm devletler bizimdir."
"MİLLİ GELİR DAHA FAZLA OLURDU"
Devleti yaşatmanın insanı yaşatmaktan, insanı yaşatmanın yolunun da onu huzur içinde yaşatmaktan geçtiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece 1991 yılından bu yana Türkiye kesintisizi bir istikrar içinde yaşasaydı bugün nerede olacaktık biliyor musunuz? Şu anki yerimizin iki kat ilerisinde olacaktık. Milli gelirimizi göreve geldiğimiz zaman 3 bin 400 dolardan aldık. Şu anda 11 bin dolardayız. Fakat o dediğim yıldan itibaren 22 bin dolar olacaktı. 2023 hedeflerimize çoktan ulaşmıştık. Ülkemizi götürebileceğimiz kadar ileriye götürdük ama ne yaparsak yapalım iş geliyor bir yerde tıkanıyor. 2007 yılında Türkiye ilerlerken birden karşımıza olmadık engel çıkardılar. 2007 yılında Meclis'te bize cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. 367 gibi bahaneyle Meclisi kilitlediler. Biz de çözümü millete gitmekte bulduk. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi o zaman çözüm olan reformdu. Sonra partimize kapatma davası açtılar. 2013 yılından itibarin yaşadığımız her olay, artık köklü bir değişikliğin habercisiydi. 17 - 25 Aralıkta emniyet yargı darbesinde, gücü milleten almayan bir çetenin ürünüydü. Milletin desteğiyle darbecileri tasfiye ettik. Güvenlik güçlerimiz çukurlara ülkeyi böleceğini sananları o çukurlara gömdü. Güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Onlar, o çukur kazanları, kazdıkları çukurlara onları gömüyor. Sınır ötemizdeki teröristlere ise Fırat Kalkanı operasyonuyla gittik. Bulundukları yerde imha ettik. Bu ülkenin, ne teröristlere ne de onların arkasındakilere vereceği tek bir karış toprağı, feda edeceği tek bir insanı yoktur. İşte bunun içini her fırsatta ne diyoruz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. İşte bu bizim Rabia'mızdır. Bölünmeyeceğiz, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, beraber olacağız. Kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Gücümüzü buradan alıyoruz. Bu şekilde almaya devam edeceğiz."
"15 TEMMUZ'DA HEDEFLERİNE ULAŞMAK İSTEDİLER"
Türkiye'ye tüm saldırıları boşa çıkanların 15 Temmuz'da kanlı girişimle hedeflerine ulaşmak istediklerini de söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet, tankı, topu silahı görünce kaçar, evlerine saklanırlar, onlarda ellerini kollarını sallayıp gelip ülkeyi teslim alır sandılar. Tabii öyle olmadı. Halkım, FETÖ ihanet çetesini derdest etti. Şimdi mahkemelerde hesap veriyorlar. Yakalandıklarında itiraf ettikleri ne varsa şimdi inkar ediyorlar. İstedikleri kadar inkar etsinler. Ortada 249 şehidimizin şehadeti var. Gazilerimiz var. Ortada işgal edilmek istenen bir ülke var. O gece dökülen kanın sorumlusu kim? Vatandaşlarımızın üzerine tankla, topla saldıran, Meclisimizi, Külliyemizi, Özel Harekat Merkezi'ni bombalayan kimdi? Hepsi de suçüstü yakalandı. Milletimiz müsterih olsun. O katiller, onları destekleyen kim varsa hak ettikleri cezayı alacaklar. Karşımda şehit ve gazi aileleri var. Hiç merak etmeyin 16 Nisan'dan sonra parlamento inanıyorum ki, onlarla ilgili idam talebinizin de gereğini yapacaktır. Bu bana geldiği zamana tereddütsüz onaylarım. Hans ne diyecek, şu ne diyecek, bu ne diyecek bunlarını hiçbirisi bizi ilgilendirmez. Halkım ne diyeceke bizi bu ilgilendirir" diye konuştu.
"AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE"
15 Temmuz'un değişimi kaçınılmaz kıldığını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz musibeti, bize artık değişimin kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Bir daha bu olaylarla karşılaşmamak için 2023 hedeflerine ulaşmak için ihtiyacımız olan yeni yönetim sisteminin startını verdik. Ak Parti ve MHP bu konuda müşterek hareket etme kararı aldı. Siyasi partilerimiz üzerine düşeni yaptı, Meclis üzerine düşeni yaptı. Şimdi sıra milletimizde. Bu değişiklikleri yurt dışında anlatmaya çalıştığımızda karşımızda garip bir tablo bulduk. Terör örgütlerinin hepsi bir olmuş karşı çıkıyor. Ana muhalefet partisi de karşı çıkıyor" dedi.
Son günlerde Avrupa'da yaşanan gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle devam etti:
"Avrupa ülkeleri benim Dışişleri Bakanımın uçağına iniş izni vermiyor. Hollanda da, atlarını itlerini benim oradaki vatandaşlarımın üzerine salıyor. Almanya'nın şansölyesi de onun yanında yer aldığını söylüyor. Yazıklar olsun size. Bunların birbirinden farkı yok. Al birini vur ötekine. Ne yaparsanız yapın bu milleti yolundan çeviremeyeceksiniz. 16 Nisan'da benim milletim batının bu yanlış tavırlarına karşı en güzele cevabı inşallah sandıklarda demokratik şekilde verecektir. Bütün bu olanlar, herkesi biri yere doğru sevk ediyor. "
YARASALAR İSTEMİYOR DİYE GÜNEŞ DOĞMAKTAN VAZGEÇMEZ
Yurt dışında 3 milyon seçmen bulunduğunu belirten Erdoğan, bunlara ulaşmalarının engellendiğini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kim olursa olsun, biliniz ki Cumhurbaşkanınız her zaman dik durdu, bundan sonra da dik duracak. Hayır diyenlere sonuna kadar açtıkları kapıları, evet için gelenlere sık sıkıya kapattıklar. Bakanlarımız sürekli salonlarını iptaliyle sudan bahanelerle dışlandılar. Kendi konsolosluk binamıza giremedik. Siz bakana kapıları kapatamazsınız. Uluslararası hukukta yeri yok. Ha böyle gidersiniz bunun karşılığını Türkiye'de bulacaksınız. Onlar da bu değişimin ne anlama geldiğini iyi biliyor. Bir asır önce hasta adam diye taziyesine gelenler, Çanakkale'de uğradığı bozgunu unutamamışlar. Yeni Çanakkale zaferlerinin yolunu açacağını iyi biliyorlar. Beyhude uğraşıyorlar. Yarasalar istemiyor diye güneş doğmaktan vazgeçmez. Onlar istese de istemede Türk milletinin yeniden dirilişi olacaktır. Çanakkale 16 Nisan'da büyük güçlü Türkiye için evet diyor mu? Çanakkale 16 Nisan'da istikrar için evet diyor mu?"
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ'NÜN TEMELİNİ CANLI YAYINDA ATTI
Anayasa değişikliklerini gittiği illerde tek tek izah ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gittiğim illerde, yalancıların iftiracıların ağızlarını kapatmak için değişikleri teker teker izah ediyordum. Çanakkale'de bunu yapmayacağım. Eşek ölür kalır semeri insan ölür kalır eseri. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığında birileri ona hayır diyordu. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapıldığını hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapıldığında hayır dediler. Osmangazi Köprüsü yapıldığında hayır dediler. Marmaray yapıldığında hayır dediler. Avrasya tüneli yapıldığında hayır dediler. Şimdi bugün Çanakkale Köprüsü'nün temelini atıyoruz. Hayır mı evet mi? İnanın onlara yine hayır der" dedi.
Erdoğan, 5 yıl sonra köprünün açılışına geleceklerini belirterek, şunları söyledi:
"Burada cumhurbaşkanlığı sistemini mutlu edecek, istemeyenlerin ise huzurunu kaçıracak bir müjde 102 yıl önce düşmanlarımızı derin sularına gömen Çanakkale yeni biri dönemin başlangıcı anlamına geliyor. Bu köprü dünyanın bir numarası oluyor. Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Çanakkale Boğazı üzerine öyle bir köprü yapıyoruz. Hem ecdada, hem de gelecek nesillere layık eser olacak. Bedeli 10 milyar 500 milyon Türk Lirası. Ve bu 17 yıl işletilecek ondan sonra devlete bırakılacak. Böyle bir eser. İş bilenin kılıç kuşananın. Ve köprüyle İstanbul İzmir'e farklı bir şekilde bağlanmış olacak."
Konuşmadan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lapseki'de bulunan tören alanına canlı olarak bağlandı. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün temelini canlı yayında attı.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!