Taşeron işçiler mevcut haklarını da kaybetmekten korkuyor

Kadro sözü verilen taşeron işçilerin kaygıları bitmiyor. Ankara’daki taşeron işçiler, “Kıdem tazminatı ve yıllık izin haklarınız korunacak” denmesine rağmen, kendilerine imzalatılan ‘Sulh Sözleşmesi’ nedeniyle endişeli. İşçiler, “Hak ve alacaklarımdan feragat ettim yazısı ne demek oluyor” diye soruyor.

Ocak ayında başlayan taşeron işçilerin “kadroya” geçişlerinde sona yaklaşıldı. Ancak işçilerin kaygıları yapılan tüm açıklamalara rağmen bitmedi. Karşılaştıkları tabloyu değerlendiren işçiler, 2019 seçimleri için ağızlarına bir kaşık bal çalındığını düşünüyor.

Bakanlık tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan yüzde 10’luk zam artışı ve 52 günlük ikramiye de işçileri ikna etmiş değil.

Ankara’da bir hastanede çalışan işçilerden biri, “Büyük bir gururla açıklanan ve KHK ile çıkarılan yasa, başlarda işçiler için büyük bir sevinçle karşılansa da bir kısmını memnun etti. Büyük bir kesimde ise geçiştirme olarak algılanıyor” dedi. Sözleşmeli işçi statüsüne mevcut maaş ve çalışma saatleriyle geçecek olmalarının en büyük sorunları olduğunu dile getiren işçi, “Hastanede kadrolu çalışanlarla aramızda hem maaşlarda hem de çalışma saatlerinde büyük bir fark var. Bu durumda kadroya geçişin ne anlamı var? Ha devletin sözleşmeli işçisiyiz ha şirketin. Sadece şirket aradan çıkmış oluyor, bize başka bir hak da vermiyorlar” diye konuştu.

‘DAVAYI KAZANDIM AMA...’

İşçiler, başvurular esnasında daha önce bir kamu kuruluşuyla davası olan işçilerin haklarından feragat etmeleri için imzalatılan sözleşmelerle pek çok işçinin de mağdur olduğunu hatırlattı. Daha önce çalıştığı kamu kuruluşuna açtığı tazminat davasını kazanan ve yaklaşık 30 bin lira alacağı bulunan bir işçi, “Davayı kazandım ama kurum tarafından temyize gönderildi. Ben sırf güvenceli bir işim olsun diye tüm alacağımdan vazgeçerek imzayı attım. Kadroya geçmeyip paramı alsam ne yapacağım? İşsizlik arttı. Artık insanlar iş bulamıyor, benim geçindirmem gereken bir ailem var” dedi.

Kadroya geçişlerin son aşamasında sınavda başarılı olan tüm işçilere imzalatılan ‘Sulh Sözleşmesi’ başlıklı bir belgede, “Hak ve alacaklarımdan feragat ettim” ibaresinin bulunduğunu belirten işçiler, “Üstelik Sulh Sözleşmesinde  yazılı olan hak ve alacaklarımdan feragat ettim yazısına imza attıktan sonra güvenlik soruşturmasından dolayı işten atılmamız halinde tazminatları da alamadan işten atılma korkusu yaşıyoruz” dedi.

Çalışma Bakanının, “Geçmişte kazanılmış olan kıdem tazminatı ve yıllık izin gibi haklarınız korunacak” açıklamasına rağmen işçiler; bu sözleşmede yer alan maddeler yüzünden yalnızca davası olanların değil tüm işçilerin geçmişte kazandıkları kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin gibi tüm haklarının ellerinden alınacağı düşüncesinde.

Ayrıca güvenlik soruşturmalarının hâlâ tamamlanmamış olması da işçilerde büyük bir soru işareti olarak duruyor. Kimi daha önce mahkum olan, kiminin akrabaları arasında “FETÖ”cü olduğu iddiası ile hapse atılan işçiler, kadroya alınmayacakları düşüncesiyle endişeli.

‘NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ’

Aynı zamanda, çalıştıkları mevcut hastanenin Bilkent’e yakın zamanda açılması planlanan Şehir Hastanesi sebebiyle kapatılacak olması da işçilerin en çok tartıştığı konulardan biri. Yeni yapılan hastaneye götürülmeyecekleri açıklanan işçiler, hastane kapatıldıktan sonra ne yapacakları konusunda idare tarafından herhangi bir açıklama yapılmamasına tepkili. Uzun yıllar bu hastanede çalışan işçiler, kurulu bir düzenleri olduğunu ifade ederek, “Merkeze uzak ya da şehir dışında herhangi bir kamu kuruluşunda çalışmak için gönderildiğimizde ne yapacağımızı bilmiyoruz” dedi.