Lütfü Savaş'la CHP arasında 11 ayda alçaklık ve rüşvetçilik' ithamları
Lütfü Savaş, CHP Kurultay'ı hakkında dava açtı; CHP, Savaş'ı "Akparti stratejisinin parçası" olamakla suçladı. Oysa yurttaşlar tarafından yuhalanan, istifaya çağrılan ve konuşma yaptığı sahneden aşağıya atılan Savaş yalnızca 11 ay önce CHP'nin "tartışılmaz" adayıydı

HP yönetimi ise partiden ihraç edilen Savaş'ı "basiretsizlik", "alçaklık" ve "Akparti stratejisinin bir parçası olmakla" suçladı.
Oysa CHP yurttaşlar tarafından yuhalanan, istifaya çağrılan ve hatta konuşma yaptığı sahneden aşağıya atılan Lütfü Savaş'ı yalnızca 11 ay önce Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak göstermiş, Savaş ise rüşvetçilikle suçladığı parti yönetimine karşı CHP adına seçim yarışına katılmıştı.
Lütfü Savaş 11 ay öncesine "alçaklık" yapmamış, CHP yönetimi Kurultay'a "irade fesadı karıştırmamış" mıydı? Şimdi ne değişti?
soL, yaşananları derledi.
CHP Kurultayı hakkında dava açtı, yönetimin uzaklaştırılmasını istedi
Lütfü Savaş, Özgür Özel’in yeni genel başkan seçildiği 4-5 Kasım 2023 tarihli CHP Kurultayı'nın iptali için geçtiğimiz günlerde Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.
Dava dilekçesinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının "kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığı hatırlatıldı ve Savaş'ın da konuya ilişkin araştırma yaparak birçok kurultay delegesiyle konuştuğu belirtildi.
Savaş'ın gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde; şu anki parti yönetimi ile yerel yönetim kademelerinde bulunan kişilerin seçim sonucunun değiştirilmesi için delegelere baskı kurduğu, delegelere oy karşılığı ev ve arabalar verildiği, delegelerin konakladıkları otellere bavul bavul dolarlar getirilip dağıtıldığı, iPhone telefonlar ve iPad tabletlerin oy karşılığı verildiği, bazı delegeler ve yakınlarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alındığı öne sürüldü.
Kurultay ile ilgili bilgi ve belgelerin incelenmesi halinde yüzlerce kurultay delegesinin iradesinin "rüşvet olguları" çerçevesinde değiştirildiğinin anlaşılacağı savunuldu. Kurultayın sonucunun çeşitli irade fesadı hallerine bağlı olarak işlenen suçlar kapsamında değiştirildiğinin göz önüne alınması talep edilen dilekçede, söz konusu kurultayın mutlak bir şekilde tüm sonuçlarıyla iptal edilmesi istendi.
Dilekçenin devamında şunlar kaydedildi:
"Ne var ki dava konusu kurultaya irade fesadı karıştırarak parti yönetimine gelmiş olan CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu, açmış olduğumuz dava sürecinde delegeler ve diğer parti üyeleri üzerinde her türlü hukuksuzluğu yaparak baskı oluşturmaya çalışacağından öncelikle mevcut CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulunun derhal verilecek tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmasını talep ediyoruz."
CHP'den ilk tepki: 'AKP dolmuşuna binenin akıbeti uçurumdur'
Savaş'ın hamlesinin ardından ilk tepki CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki'den geldi.
Tiryaki, Savaş'ın "iktidarın söylemleriyle" CHP'ye saldırdığını ifade etti ve "Kurultayın ardından yeniden belediye başkan adayı olacaksınız, hakkınızdaki tereddütlerin giderilmesi için şekilden şekile gireceksiniz, seçimi kaybedince suçu kendinizde değil başkalarında arayacaksınız, devrinizin bittiğini anladığınızda da Cumhuriyet Halk Partisi hakkında ortaya atılan iddianın bile bile maşası olacaksınız" dedi.
Lütfü Savaş'ın "AKP'nin Kurultay'a ilişkin mesnetsiz iddialarını" sahiplendiğini belirten Tiryaki, Savaş'ı "alçaklık" ve "haysiyetsizlikle" suçladı. Tiryaki, açıklamasını " Akparti dolmuşuna binenin akıbeti uçurumdur" ifadeleriyle sonlandırdı.
İmamoğlu: Allah akıl versin
38. Olağan Kurultay'da Divan Başkanlığı görevini yürüten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu, "basiretsiz, etik olmayan, zemini tamamen çürük" hiçbir sözü, hiçbir tavrı, hiçbir kişiliği muhatap almayacağını söyleyerek yanıtladı.
Savaş'a ilişkin "Tertemiz bir kurultayın 1,5 sene sonrasında ortaya çıkıp, birtakım uydurma işlerle, laflarla kendine iş arayanlar boşta kalmış insanlardır" yorumunda bulunan İmamoğlu, "Bu manada süreci en üst seviyede, tabii ki hukuki zeminde, partimizin yetkilileri takip edecektir. Ama vicdani muhasebede benim zihnimdeki kısmı da bununla sabittir. Allah, akıl versin bu iş ve o davranışlarda bulunanlara" dedi.
Özel: Tüm öfkeye rağmen adaylaştırdığımız süreçte herhalde zaman bulamadı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise dün Gelecek Partisi'ne gerçekleştirdiği iadeiziyaretin ardından Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları ortak basın açıklamasında ilk defa Lütfü Savaş hakkında konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, Kurultay'ın yaklaşık 1,5 yıl önce gerçekleştirildiğini hatırlattı ve "Lütfü Savaş’ın açtığı, açmaya çalıştığı dava süre yönünden reddedilmeye mahkum. Zira altı aydır bu işin süresi. Yani onun için zaman aşımına uğramış" dedi.
Lütfü Savaş'a yönelik tüm eleştiri ve öfkelere rağmen kendisini Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdiklerini hatırlatan Özel, şöyle konuştu:
"Sayın Lütfü Savaş da altı ay içinde o başvuruyu yapamamasına bir gerekçe anlatıyorsa herhalde kendisi önce bizi tebrik edip, sonra takdir edip, sonra adaylık başvurusu yapıp, bizim anketlere çok dikkatle bakarak ve kendisinin kazanabilmeye yakın adayımız olarak görüldüğü için aldığımız bütün eleştirilere, Lütfü Bey’e yöneltilen bütün öfkeye rağmen kendisini adaylaştırdığımız süreçte herhalde kurultaya itiraz edecek zamanı bulamadı. Bunu 1,5 yıl sonra yapmaya çalıştı."
Özel, Savaş'ın açtığı davayı "Adalet ve Kalkınma Partisi’nin muhalefeti meşgul etme stratejisinin bir parçası" olarak nitelendirdi ve "Bu stratejinin parçası olanlar da hangi bütünün parçası olduklarını da kendileri değerlendirsinler" yorumunda bulundu.
11 ay önce Lütfü Savaş 'basiretli' miydi, CHP 'rüşvet' vermemiş miydi?
Lütfü Savaş yaklaşık 1,5 yıl süren sessizliğinin ardından CHP merkezini "irade fesatlığıyla" suçladı, CHP merkezi ise Savaş'ı "AKP stratejisinin bir parçası olmakla", "basiretsizlikle", "alçaklıkla" ve "haysiyetsizlikle" suçladı.
Ancak yaklaşık 11 ay öncesine yani 31 Mart 2024'te gerçekleştirilen yerel seçim dönemine gittiğimizde, iki tarafın birbirlerine yaklaşımı oldukça farklıydı. Ortada ne rüşvet iddialarıyla gündeme gelen bir CHP yönetimi, ne de basiretsiz bir isim vardı.
Özel'in de dediği gibi bütün eleştirilere ve öfkeye rağmen Lütfü Savaş, CHP'nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmuştu. Savaş bu süreçte yurttaşlar tarafından yuhalandı, istifaya çağrıldı, hatta konuşma yaptığı sahneden aşağıya atıldı. Ancak şimdi Savaş'ı " Akparti 'lilikle" suçlayan CHP yönetimi, o dönem yurttaşların sessine karşı kulağını tıkadı.
Sonrasında ne mi oldu? Seçimi Akparti kazandı, Savaş partiden ihraç edildi ve karşılıklı iddialar ortaya atıldı.
soL bu süreçte neler yaşandığını derledi.
CHP ve Savaş'ın karnesi
2009 yerel seçimlerinde Akparti 'den Antakya Belediye Başkanı adayı olan ve yüzde 47,3 oyla seçimleri kazanan Lütfü Savaş, 2014 seçimlerinde Akparti’nin kendisini Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak göstermemesi üzerine partisinden istifa etti. Savaş, dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun isteği üzerine 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde CHP’den Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı olarak gösterildi ve iki seçimi de kazandı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 6 Şubat 2023 tarihli depremlerden en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay'da 23 bini aşkın yurttaş hayatını kaybetti ve depremlerin üzerinden 11 ay geçmiş olmasına karşın depremzedelerin yaşadığı sorunlar devam ederken, CHP kamuoyunda tepkiyle karşılanan bir karara imza attı.
Depremin ardından hakkında yapılan istifa çağrılarıyla sıkça gündeme gelen CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ı, 31 Mart 2024’te yapılacak seçimlerde yeniden aday olarak gösterdi.
Hakkında yapılan istifa çağrıları artınca depremden etkilenen diğer 10 ilin belediye başkanlarının da istifa etmesi gerektiğini savunan Savaş, hakkında yapılan eleştirileri yıkıcılıkla suçladı.
Savaş'ın en dikkat çeken çıkışı ise depremlerde yıkılan ve yüzlerce insanın ölümüne neden olan Rönesans Rezidans'a ilişkin açıklamaları oldu.
“Depremin küçük bir kıyamet olduğunu bu yüzden de belediyenin, mevzuatın ve rezidansı inşa eden kişilerin sorgulanmaması gerektiğini” savunan Savaş, şöyle konuştu:
"Orası Eski Mimarlar Odası Başkanımızın yapmış olduğu bir bina. Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan. Büyük ihtimal deprem yönetmeliğine göre yapmıştır. Küçük bir kıyametti, onu söyleyeyim. Burada ne belediye, ne mevzuat, ne bu işi yapan insanlar gerçekten de çok sorgulanırsa, biz onlara yazık etmiş oluruz. Samimi söylüyorum."
Savaş bu cümleleri kurarken, Rönesans Rezidans'ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun yanında yüklü miktarda parayla yurtdışına kaçmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda yakalanmış ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.
Öte yandan Savaş kendisine yönelik tepkileri "haksız" bulmuştu. "Tartışılacak bir insan değilim" diyen Savaş, sorunu "parti içi demokrasi"de görmüş ve "Maalesef CHP’de fazla demokrasi var. Parti disiplini olması lazım. İktidar partisinde bir kişi konuşuyor, bizde de herkes konuşuyor" demişti.
Hatay'ın Antakya ilçesinde 6 Şubat depreminin yıl dönümü dolayısıyla yapılan anmaya katılan Savaş ve Özel, depremzedeler tarafından protesto edilmiş ve yuhalanarak istifaya çağrılmıştı.
Daha önce "adaylığım tartışılamaz" diyen Savaş, yaşananların ardından depremzedeleri "siyasi rant"la suçlayarak, "Bugün on binlerce canımızın matemini tutarken acımızı bilerek ve isteyerek siyasi malzeme haline getirmeye çalışanlara, Hatay’da fırsat vermeyeceğiz" demişti.
Protestonun sonrasında çok sayıda CHP kurmayı basına verdiği demeçlerde Lütfü Savaş'ın adaylığının yeniden ele alınacağını söylemiş, fakat Savaş, CHP merkezinin ısrarı sonucu seçimlerde aday gösterilmişti.
Savaş, yerel seçimlerde AKP’li rakibine yenildi ve kısa bir süre sonra “Bugünün CHP’si DEM’lenmekle meşgul” sözleri nedeniyle disipline sevk edilerek CHP’den ihraç edildi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!