SERMAYE BÜYÜYOR İŞÇİLER ÖLÜYOR Soma’daki madende 301 ölü, Torun Center

SERMAYE BÜYÜYOR İŞÇİLER ÖLÜYOR  Soma’daki madende 301 ölü, Torun Center
  • 30 Ekim 2014, Perşembe 8:31

İSA YAZAR

30 Ekim 2014, Perşembe

Soma’daki madende 301 ölü, Torun Center inşaatında düşen asansörde yiten 10 can ve halen Ermenek’teki kömür madeninde suyun altında kalan 18 işçi. Türkiye bu yıl iş kazalarında yaşanan toplu ölümlerle felaket üstüne felaket yaşıyor. 2014’ün ilk 9 ayında 1.414 kişi iş kazalarında can

Ölümlü iş kazaları açısından 2014 yılı en fazla can kaybının yaşandığı yıl olmaya yakın. Geçen yıl 1.235 işçi hayatını kaybederken bu yılın ilk 9 ayında 1.414 kişi iş kazalarında can verdi. Soma’daki 301 ölümlü maden felaketi başta olmak üzere bu yıl toplu ölümlü iş kazaları arttı. Son olarak Karaman Ermenek’te 18 işçi madene dolan su seviyesinin altında kaldı. Oksijen tüplerinin 2 saat yeteceğini belirten madenin sahipleri olaydan 2 saat sonra, “Başımız sağ olsun” açıklaması yaptı. İstanbul Mecidiyeköy’deki Torun Center inşaatında asansörün düşmesi sonucu 10 işçinin ölmesi de inşaatlarda görülen nadir toplu ölümlü kazalar arasında yer aldı.

Türkiye’de bu yılın ilk 9 ayında 1.414 işçi hayatını kaybetti. Sadece eylül ayında 143 kişi iş kazası sonucu öldü. Eylül ayında hayatını kaybeden işçilerin 11’i kadın, 5’i ise çocuk. İş kazalarında en çok İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Aydın, Kocaeli, Konya, Manisa ve Mersin’de ölüm vakası yaşandı. İşçiler en çok düşme, ezilme, göçük ve servis kazaları nedeniyle hayatını kaybediyor.

Türkiye, iş kazalarında en kötü sicile sahip ülkelerin başında geliyor. Toplu ölümlere yol açan iş kazaları da ders olmuyor. 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma’daki maden felaketinden sonra 575 kişi daha iş kazalarında öldü. Ölümlü iş kazalarında maden, inşaat ve enerji işkolu başı çekiyor. Türkiye’de günde ortalama 5 işçi bu kazalarda hayatını kaybediyor. Eylül sonu itibarıyla bu yıl hayatını kaybeden işçi sayısı 1.414 kişiye ulaştı. İş kazalarında son 10 yılda toplam 14 bin işçi öldü. Denetimsizlik, iş kazalarında en önemli faktörlerden. İş kazalarının artmasına karşın denetimler son 10 yılda yüzde 70 azaldı. 2005 yılında 27 bin teftiş yapılırken bu rakam 2013’te 8 bine geriledi. Denetimler azalırken kayıt dışı istihdam, taşeronlaşma ve iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliğinden beslenen iş kazalarında bir türlü kayda değer iyileşme sağlanamıyor. Avrupa Birliği ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’deki ölümlü iş kazalarının 7-8 kat fazla olduğu görülüyor.

Türkiye’de yıllar içinde azalması beklenen iş kazası ölümleri artıyor. 2008’de 865 kişi iş kazasında ölürken bu rakam 2009 yılında 1.171’e, 2010 yılında ise 1.444’e, 2011’de ise 1.700’e çıktı. 2012’de 744, 2013’te 1.235 işçi iş kazalarında öldü. Bu yıl ilk 9 aylık dönemde iş kazalarında hayatını kaybeden işçi sayısı 1.414 oldu. Ölümlü iş kazalarında artış yaşanırken denetim ayağı zayıflatıldı. Çalışma Bakanlığı verilerine göre iş sağlığı ve güvenliği denetimleri son 10 yılda yüzde 70 azaldı. 2005 yılında 27 bin teftiş yapılırken bu rakam 2009’da 19 bine, 2011’de 15 bine, 2012’de 11 bine, 2013’te 8 bine geriledi. Oysa aynı dönemde işyeri sayısı 850 binden 1 milyon 600 bine çıktı. Çalışan sayısı da ikiye katlanarak 12 milyona erişti. İşyeri ve çalışan sayısındaki artışa rağmen teftişlerin azalması ölümlü iş kazalarını tetikledi.

Türkiye’de denetim elemanı sayısı da son derece yetersiz. 12 milyon işçinin çalıştığı ülkede iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapabilecek müfettiş sayısı sadece 266 kişi. 315 de müfettiş yardımcısı bulunuyor. Müfettiş sayısının yetersizliği nedeniyle denetimlere yetişemeyen hükümet, bu işi iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına havale etti. Yasaya göre işyerleri, tehlike sınıfına göre iş güvenliği uzmanı çalıştırmak zorunda. Bu uzmanlar, işyerlerini iş güvenliği açısından denetliyor. Ancak yasadaki bu hükümler, uygulamada karşılık bulmuyor. Çünkü sisteme göre iş güvenliği uzmanı, maaşını denetlediği patrondan alıyor. Mevzuata göre uzman, işletmede hayati tehlike arz eden bir durum gördüğünde önce patronu uyaracak. Sorun giderilmezse patronunu bakanlığa şikâyet edecek. Ancak pratikte hiçbir uzmanın, çalıştığı işyerini devlete şikâyet etme lüksü yok! Bu tablo nedeniyle kâğıt üstünde denetim mekanizması varmış gibi gözükse de uygulamada yok.zaman.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık