Meral Akşener: Ülkücü hareketin muvafıkları biz, muhalefeti de onlar oldu

MHP eski milletvekili Meral Akşener, hükümeti ve özellikle uygulanan dış politikayı eleştirerek, "En iddialı olunan konu Ortadoğu konusu. Hani Osmanlıcıydı bunlar. Bunlarda Osmanlı'nın medeniyet yaratan padişahı Fatih Sultan Mehmet var mıdır? Yoktur. Oradoğu'ya yeni bir nizam veren Abdulhamit Han var mıdır? Yoktur. Zaten Atatürk hiç yok. Bunların Ortadoğu politikasının içinde 1970'lerde kurulmuş Kahire öğretisi var. Rabia'yı, Esma'yı hatırlayan var mı? Yok. Rabia'yı Suud ve Katar sofralarında bırakılıp geldiler. Rabiayı o para sofralarında bırakıp geldiler." dedi.

Delegelerin bu tavrını sadece kurultay yürüyüşü gibi görmemek gerektiğini ifade eden Akşener, "Milletin içine düştüğü endişe sarmalından çıkartacak, ümidi ve kararlılığı, imza atan üst kurul üyelerimiz verdi. Onun için Milliyetçi Hareket Partisi'nin kurultayı Türkiye'nin bir numaralı meselesidir. Olmasını isteyenlerle olmasını istemeyenlerin mücadelesini, MHP'nin dışında ortaya çıkan mücadeleyi hep beraber izliyorsunuz" dedi. Olağanüstü Kurultay için gittiklerinde yaşananları anlatan Akşener, şunları söyledi:

"ÜLKÜCÜ HAREKETİN MUVAFIKLARI BİZ, MUHALEFETİ ONLAR OLDU"

"Kurultay günü gittik oraya. Bizim 4 kişi, 10 kişi gitmemizin anlamı yok. Siz geldiniz, siz. Oraya onlara binlerce ülkücü geldi. Bir yoklama kağıdı gezdirdik. Ulaşabildiğimiz üst kurul delegemizin sayısı 748. Şimdi bize muhalefet deniliyor ya, işte o andan itibaren ülkücü hareketin muvafıkları biz, muhalefeti de onlar oldu. Binlerce insan oradaydı. Polislerle ülkücülerin kavga etmesi beklendi. Orada hak nasıl aranırmış gösterdiniz, hukuksuzluğa nasıl itiraz edilebilirmiş gösterdiniz, demokrasiye en iyi örneği gösterdiniz. Allah sizden razı olsun. Siz o hukuksuz düzene diz çöktürdünüz."

Genel merkezin olağanüstü genel kurul kararı almasıyla ilgili konuşan Akşener, "Çağrı heyeti hukuksal bir süreç yürüdüğü için görevlidir. Çağrı heyeti görevinden kaçtığı zaman mahkemece görevlendirildiği için hapsedilme korkusuyla karşı karşıya kalırlar. Genel merkezin, genel merkezimizin hadi bakalım buyurun biz seçimli kongre yapıyoruz demesinin hukuki bir geçerliliği yok. Çünkü bizim tüzüğümüz maşallah engelli koşu gibi. Birini atlıyorsunuz öbürü çıkıyor, birini atlıyorsunuz diğeri çıkıyor karşınıza. Allah büyük, bu defa da genel merkezimizde başta sayın genel başkanımız olmak üzere arkadaşları vurdu" diye konuştu.

Seçimli bir kongrenin mümkün olmadığını aktaran Akşener, "46. maddeye göre seçimli bir kongreyi yapma ihtimali yok. Çağrı heyetinin ilan edeceği bir günde o kongre yapılmalıdır. Çağrı heyetinin ilan edeceği bir günde bu prosedür işler. Çağrı heyetinin altında oluşturulan siyasi heyet içerisinde genel merkez de birini görevlendirebilir" diye konuştu.

Dış politikada önemli sorunlar yaşandığını iddia eden Akşener, şunları kaydetti:

"En iddialı olunan konu Ortadoğu konusu. Hani Osmanlıcıydı bunlar. Bunlarda Osmanlı'nın medeniyet yaratan padişahı Fatih Sultan Mehmet var mıdır? Yoktur. Oradoğu'ya yeni bir nizam veren Abdulhamit Han var mıdır? Yoktur. Zaten Atatürk hiç yok. Bunların Ortadoğu politikasının içinde 1970'lerde kurulmuş Kahire öğretisi var. Rabia'yı, Esma'yı hatırlayan var mı? Yok. Rabia'yı Suud ve Katar sofralarında bırakılıp geldiler. Rabiayı o para sofralarında bırakıp geldiler. Mescid-i Aksa, Filistin vardı. Filistin'i Gazze'yi duyuyor musunuz? Onu da İsrail ile pazarlık masasında bırakıp geldiler. Bizim dış politikamızın yeniden yapılanması gerekiyor."

Akşener, kendisini yalnız bırakmayarak salonu dolduran kalabalığa teşekkür etti. Programın sonunda Akşener'e, MHP İl Başkanı Çetik Kapdan tarafından fahri hemşehrilik beratı hediye edildi.