Türkiye’deki özel güvenlik meselesine de dikkat çeken Feyzioğlu, “Polisin dahi şiddete teşvik edildiği,

Türkiye’deki özel güvenlik meselesine de dikkat çeken Feyzioğlu, “Polisin dahi şiddete teşvik edildiği,
  • 13 Kasım 2014, Perşembe 11:19

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa’nın Soma ilçesi Yırca köyünde termik santral için 6 bin zeytin ağacının, “fırsat varken” mantığıyla kesildiğini söyledi.

Manisa Barosu Zeynel Balkız ve yönetim kurulu üyelerini ziyarette gazetecilere açıklamada bulunan Feyzioğlu, Yırca’daki 6 bin zeytin ağacının yangından mal kaçırırcasına kesildiğini ifade etti. Danıştay kararının tebliğ edilmemesinin mazeret olmadığını belirten Feyzioğlu, “Danıştay’ın verdiği kararı bilerek aslında o ağaçlar kesilmiştir. ‘Fırsat varken’ mantığıyla kesilmiştir. Bunun aksini hiç kimse savunamaz ve ispatlayamaz. Bir gün önce gece makineleri sokup ağaçları keseceksin ve ne tesadüf, ertesi gün karar çıkacak. Bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. O kararı bir şekilde öğrenenler, fırsat varken katliamı yapalım demişlerdir ve bu da kasıtlarının ne kadar büyük ve yoğun olduğunu göstermektedir. Bu işin peşini de bırakmayacağız.” dedi.

Yırca köyünde yaşananlarla Soma ve Ermenek’teki maden facialarının aslında aynı zihniyetin, aynı mantığın ürünü olduğunu savunan Feyzioğlu, “Bu zihniyet, yer üstünde zeytin gibi paha biçilmez bir zenginlik varken insanları köle fiyatına ve her türlü güvenlik önlemini hiçe sayarak yerin yedi kat altına indiren zihniyettir. İnsanlarımız yer üstünde doyabilecekken niçin yerin altına, suyun altına inerler? Niçin gazın içine girerler? İşte bu zihniyet göndermektedir. Bizim mücadelemiz bu zihniyetledir. Bizim mücadelemiz hukuk devleti içindir, insan hakları içindir, özgürlükler içindir. Şu anda burada sergilediğimiz birliktelik insan haklarına, özgürlüklere, hukuk devletine yönelik her olayda aynı kararlılıkla sergilenecektir. Yırca’da avukata yönelik bir saldırıda ise kararlılığımızın hangi seviyede olduğunu bunu yapanlar görecektir ve pişman olacaktır. Buna söz veriyorum.” diye konuştu.

Yeni gözaltına alınan polislerle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmadığı için bir yorum yapmanın erken olacağına da değinen Feyzioğlu, “Bakalım; ne olduğunu anlayalım ama biz gözaltına alınanların veya bir haksızlığa uğrayanların kim olduğuna göre pozisyon almayız. İşlemin doğru olup olmadığına göne pozisyon alırız ama Türkiye’de bir cadı avı sürecinin çok uzun yıllardır devam ettiğini, bugün cadı olanların yarın avcı, bugün avcılığa terfi edenlerin yarın cadılığa indiğini hep görüyoruz. O zaman bizim yapmamız gereken, şu cadı ve av kısır döngüsünü kırıp hakikaten doğruyu yanlıştan, suçluyu suçsuzdan, sapı samandan ayırmayı hedefleyen, işleyen bir sitemi kurmak. Yani kişisine göre değişen değil, mağduruna veya müştekisine göre farklı davranan değil, kim olursa olsun aynı davranan sistemi kurmak lazım. Bununda özeti şu, biz üstünlerin hukukunun egemenliğine karşıyız. Biz hukukun üstünlüğünün peşindeyiz.” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki özel güvenlik meselesine de dikkat çeken Feyzioğlu, “Polisin dahi şiddete teşvik edildiği, hattâ cesaretlendirildiği, ‘Tabii ki benim polisim cezalandıracak’ diye yaklaşıldığı ve polise devletin en üst makamlarından, Başbakan seviyesinden cezalandırma görev ve yetkisinin tanıdığı bir Türkiye’de özel güvenliğe, Polis Vazife Selahatleri Kanunu’nun sınırlarını dahi aşacak şekilde, emir ve talimatla suç işleyecek yapılar gibi yaklaşmak gerekiyor. Yani polisin görevini, özelleştirmeyle özel güvenliğe yaygın şekil veren sistem aslında bir nevi derebeylikler kuruyor, askerleri gibi özel güvenlikler kuruluyor ve polisin de tâbi olmadığı sınırları içerisinde dışarıdaki işsiz güçsüz, ihtiyaç içerisindeki GENÇLER KADROLARA ALINIYOR, bellerine coplar veriliyor ve emir talimatla insanların üzerine saldırtılıyor. Bunun altını çizmek lazım. Bugün ona saldırırlar, yarın sana saldırırlar. Bugün saldırılan konumda olmayanların tuzu kuru değildir. Bu yaygınlaşırsa herkesin sıkıntısı vardır ve yaygınlaşmıştır.” dedi.CİHAN


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık