Türk-İş Bağlı Türk Metal sendikası üyeler isyanda
TEKNOROT işçilerinin Türk Metal ile patronun kendilerinden habersiz imzaladığı oldubitti sözleşmesine tepkisi sürüyor. Düşük zamma tepki göstererek üç vardiyada iş durduran ve işyerini terk etmeyen işçiler, kendilerini “Nankörlük yapmayın kan çıkar” diye tehdit eden sendikacıyı da döverek kovaladı. “Bu zammı kabul etmiyoruz. Bu anlaşma iptal edilecek” diyen işçiler, başta metal olmak üzere tüm işçilere dayanışma çağrısı yaptı.
10 YILLIK İŞÇİYİM HER ŞEY DAHİL 1760 LİRA ALIYORUM
Düzce 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan otomotiv yan sanayi fabrikası TEKNOROT’un patronuyla Türk Metal arasında sözleşme görüşmeleriyle ilgili, sendikacıların işçilerden habersiz sözleşme imzalamayacağına dair söz verdiğini belirten bir işçi, “Tam ikramiye, kıdem zamları, saat ücretine 1 lira zam, bölüm farkı, gece farkı maddeleri kabul edilmeden sözleşmeyi imzalamayacaklardı. Başkan ‘Gemileri yaktık’ dedi. Pazartesi sabahı işçi temsilcisi ‘Ayın 13’ünde greve çıkacağız’ dedi. Grev kararı asıldı. Sonra kaçıp gittiler” diye konuştu.
Bunun üzerine 1200 kişilik fabrikada üretimi durdurduklarını anlatan başka bir işçi ise şöyle tepki gösterdi: “Bizim konuştuğumuz 500 liralık zamdı. Baktık 200 liraya imza atmışlar. Ben 10 yıllık bir işçiyim, 1760 lira alıyorum. AGİ’siymiş, yardımıymış, ikramiyesiymiş her şey dahil ayda 1760 lira alıyorum ya.” Türk Metal İşyeri Temsilciliğini gösteren işçi, “Görüyorsunuz burası odaları. Gelen giden yok, bomboş” diye konuştu.
BU ANLAŞMA İPTAL EDİLECEK!
Dün akşamı jandarmanın geldiğini ama anlayamadıklarını anlatan işçilerden biri: “Jandarma arabası neyi bekliyor? Terörist miyiz biz? 15 Temmuz’da da burada bekledik, o zaman niye jandarma yoktu. O zaman niye fabrikada çalıştık. Kimse bir şey demedi?” dedi.
Hiçbir sendikacının yanlarına gelmediğini belirten işçiler buna epey öfkeli. Bir işçi “Türk Metal Sendikası nerede? Pevrul Kavlak (Genel Başkan) nerede? Ne yapacaklar şimdi, işçiyi iş yavaşlattı-üretimi durdurdu diye suçlu duruma düşürecekler. Genel sekreter gelecek dediler hani nerede? Ama biz buradayız kardeşim. Hakkımızı alana kadar buradayız. Zam alana kadar bekleyeceğiz. Adamlar söz verdi ya. Ya o anlaşmayı iptal edecekler ya da bu anlaşmanın üzerinde 200 lira daha verecekler” dedi.
İşçiler yapılacak herhangi bir görüşmenin ise tüm işçilerin önünde gerçekleşmesini istiyor. Sebebini ise şöyle açıklıyorlar: “5-6 arkadaşımız görüşmeye gitti ne olacak? 30 tane patron temsilcisi, 30 tane sendikacı 5-6 arkadaşımızı sıkıştıracaklar içeride. Gelip burada konuşacaklar, her şey işçinin gözleri önünde konuşulacak.”
En başta sendikacılara uyarı yaptıklarını belirten bir işçi de şunları söyledi: “Siz isteyin, fabrika vermesin, yüksek hakeme gitsin, gelecekse oradan gelsin. Ama siz geri çekilmeyin dedik. Ama yapmadılar. Şimdi bu eylemlerde öne çıkanların çoğunun da başını koparacaklar bunu biliyoruz ama buna rağmen diyoruz. Hakkımızı almaktan vazgeçmeyiz.”
ŞİRKET DE TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYSUN
İşçiler fabrika önünde bekleyişlerini sürdürürken TEKNOROT’un İnsan Kaynakları Müdürü, fabrika bahçesinde işçilere seslendi. Müdür “Sendika aradan çekiliyor. Fabrikayla çalışanlar karşı karşıya geliyor. Evet bir hak arama var ama bu kanunsuz. Burada beklemeyle bu iş olmuyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” dedi. Müdürün bu sözlerini tepkiyle karşılayan işçilerin yanıtı ise “Şirket de taşın altına elini koysun” oldu.
ŞUBE BAŞKANINA İŞÇİ DAYAĞI
Türk Metal Düzce Şube Başkanı Murat Ardıç, dün basına yaptığı açıklamada işçilerin provokasyona geldiğini ileri sürerek “Biz işçimizi satmadık” dedi. Daha sonra işçilerin yanına gelen Başkanı Murat Ardıç, işçilere “Aranızda kışkırtıcılar var. Nankörlük yapmayın kan çıkar” diyerek tehdit savurdu. Buna öfkelenen işçiler de Ardıç’ın üzerine yürüdü. İşçilerden dayak yiyen Murat Ardıç, fabrikadan gitmek zorunda kaldı. Ardıç’ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten işçiler, “Bakın buraya bir yeri kışkırtan var mı ya” diye tepki gösterdi.
ASILAN GREV KAĞIDI SAHTE İDDİASI
İşçi temsilcilerinin fabrikaya grev kararı astığını belirten işçiler, kağıdı inceleyen bir jandarma komutanının “Bu kağıt sahte” dediğini aktardı. “Biz bilmiyoruz komutan öyle dedi” diyen işçiler şöyle devam etti: “Madem sahteyse, evrakta sahtecilik yapmışlar. Bu da suç. İşlem başlatılması lazım
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!