Kiralık işçilik’ yasası, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı
İşçilerin ve sendikaların itirazlarına rağmen bir gece baskınıyla Meclisten geçirilen kiralık işçilik yasası Mecliste süren dokunulmazlık tartışmaları arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı. Resmi Gazete’de bugün yayımlanarak yürürlüğe giren yasayla işçiler “alınıp satılan, kiralanan köleler” haline getirecek. Milyonlarca işçi işi, ücreti, sağlığı, sosyal güvenlik hakkı olmadan çalıştırılacak. Kadrolu çalışabilen işçiler ise başta sendikal örgütlülük olmak üzere tüm haklarını kaybetmekle karşı karşıya kalacak.
PATRONUN SORUMLULUĞU YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanan yasayla kiralık işçilerin patronu özel istihdam büroları (ÖİB) olacak ve bu bürolar tarafından bir başka işverene kiralık olarak verilene kadar ÖİB’den ücret alamayacak. Kiralık işçi olarak bir başka patrona verildiğinde ise ücreti çalıştığı dönemle sınırlı olarak ÖİB tarafından ödenecek. Sigorta primleri de çalıştırıldığı süre için ödenecek.
Özel istihdam büroları, işçilere istediği ücreti ödeyebilecek, “eşit ücret” kuralı uygulanmayacak. Böylece kiralık işçiler, yaptıkları iş ve vasıfları ne olursa olsun asgari ücrete mahkum edilecek.
Bir aydan fazla süre ile kiralanan işçinin ücreti ÖİB tarafından ödenmediği takdirde işçiyi kiralayan işveren, işçinin 3 aya kadar ödenmemiş ücretlerini işçiye ödeyecek ve bu tutarı ÖİB’nin alacağından mahsup edecek. ÖİB’nin iflası, kapatılması, yetkisinin iptali ya da işçi ücretlerinin ödenmemesi halinde, işçi alacakları ÖİB’nin İŞKUR’a yatırdığı teminattan öncelikli olarak ödenecek.
ÇALIŞMA GARANTİSİ OLMAYACAK
Yasaya Meclis Genel Kurulu görüşmeleri sırasında eklenen “Geçici işçi ile yapılacak iş sözleşmesinde, işçinin ne kadar süre içerisinde işe çağrılmazsa haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebileceği belirtilir. Bu süre üç ayı geçemez” hükmüyle, ÖİB’ler işçilerle sözleşme yaparak, işçileri kendilerine bağlayacak. Ancak ÖİB’lerin sözleşme yaptıkları işçileri, 3 ay boyunca çağırma yani kiralama yükümlülüğü olmayacak. ÖİB’lere sağlanan bu olanak, işçi ile ÖİB arasındaki sözleşme sürdükçe devam edecek. Yani ÖİB’ler, kiralık işçileri, 3’er aylık boşluklar vererek çalıştırabilecek. İşçi, bu süre boyunca ücret almayacağı gibi ÖİB ile iş sözleşmesi yaptığı için ÖİB’nin kendini çağırmasını beklemek zorunda olacak. İşçiler 3 aydan önce ÖİB’den ayrılmak isterlerse, kıdem tazminatı alamayacakları gibi işverene ihbar tazminatı ödemek zorunda da kalabilecek. Öte yandan işverenler işçilerden “cezai şart” adı altında yüksek miktarlarda tazminat da talep edebilecek.
SENDİKAL HAKLARDAN YARARLANAMAYACAK
Kiralanan işçi, toplusözleşme tarafı işverenin işçisi sayılmadığı için kiralık verildiği işyerinde sendikaya üye olarak TİS’ten yararlanamayacak. ÖİB üzerinden sendika üyesi olarak ücretini TİS aracılığı ile belirlemesi ise kağıt üzerinde mümkün olmakla birlikte, uygulamada imkansız. İş güvencesi olmayan, düzenli çalışmayan, sayıları sürekli olarak değişen kiralık işçilerin, TİS için aranan çoğunluğa ulaşması fiilen olanaklı olmayacağı için, kiralık işçiler, sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev haklarından yararlanamayacak.
Yasa kiralık işçiyi ÖİB işçisi olarak kabul ettiği için; kiralık işçiler, iş güvencesinin kapsamı için gerekli olan 30 işçi koşulunun belirlenmesinde dikkate alınmayacak. Örneğin 28 işçi çalıştıran bir işyeri, dönemsel olarak işlerinin arttığı gerekçesiyle tasarıya göre dörtte bir oranında, yani 7 kiralık işçi alabilecektir. Bu durumda fiilen işyerinde çalışan sayısı 35 olmasına karşın, kiralık işçiler çalışan sayısında dikkate alınmayacağından bu işyerinde çalışan sayısı 28 olarak kabul edilecek, işçiler iş güvencesi kapsamına girmeyecek.
EMEKLİLİK HAYAL
Yasayla kiralık işçiler kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra yıllık ücretli izin hakkı gibi temel işçilik haklarından da fiilen yoksun kalacak. Kiralık işçiler de diğer işçiler gibi 7 bin 200 gün prim ödemek ve yaş koşulunu gerçekleştirmek koşuluyla emekli olabileceklerdir.
Ortalama yılda altı ay çalışan bir kiralık işçinin 7 bin 200 prim gününü doldurabilmesi için 40 yıl çalışması gerekir. Kiralık işçilerin diğer işçiler gibi emekli olmalarına ömürleri yetmeyecek.
Kiralık işçilerin yaş hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere üç yıl eklenerek ve en az 5 bin 400 gün prim günü doldurarak kısmi emeklilikten yararlanmaları için de yılda ortalama altı ay çalıştıklarında 30 yıl çalışmaları gerekecek. Kiralık işçiler açısından kısmi emeklilik dahi rüya olacak.
PRİMİ CEBİNDEN ÖDEYECEK
Kiralık işçi, ÖİB işçisi olmasına karşın kiralık işçi olarak çalışmadığı dönemlerde sadece ÖİB’nin verdiği “eğitim ve çocuk bakım hizmetlerinden” yararlanabilecek. Genel sağlık sigortasından yararlanabilmeleri için fiilen çalışmadıkları sürenin 120 günü aşması halinde gelir testi yaptıracaklar, aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olanlar genel sağlık sigortasından yararlanabilecekler, fazla olanlar ise genel sağlık sigortası primi yatırmak zorunda kalacak. Kiralık işçi meslek hastalığına yakalandığında birden fazla işveren yanında çalıştığı için, meslek hastalığının hangi işyerindeki çalışma koşullarından kaynaklandığının tespiti başlı başına bir sorun olacak. İşçilerin on yıl, yirmi yıl aynı işyerinde aynı işi yaparken yakalandığı meslek hastalığını meslek hastalığı olarak kabul etmeyen bir sistemde kiralık işçinin meslek hastalığının tespit edilmesi hayal olacak.
KİRALIK İŞÇİ AİLESİNİ BİR ARADA TUTAMAYACAK
Kiralık işçinin kalıcı, uzun süreli sosyal ilişkiler kurması, ailesini bir arada tutması dahi olanaksız olacak. Kiralık işçi ya ailesini de yanında götürecek ya da kendisi ailesinden ayrı olmaya katlanacak. Ailesini bir arada götürmesi elde edeceği gelirin asgari ücret olması nedeniyle gerçekçi olmayacağından kiralık işçinin uzun bir süre bir yerde yerleşik kalması, sosyal ilişkiler kurması, aile birliğini sağlaması ÖİB’nin insafına kalacak
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!