Kısa çalışma ödeneği süresince işçi haftada kaç saat çalışacak?
Milyonlarca çalışan merak ediyor. Bugün kısa çalışma ödenekleri hesaplara yatacak. Ancak çalışanlar bu süreçte kaç saat çalışacaklarını, merak ediyorlar. İşverenin kısa çalışma ödeneğini istismar etmesi halinde ne gibi yaptırımlar var nereye şikâyet edilir?
Okuyucum M. Yavuz işvereninin kısa çalışmaya başvurduğunu, ancak işyerinde faaliyetin kesintisiz devam ettiğini, ücretlerini İŞKUR’dan alacakları ve aradaki farkın kendilerine ödeneceği konusunda işveren tarafından bilgilendirildiklerini belirterek çalışma saatlerinin ne olacağını sormaktadır. Son günlerde bu ve buna benzer çok soru almaktayız. Ne yazık ki, kısa çalışmanın bazı işverenler tarafından suiistimal edildiğini, amacı dışında kullanıldığını bu sorulardan anlıyoruz. Gelin hangi durumlarda kısa çalışmaya başvurulabileceğine ve kısa çalışmanın amaçları dışında kullanılması halinde işverenlerin ne tür yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğine birlikte bakalım.
Kısa çalışmaya başvuracak işverenin genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresini en az dört hafta boyunca ve yine en az üçte bir oranında azaltması gerekmektedir. Kısa çalışma işçinin onayına tabi değildir. İşveren tarafından kısa çalışmaya başvurulması halinde işçi bunu kabul etmek zorundadır. Kısa çalışma uygulaması işçi açısından haklı fesih nedeni oluşturmaz. Ancak işverenin kısa çalışma uygulamasına geçildiğini işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan etmesi, ilan yoluyla işçilere duyuru yapılamaması halinde ise yazılı bildirim yapması gerekmektedir. Bu dönemde yazılı bildirimin mesaj ya da e-mail yoluyla da yapılabileceği kanısındayız.
Kısa çalışmanın günlük, haftalık veya aylık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı işyerinin gelenekleri ve işin niteliği dikkate alınarak işverence belirlenir. Yani işçinin, İŞKUR’a bildirilen süre içerisinde kalmak kaydıyla, günlük ve haftalık çalışma programı işveren tarafından belirlenir.
Görüleceği üzere, kısa çalışmada işyerinde çalışma süresinin en az üçte bir oranında azaltılması, işyerinde çalışma programının bu doğrultuda hazırlanması ve bu durumun işçiye bildirilmesi gerekmektedir. Örneğin haftalık çalışma süresi 45 saat olan bir işyerinde, çalışma süresi üçte bir oranında azaltılıyorsa, o işyerinde işçi haftada 30 saat çalıştırılacak, azaltılan15 saatlik çalışma süresine ilişkin ücret de İŞKUR tarafından ödenecektir. 30 saatlik çalışma süresi haftada dört güne tekabül etmekte olup işveren bu günleri iş programına göre farklı işçiler için farklı şekilde belirleyebilir. Yani bir kısım işçisini Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günü çalıştırırken diğer bir kısım işçisini Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi günü çalıştırabilir. Haftalık çalışma süresinin 22,5 saat yani yarı yarıya azaltılması halinde ise işveren 15 günlük ücretini ödeyecek, geriye kalan 15 günlük ücret İŞKUR tarafından kısa çalışma ödeneği kapsamında ödeyecektir. Bu durumda işveren bütün işçilerini Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günü çalıştırabileceği gibi bir kısım işçisini Pazartesi, Çarşamba ve Cuma, diğer bir kısım işçisini ise Salı, Perşembe ve Cumartesi günü çalıştırabilecektir.
Şimdi gelelim asıl konumuza; işveren kısa çalışma başvurusunda bulundu. Kısa çalışma başvurusu kabul edildi. Ancak işveren taahhüdüne rağmen çalışma sürelerini azaltmadı. İşçilerini tam olarak çalıştırmaya devam etti. Bu durumda ne olacak?
Öncelikle belirtelim ki, kısa çalışma ödeneklerine ilişkin olarak olası ihbar ve şikayet ya da genel inceleme kapsamında iş müfettişleri tarafından denetimler yapılmaktadır. Yine kısa çalışma yapan işveren, işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde ibraz etmek zorundadır. Yapılan bu denetimler sonucunca, işverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle kısa çalışma ödeneğinden yersiz yararlandığının tespit edilmesi halinde İŞKUR tarafından ödenen ödenekler yasal faiziyle birlikte işverenden geri alınacaktır. Kısa çalışmadan kasten yersiz yararlanılması halinde iş müfettişleri tarafından işveren hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması da söz konusu olabilecektir.
İşveren işçisini tam olarak çalıştırmış ancak kısa çalışmadan yararlanmışsa bu durum ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan bildirimlerin de eksik yapıldığı anlamında gelecek, eksik bildirilen primler gecikme cezası ve zammıyla işverenden geri alınacak, ayrıca her bir aylık prim ve hizmet bildirgesi nedeniyle işverene iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır. Bununla da yetinilmeyerek, beş puanlık prim indirimi de dahil olmak üzere, kısa çalışma döneminde yararlanılan bütün teşvikler gecikme cezası ve zammıyla geri alınacaktır.
Sonuç olarak, kısa çalışma, zor dönemlerde işçinin ve işverenin imdadına yetişecek bir uygulama olup işçi, işveren ve devletin desteğinden oluşan İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanan bir ödenektir. İşyerinde kısa çalışma ihtiyacı olmadığı halde işçilerin tam olarak çalıştırılıp ücretlerin bir kısmının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması suçtur. Kısa çalışma ödeneğinden kasten yersiz olarak yararlanan işverenler ciddi maddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceklerdir. Hatta bu kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulması da söz konusudur. İşyerinde kendisi için kısa çalışmaya başvurulduğu halde çalışma saatleri azaltılmayan işçilerin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, İŞKUR’a ya da Alo 170’e şikayette bulunması mümkündür.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!