İcra İflas Kanununa Göre Maaş Haczi Uygulaması 1/4 Den Fazla Maaş Haczi Konulabilir Mi?

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu emsal kararı :Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir

İcra İflas Kanununa Göre Maaş Haczi Uygulaması 1/4 Den Fazla Maaş Haczi Konulabilir Mi?
  • 18 Aralık 2017, Pazartesi 22:34

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Esas No:2013/11 Karar No:2015/1101 K. Tarihi:27.3.2015

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 18/06/2013

NUMARASI : 2013/204-2013/301

DAVACI : A.İ.B. vekili Av. M.A.

DAVALI : T.İ. Bankası A.Ş. vekili Av. E.Ö.A.

Taraflar arasındaki “istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.09.2011 gün ve 2010/330 E. 2011/249 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09.01.2013 gün 2012/5840 E. 2013/236 K. sayılı ilamı ile;

(...Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Trabzon Şubesi'nde maaş hesabının bulunduğunu, bu hesaba yatan maaşı üzerine, icra memurluğunca verilmiş herhangi bir karar olmamasına karşın davalı bankanın 2009 yılı Ocak ayından itibaren müvekkilinin kefil olduğu kredi borcunun ödenmemesi gerekçesiyle bloke koyduğunu, maaş hesabının tamamının üzerine bloke konulmasının İİK'nun 83/2. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 28.899 TL'nın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde, davacının bankada bulunan mevduatları ve alacakları üzerinde bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkının bulunduğuna ilişkin hüküm olduğunu, müvekkilinin bu hüküm uyarınca işlem yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın kefili olduğu kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın davacıya yönelme hakkının bulunduğu, kredi sözleşmesinde davacının bankada bulunan hesaplarına bloke konulmasına ilişkin hüküm bulunmakta ise de bu hükme dayalı olarak davacının tek geçim kaynağı olan maaşının tamamının bloke edilerek geçim kaynağının yok edilmesinin kabul edilemeyeceği, İİK hükümleri uyarınca maaşların ancak kısmen haczedilebileceği ve bu kısmın da 1/4 den az olamayacağı, davacının gelir durumu ve sosyo ekonomik durumu dikkate alındığında yapılan bloke işleminin maaşın 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasının uygun görüldüğü, fazlaya ilişkin bloke işleminin yerinde olmadığı, istirdat istemi yönünden ise yapılan kesinti işlemlerinin icraya yönelik bir işlem olmaları, kredi alacağının halen tamamının tahsil edilmemiş olması, hukuka uygun olmayan şekilde uygulanan bloke işlemleri ile tahsil edilen miktarların da alacak aslının belli bir kısmına tekabül etmesi ve uygulanan kesinti miktarını düzenleyici mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabilecek nitelikte bulunması karşısında talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle istirdat isteminin reddine, davacının maaşından yapılan kesintinin, maaşının 1/4'ünü geçmeyecek şekilde uygulanmasına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. İİK'nun 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Esasen bu hususlar mahkemenin de kabulünde bulunmaktadır. Ancak, mahkemece davalının yaptığı kesintinin icraya yönelik olması, kredi alacağının tamamının tahsil edilmemiş bulunması, kesinti miktarını düzenleyen mahkeme kararının ancak karar tarihinden sonra uygulanabileceği gerekçesiyle istirdat istemi reddedilmiştir. Yapılan bu değerlendirme dosya içeriği ile uyuşmamaktadır. Zira, davalı tarafın davacının maaşının tamamını bloke etmesinin yasal dayanağı olmadığına göre davalının haksız biçimde tahsil ettiği parayı iade etmesi gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece, yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 27.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık