Raporlu olunan dönemde çiğ köfte satmak-geçerli fesih

Somut olayda, davacı işçinin kendisine ait işyeri açtığı, raporlu olduğu dönemde bu işyerinde çalıştığı ve davalı işyerine de çiğ köfte getirerek sattığı tanık beyanı ile dosyada mevcut ayrıntılı ve tutarlı yazılı ifadelerle ve tutanaklarla sabittir. İşçinin eylemlerinin işverende meydana getirdiği etki göz önüne alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin haklı sebep ağırlığında kabul edilmese dahi geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Raporlu olunan dönemde çiğ köfte satmak-geçerli fesih
  • 23 Haziran 2020, Salı 17:32

T.C.
Yargıtay
22. Hukuk Dairesi


Esas No:2014/14145/
Karar No:2014/22341

 

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, istemi kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm duruşmalı olarak süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeplerle 13.6.2013 tarihinde sonlandırıldığını, davacının 21 Mayıs 2013-02 Haziran 2013 tarihleri arasında rapor alıp raporlu olmasına rağmen fabrikaya gelip çiğ köfte getirdiğini ve bunu sattığını, davacının bu hususu verdiği savunmasında ikrar ettiğini, bu satış üzerine müvekkili tarafından davacının çiğ köfte dükkanının olduğu bilgisinin edinildiğini, 30.5.2013 tarihinde davacının iş yerine gidildiğinde dükkanda davacının olup satış yaptığının tespit edildiğini, davacının raporlu olmasına rağmen dükkanda satış yapabilecek kadar sağlıklı olduğunu, bu durumun doğruluk ve bağlılığa aykırı bir davranış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının salt kendine ait işyerinde çalışmak amacıyla rapor aldığı hususunun davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, fesih konusu edilen dönem öncesinde davacının rapor almayı alışkanlık haline getirdiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamayıp fesih nedeni olarak gösterilen hususların 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25/II-e maddesinde belirtilen doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 Sayılı Kanunun 25/II. maddesidir.

Dosya içeriğine göre, davacı işçinin davalı işyerinde 27.9.2000-13.6.2013 tarihleri arasında montaj operatörü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 4.6.2013 tarihli fesih bildirimi ile işçinin 21.5.2013-2.6.2013 tarihleri arasında raporlu olmasına rağmen 21 Mayıs 2013 günü fabrikada çiğ köfte getirerek sattığı, 30 ve 31 Mayıs 2013 tarihlerinde işçinin kendisine ait olan çiğ köfte işyerinde işçinin bizzat bulunup çiğ köfte satışı yaptığından bahisle 4857 Sayılı Kanunun 25/II-e maddesi uyarınca haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda, davacı işçinin kendisine ait işyeri açtığı, raporlu olduğu dönemde bu işyerinde çalıştığı ve davalı işyerine de çiğ köfte getirerek sattığı tanık beyanı ile dosyada mevcut ayrıntılı ve tutarlı yazılı ifadelerle ve tutanaklarla sabittir. İşçinin eylemlerinin işverende meydana getirdiği etki göz önüne alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin haklı sebep ağırlığında kabul edilmese dahi geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen nedenlerle, 4857 Sayılı Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeplerle;

1- )Mahkemenin yukarda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- )Davanın REDDİNE,

3- )Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- )Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu 170,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

5- )Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- )Peşin alınan temyiz harcının istemi halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 10.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık