İğneden ölüme 550 bin lira tazminat
İZMİR'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ameliyat olduktan sonra kanında pıhtı oluşan 16 aylık kızları Zeynep Mustak'ın, nöbetçi hemşirenin yanlışlıkla 10 kat fazla kan sulandırıcı iğne yapması nedeniyle yaşamını yitirdiğini öne süren Hatice ve Gültekin Mustak çiftinin, 1.5 milyon lira tazminat istemiyle açtığı davada karar çıktı.
İzmir 1'inci İdare Mahkemesi iki yıllık yargılama sonunda, Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nü toplam 550 bin lira manevi tazminata mahkum etti.
Denizli'de yaşayan pide ustası Gültekin Mustak ve ev kadını Hatice Mustak çiftinin Zeynep adını verdiği ikinci kızları, doğuştan kalp rahatsızlığı ile dünyaya geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören minik kız, iki yıl önce kalbindeki damarlarının ters olması nedeniyle ameliyat edildikten sonra, kanında pıhtılaşma meydana geldi. Bunun üzerine nöbetçi hemşire G.Ç. tarafından küçük Zeynep'e normalde 0.7 dizyem yapılması gereken kan sulandırıcı iğne yanlışlıkla 7 dizyem yapıldı. Yapılan iğnenin ardından fenalaşan Zeynep, bir gün sonra kan kustu, kalbinin durmasıyla yaşamını yitirdi.
1.5 MİLYON LİRALIK TAZMİNAT DAVASI
Aile, kızlarının yapılan yanlış iğne sonucu öldüğünü ileri sürerek avukatları Mehmet Emin Keleş aracılığı ile hukuk mücadelesi başlattı. Anne Hatice Mustak ve baba Gültekin Mustak için 500'er bin lira, Zeynep'in o dönemde 7 yaşında olan ablası Huri Nur Mustak için de 500 bin lira olmak üzere toplamda 1 milyon 500 bin liralık manevi tazminat davası açıldı. İğneyi yapan hemşire G.Ç. hakkında da inceleme başlatıldı. Ancak, görüşüne başvurulan Dokuz Eylül Üniversitesi Profesörler Kurulu raporunda, hemşirenin yüksek doz ilaç uygulaması yaptığı, ancak vücuttan atılım hızı, kanamanın ve ölümün hemşire tarafından uygulanan yüksek doz iğne ile doğrudan ilişkilendirilemeyeceği belirtilerek, hemşire hakkında soruşturma açılmamasına karar verildi.
ADLİ TIP HEMŞİREYİ SUÇLU BULDU
İzmir 1'inci İdare Mahkemesi'nde tazminat davası sürerken, İzmir Adli Tıp Kurumu raporunu tamamladı. Raporda şöyle denildi:
"Nöbetçi hemşire G.Ç. tarafından, doktor tarafından belirtilen 0.7 dzm yerine 7 dzm şeklinde 10 katı dozda gece ilaç yapıldığı, bu durumun sabah fark edildiği, çocuğun takip ve tedaviye alındığı, kanamasının başladığı, bebeğe uygulanması gereken dozun 10 katının uygulanmış olması nedeniyle hemşire G.Ç.'nin kusurlu olduğu ve kusurlu eylem ile ölüm arasında illiyet bağının bulunduğu oy birliği ile mütalaa olunmuştur."
550 BİN LİRA TAZMİNATA HÜKMEDİLDİ
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu da değerlendiren İzmir 1'inci İdare Mahkemesi, bebeğin ölümünün yüksek doz kan sulandırıcı iğne yapılmasına bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiğine ve olayda Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün hizmet kusuru bulunduğuna kanaat getirdi. Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün baba Gültekin Mustak ve anne Hatice Mustak'a 250'şer bin lira, küçük Zeynep'in ablası Nur için de 50 bin lira manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verildi. Ödenecek manevi tazminat tutarının yasal faiziyle birlikte 600 bin lirayı bulacağı belirtildi.
'PARA KIZIMI GERİ GETİRMEYECEK'
İzmir Barosu avukatlarından Mehmet Emin Keleş'ten davayı kazandıklarını öğrenince telefonda uzun süre ağlayan baba Gültekin Mustak, "Kızıma sadece bir su damlası şeklinde yapılan ilacın, normalden çok fazla yapılmak üzere olduğunu gördüğümde, hemşirenin elini tutmuş ve hata yaptıklarını söylemiştim. Buna rağmen hemşire beni dinlemeyerek iğneyi vurdu. Kızım bu olaydan bir gün sonra kan kusarak yaşamını yitirdi. Kazanılan hiçbir para kızımı geri getirmeyecek" dedi. Anne Hatice Mustak ise, "Tazminat ve para benim için önemli değil. Ben çocuğumun ölümüne sebep olanların cezalandırılmasını istiyorum ki bu olay başka çocukların da başına gelmesin. Keşke bu olay hiç yaşanmasaydı da biz bu parayı almasaydık" diye konuştu.
KARDEŞE VERİLEN TAZMİNATI AZ BULDU
Ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş ise kararı 7 yaşındaki ablası yönünden temyiz ettiklerini belirtti. Avukat Keleş, "Mahkemenin takdir ettiği 50 bin lira çok az. 7 yaşında bir çocuğun 1.5 yaşındaki kardeşini kaybetmesi nedeniyle duyduğu üzüntü anne ve babanın duyduğu üzüntüden daha az olamaz. Mahkemece, en az onlar yönünden hükmedilen tazminat miktarı kadar tazminata hükmedilmesi gerekir" dedi.
YENİDEN SORUŞTURMA AÇILMASI TALEP EDİLECEK
Avukat Mehmet Emin Keleş, ayrıca olaya sebebiyet verenler hakkında, adli tıp raporu ve mahkeme kararı doğrultusunda savcılığa başvurarak, soruşturma açılmamasına ilişkin kararının kaldırılması ve kovuşturmaya başlanılması için başvuruda bulunacaklarını söyledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!