Yeni Egea Hatchback banttan indi

TOFAŞ Otomobil A.Ş.'nin Bursa’daki fabrikasında Egea Hatchback serisi üretimine başlandı. Törende konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, şu anda otomotiv sektöründe kullanılan parçaların yüzde 70’inin önümüzdeki yıllarda kullanılmayacağını söyledi.

Yeni Egea Hatchback banttan indi
  • 15 Nisan 2016, Cuma 23:20

Koç Holding Yönetim Kurulu Ömer Koç ise Egea modeliyle 2023 yılına kadar 1 milyon 300 binlik bir üretim ve 10 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini açıkladı.

Yalova Yolu üzerindeki Tofaş A.Ş. tesislerinde gerçekleştirilen törene Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Tofaş CEO'su Cengiz Eroldu ve Tofaş çalışanları katıldı.

Egea ailesine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle 2023 yılı için yeni bir istihdam alanı oluştuğuna dikkat çeken Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, projenin ülkemiz için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Geçen yıl satılan her 4 otomobilden 3'ünün ithal edildiğinin altını çizen Işık, “Yıllık 400 bin araç üretim kapasitesine sahip olan ve geçen yıl 278 bin araç üreten Tofaş, ülkemizin otomotiv sektöründe yaşadığı başarılarda önemli rol oynuyor. Egea’ya gösterilen yoğun ilgi sebebiyle fabrikada üretimin 3 vardiyaya çıktığını ve 2 bin 200 yeni istihdam oluştuğunu öğrenmekten gurur duyuyorum. Ülkemizde üretilen binek otomobillerinin sınırlı olması sebebi ile otomobil pazarındaki artış bize büyük bir ithalat yükü de oluşturuyor. Her geçen gün artan bu talebin Türkiye'deki üretimle karşılanması, sektörde ticaret dengesini de korumamızı sağlayacaktır. Otomotiv'deki yatırımlar bizleri sevindiriyor. Ancak binek otomobillerle ilgili yatırımlar daha fazla sevindiriyor. Egea projesinin Türkiye'de yüzde 70 oranında Tofaş mühendisliği ile hayata geçirilmiş olmasından mutluluk duyuyorum. Artık firmalarımızın tasarım, teknoloji ve IP haklarında daha fazla tek söz sahibi olması, geleceğimiz için büyük önem taşıyor, Egea ev tasarımından mühendisliğine, prototipinden seri üretimine kadar emek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.

“DÜNYANIN EN BÜYÜK 15’İNCİ ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GELDİK”

Konuşmasına Mustafa Koç’u anarak devam eden Işık, Tofaş’ın son 10 yıldır cirosunun yüzde 3’ünü Ar-Ge merkezine ayırdığını hatırlattı. Otomotiv sektörünün Türkiye’de önde gelen sektörlerden olduğunu söyleyen Işık sözlerine şöyle devam etti:

“Bakanlık olarak açıkladığımız 2014 sonuçlarına göre Tofaş Ar-Ge merkezi, otomotiv sektöründe en iyi Ar-Ge merkezi oldu. Tüm Ar-Ge merkezleri arasında ise en iyi 3’üncü oldu. Otomotiv sektörü geniş bir yan sanayi. Bu sektör finans, sigorta, ticaret, lojistik, servis gibi alanlar içerisinde de büyük önem taşıyor. 20'nci yüzyılda yaşanan ekonomik dönüşüme en yüksek katkıyı sağlayan sektörün başında otomotiv sektörü gelmektedir. Bugün hayatımızdaki birçok teknoloji otomotiv sektörü üzerinden gelişiyor. Diğer sektörlerde ki Ar-Ge çalışmaları da otomotiv sektörünün talepleri doğrultusunda şekilleniyor. Türkiye gibi ülkelerin küresel ekonomiye entegre olmasında otomotiv sektörü kilit bir rol oynamıştır. 1950’den bu yana ürettiğimiz ve yatırım yaptığımız bu sektörde dünyanın en büyük 15’inci üretim merkezi haline geldik. Ama 15’incilik bizi kesmez. İlk 10’na girmek durumundayız. Son dönemde ekonomi ile ilgili gelişmeleri art arda alıyoruz. Son açıklanan verilerin hepsi yüzümüzü güldürdü. Geçen yıl üretim, iç ve dış pazar gibi alanlarda tarihi seviyeleri geride bıraktık. Başarıları artırarak devam ettireceğiz”

BENZİNLİ VE DİZEL ARAÇLARIN SATIŞININ YASAKLANMASI

Norveç’in şu anda yasama gündeminde 2025’ten sonra benzinli ve dizel araçların satışının yasaklanmasına dair bir tasarı bulunduğunu söyleyen Işık, “Otomotiv sektörünü etkileyen bu gelişmelere şimdiden hazırlanmak durumundayız. Türkiye, istihdam maliyeti bakımından rekabet ettiği ülkelerin üzerinde seyrediyor. Ancak ekonomik ve siyasi istikrar iş gücü niteliği üretim kalitesi, iç ve dış Pazar potansiyelinin büyüklüğü gibi hususlar da bizim için ciddi bir avantaj teşkil ediyor. Yeter ki biz tasarımlarımızı geliştirelim. Gelecek yıllarda araçtan araca etkileşim, akıllı ulaşım sistemleri güvenlik ve konforda belirleyici olacak. Malzemeler hafif olacak. Elektrikli araçlarla ilgili batarya ve şarj teknolojileri, elektrik dağıtım ve güvenliği ile ilgili teknolojiler daha da önem kazanacak” ifadelerini kullandı.

“BUGÜN KULLANILAN PARÇALARIN YÜZDE 70’İ KULLANILMAYACAK”

Otomotiv sektörüyle ilgili bugün kullanılan parçaların yüzde 70’inin kullanılmayacağını söyleyen Işık, bunu bilerek tedbir almamız gerektiğini belirtti. Bu gerçeklerin farkında olduklarını ve TÜBİTAK destekli teknolojilere yönelik çağrılara çıktıklarının altını çizen Işık, “Türkiye'nin gelecek teknolojilerinde tribünde seyirci olması değil, oyuncu olmasını sağlamak lazım. Bu noktada yerli otomobil projesini de büyük bir dikkat ve hassasiyetle yönetiyoruz dedi.

YERLİ OTOMOBİL

Yerli otomobili bazılarının şu anda üretim yapan firmaların aleyhinde kullandığını söyleyen Işık, “Hayır, bir Türk markasının çıkması Türkiye’yi otomobilde merkez yapma açısından çok önemlidir. Bir firmanın olduğu bir ülkedeki otomotiv pazarıyla 10 firmanın otomotiv merkezinin olduğu bir ülkedeki otomotiv pazarı arasında fark var. Fazla firması olan ülkeler daha kazançlı. Bu açıdan otomotiv sektöründe bir Türk markası olsun istiyoruz. Yerli otomobili bir teknoloji geliştirme platformu olarak görüyoruz. Otomobil projemizle sanayi 4-0 sürecine damga vuracak olan yapay zeka, sensor teknolojileri gibi alanlarda ivme kazanacağız. Bu tür teknolojileri diğer sektörlere de aktarmak mümkün olacak. Gelin Türkiye'yi yeni nesil otomotiv teknolojileri geliştirme merkezi haline getirelim. Bugün kullanılan parçaların eğer yüzde 70’i kullanılmayacaksa bambaşka teknolojiler kullanılacak demektir. İşte bu teknolojilerin hepsini geliştirmemiz lazım. Egea’da örneğini çok net gördük. Egea’nın yüzde 70’i Türk mühendislerinin, Türk teknisyenlerinin ve Türk işçisinin ürettiği bir otomobil. Biz yaparız ve yaptık. En iyisini de yaparız. Yeter ki birlikte hareket edelim. Otomobilde Türkiye artık kendi otomobilini dizayn edebiliyor. Kendi otomobilini, Türk mühendisi yapacak, prototipini üretecek ve seri üretim bandını kurup seri üretimini yapacak. Otomobilleri Avrupa'ya, Amerika'ya ihracat yapacak” diye konuştu.

YENİŞEHİR OTOMOTİV TEST MERKEZİ

Dünyada işbirliği kavramı konuşulacağını söyleyen Işık sözlerini şöyle tamamladı:

“Hem rekabet yapacağız hem işbirliği yapacağız. Dünya buraya gidiyor. Türkiye artık bu noktaya gelmeli. Otomotiv firmalarımız hem rekabet edecek, hem de işbirliği yapacak. Özellikle otomotiv mükemmeliyet merkezi gibi çalışmalarımızı da son derece önemsiyorum. Bu merkezler kamunun, reel sektörün, üniversitenin ortak Ar-Ge projelerini geliştirmelerine zemin hazırlayacak. Bursa'da inşa edilecek otomotiv test merkezinde, firmalarımızın Ar-Ge tasarım alanında daha etkili çalışma yapacaklar. Otomotiv Test Merkezi için şu ana kadar 54 milyon Türk Lirası harcadık. Tüm kamulaştırma işlemleri bitti. Projenin ilk aşaması olan Fren Test Pisti’nin proje ihalesini yaptık. Şu anda projeler yapılmaya başladı. Hedefimiz 2016 yılında Fren Test Merkezi’nin temelini atmak. Bu projeler hayata geçtiğinde Türkiye otomotiv daha önemli olacak. Ar-Ge reform paketinin 2’nci mevzuat çalışmalarını bitirdik ve yakında onları yürürlüğe koyacağız. Ar-Ge noktasında devrim niteliğindeki birçok düzenlemeyi hayata geçireceğiz. Artık Tofaş, Ford’a Ar-Ge sipariş verebilecek. KOBİ, Tofaş'tan sipariş yoluyla Ar-Ge alabilecek. Her Ar-Ge merkezi her şeyi yapacak anlayışını bırakıyoruz. Herkes en iyi olduğu alanda daha iyi olmanın gayreti içinde olacakö dedi.

“1 MİLYON 300 BİNLİK BİR ÜRETİM VE 10 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT HEDEFLİYORUZö

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak ilk defa Tofaş işçileriyle bir araya geldiğini hatırlatan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Egea Hatchback tanıtım töreninin Türk otomotiv endüstrisi ve Tofaş için heyecan dolu bir olay, kendisi için de ayrı bir önem taşıdığını söyledi. Tofaş’ta işçilere hitap etmenin gururunu yaşadığını söyleyen Koç, “Koç toplumunun lokomotif şirketlerinden biri olan Tofaş son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla en kuvvetli dönemlerini yaşıyor. Tofaş'ın yıllar içerisinde gelişimi ve bugün uluslararası başarıları Koç grubu ve FIAT Chrysler arasındaki 48 yıllık güçlü ortaklığı çok önemli bir göstergesidir Koç topluluğu olarak ülkemizin gelişmesi, büyümesi için sanayi üretiminin önemine her zaman inandık. Ülkemizin ve şirketlerimizin uluslararası arenada da daha güçlenmesi için yatırımlarımıza kesintisiz devam ettik. Bu kararlılığımız ile ülkemizin geleceğine olan inancımız ve hükümetimizin bize verdiği destek çok önemli. Dünyada teknoloji alanında çok önemli değişiklikler oluyor. Tüketim alışkanlıkları yaşam şekilleriyle birlikte rekabetle ilgili normlar hızla değişiyor. Bir nesil önce üretimin önemli bir kısmını gelişmekte olan ülkelere kaydıran gelişmiş ülkeler, bugün yeni teknolojilerle bu kaybedilen üretimi gelişmekte olan ülkelerden almak üzere yapıyorlar. Bütün planlarını bunun üzerine inşa ediyorlar. Bizde bu gelişmeleri takip ederek akıllı projeler oluşturmak için çalışıyoruz. noktada Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın son dönemdeki strateji planları çok önemli. Bu Politikalar bütün sanayicilerin önünü açıyor. Bu konuda Ar-Ge reform paketini büyük bir heyecanla bekliyoruz. Topluluğumuzu 2007-2014 dönemindeki toplam Ar-Ge harcaması 4.6 milyar lira olmuştur. Geçen sene 1.3 milyar Ar-Ge harcaması yaptık. TÜİK verilerine göre ülkemizde özel sektör harcamalarının yüzde 13’ü grubumuz tarafından gerçekleştirildi. 15 Ar-Ge merkezimizde 4 bin mühendisimiz çalışmakta. Bu sebeple 2015’te en başarılı olan ilk üç Ar-Ge merkezi olduk. Ayrıca otomotiv sektöründe en iyi Ar-Ge merkezi seçildik. Tofaş son yıllarda 1.5 milyar dolarlık yatırımlarıyla tüm ürün gamını yeniledi. Hem otomobil hem de ticari araç üreten ve gelişmiş Ar-Ge merkezine sahip tek otomotiv şirketi olarak Türkiye'de değer üreticisi haline geldik. Egea hem iç pazardaki konumumuzu güçlendirecek, hem de ihracat potansiyeliyle Tofaş’ı başka bir konuma taşıyacak. Sedan modelinin Avrupa pazarındaki başarısı, önümüzdeki aylarda Amerika kıtasına ihracatının başlayacak olması yatırım kararlarının ne kadar önemli olduğunu ispat ediyor. 1 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirilen Egea modeliyle 2023 yılına kadar 1 milyon 300 binlik bir üretim ve 10 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruzö dedi.

MUSTAFA KOǒU ÖZLEMLE ANIYORUZ

21 Ocak’ta hayatını kaybeden Mustafa Koç’u rahmet ve özlemle andığını söyleyen Ömer Koç, Mustafa Koç’un Egea projesini akıllı proje olarak adlandırdığını belirtti.
Egea projesi ile Tofaş’ın önemli aşamalar kaydettiğini hatırlatan Tofaş CFO'su Cengiz Eroldu, projenin otomotiv sektörü açısından bir kilometre taşı olduğunu söyledi. Egea’nın 2015 yılında Avrupa'nın en iyi otomobili seçildiğini belirten Eroldu, “Bunu Türkiye otomobil sanayi ve Tofaş'ın küresel başarısı olarak değerlendiriyoruz. Onun için Avrupa Birliği projelerinde önemli görevler üstleniyoruz. Sürücüsüz araç dahil olmak üzere birçok araştırma konusunda ekibimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalarımızı tek başımıza değil, Türkiye'de ki büyümeyle kaydettiğimiz mühendislik ekosistemi ile yapıyoruz dedi.

Konuşmaların ardından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, banttan inen yeni Egea Hatchback modeline binerek fabrika içinde tur attı.

UTİB VE UHGİB İHRACATIN YILDIZLARI ÖDÜLLERİNİ ALDI

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bursa'daki açılış törenlerini, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (UHKİB) ödül törenine katılarak sürdürdü.

Törende konuşan Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümesinde sanayicilerin payının büyük olduğunu söyledi. Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisi bölgesel ve küresel birçok zorluğa rağmen yüzde 4 gibi bir büyüme gösterdiğini hatırlatan Işık, "Sanayi sektörümüz, özellikle son çeyrekte bu büyümeye çok önemli bir katkı verdi. Sanayi üretimi, hem Ocak, hem de Şubat aylarında yıllık bazda çok yüksek artışlar gösterdi ve yüzümüzü güldürdü. Zira biliyoruz ki sanayide çarklar dönüyorsa, Türkiye büyüyor demektir. Hem mevcut fabrikalarımız daha yüksek kapasiteyle üretim yapıyor, hem de yeni üretim tesisleri faaliyete geçiyor. İşte bugün, Bursa için en önemli iki sektör diyebileceğimiz otomotiv ve tekstil sektöründe, iki dev yatırımın açılışını gerçekleştirdik. İnşallah bu tür yatırımlar, hem Bursa’da, hem de Türkiye genelinde artarak devam edecek" dedi.

'2014’TE ÜLKEMİZİN TOPLAM AR-GE HARCAMASI 17,6 MİLYAR'

Nanoteknolojiyle üretilmiş ürünlere, fonksiyonel tasarımlara, çevre dostu ürün ve üretim süreçlerine, teknik tekstil uygulamalarına ve kompozit ürünlere yoğunlaşmak gerektiğini belirten Işık, "Bu çalışmaları yapabilmek için, özellikle test ve laboratuar hizmetlerini geliştirmek gerekiyor. Bursa’da kurulu olan TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuarı’nda sanayicilerimize önemli hizmetler veriyoruz. Şu anda tekstil ve hazır giyim sektörlerine yönelik, akredite olmuş 120 laboratuar ve 19 muayene hizmeti BUTAL bünyesinde yapılıyor. Burada ışık ve nem ile nemlendirme, tekstil kimyası, haslık, klimatik yaşlandırma, lif tanımı, yanma davranışı gibi alanlarda testler yapılıyor ve bu testlerin içeriğini de sürekli geliştiriyoruz. Tekstil sektörünün Ar-Ge faaliyetleri konusunda daha aktif olması gerektiğine inanıyoruz. Şu anda ülkemizde 245 Ar-Ge merkezi bulunuyor. Ancak bunların 11’i tekstil, 2’si hazır giyim olmak üzere, sadece 13 tanesi tekstil sektöründe faaliyet gösteriyor. 2014’te ülkemizin toplam Ar-Ge harcaması 17,6 milyar lira iken, bu iki sektörün Ar-Ge harcaması sadece 125 milyon dolardır. Bunlar düşük teknolojili sektörler gibi bir savunmanın geçerli olmadığını ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

'HER MÜŞTERİ İÇİN ÖZEL ÜRETİM YAPMAK GEREKECEK'

Sanayi 4.0 sürecinin önemli sonuçlarından birisi olarak seri üretim mantığının yavaş yavaş değişeceğinin altını çizen Işık, sözlerine şöyle devam etti:

"Artık neredeyse her müşteri için özel üretim yapmak gerekecek. Dolayısıyla bilhassa hazır giyim sektöründe, tüketicileri de üretim sürecine doğruda dahil etmek gerekecek. Sektörün bu tür değişimleri iyi analiz etmesi ve şimdiden gerekli hazırlıkları yapması önem taşıyor."

Konuşmasını, "Önümüzdeki dönemde de yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payını artırmak istiyoruz" diyerek sürdüren Işık, reel sektörün nitelikli yatırımlarını ve Ar-Ge projelerini teşvik etmek için radikal politikalar uyguladıklarını söyledi. Özellikle tekstil, hazır giyim, mobilya gibi sektörlerde, tasarım yoluyla karlılığı kısa sürede artırmanın mümkün olduğuna dikkat çakan Işık, "Girişimci Bilgi Sistemi verilerine göre, 2014 yılında, hazır giyim sektöründe, tasarım yapmayan firmaların faaliyet karlılığı yüzde 4,5 iken, tasarım yapanların faaliyet karlılığı yüzde 7,3 olmuştur. Bu gerçekten de dramatik bir farktır. Benzer bir şekilde, Türkiye’nin ihraç ettiği erkek gömleğinin kilogramı ortalama 26 dolardan satılırken, İtalya’da kilogram başına satış fiyatı 98 dolar civarındadır. Hemen hemen aynı kalitede olan bu gömleklerin fiyatları arasındaki bu çarpıcı fark, büyük oranda marka ve tasarımdan kaynaklanıyor. Bu nedenle, Ar-Ge Reform Paketi’nde tasarımla ilgili çok radikal adımlar attık. Artık 10’dan fazla tasarım personeli çalıştıran firmalar, tasarım merkezi kurabilecek. Bu tasarım merkezleri, Ar-Ge merkezlerinin yararlandığı her türlü destek ve muafiyetten de yararlanabilecek. Yine teknoloji geliştirme bölgelerinde yapılan tasarım faaliyetlerini de destek kapsamına aldık. Ar-Ge ve tasarım yapan firmalara destek sağladığımız gibi, Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını sipariş yoluyla yaptıran firmalarımızın da vergi indiriminden yararlanmasını sağladık" şeklinde konuştu.

Sanayi 4.0 sürecinin sadece yazılım ve elektronik gibi yüksek teknolojili alanları olmadığını ifade eden Işık, tekstil ve hazır giyim sektörünün bu yeni sürece şimdiden hazırlanması gerektiğini hatırlattı.

Konuşmasının ardından Bakan Işık, UHKİB ve UTİB üyelerine ödüllerini verdi. Bursaspor Başkanı Ali Ay da İhracat Yıldızları ödülüne layık görüldü.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

yukarı çık