'Bölge insanı geçmişte aşağılanmıştır, devlet telafi etmeli'
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Şükrü Karatepe, Diyarbakır'da katıldığı bir programda yaptığı konuşmada, bölge halkının geçmişte aşağılandığını öne sürerek, "Şimdi buna bakarak, devletin geriye dönüp, bunu telafi etmesi gerekiyor. Bu noktada belli adımların atıldığını görüyoruz. Ama bu yetmez, özel bir durum gerekiyor" dedi.
Diyarbakır'ın Fethi'nin 1378'inci yıldönümü programı nedeniyle çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin düzenlediği programa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Şükrü Karetepe ve İçişleri eski Bakanı Abdulkadir Aksu, konuşmacı olarak katıldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezi'nde akşam saatlerinde düzenlenen fetih programanın açılış konuşmasını yapan İçişleri eski Bakanı Abdulkadir Aksu, Diyarbakır'ın sadece karpuz ve terörle anıldığını belirterek, bu imajın değişmesi gerektiğini söyledi. Aksu, "Biz yıllardır Diyarbakır'ımızın manevi yönünü anlatamadık. Diyarbakır gerçekten bir maneviyat, peygamberler, sahabeler şehridir. Ama ne yazık ki, biz bunu anlatamamışız, Diyarbakır denince akla karpuz gelir, daha sonra terör gelir. Biz buna layık değiliz. İnşallah bu algı değişecektir" dedi.
'DİYARBAKIR, YETERİNCE KOLLANIP GÖZETİLMEDİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Şükrü Karetepe ise Diyarbakır'ın tarihinin önemine vurgu yaptı. Tarihin son dönemlerinde Diyarbakır'ın devlet ve yöneticiler tarafından yeterince kollanıp gözetilmediğini, bölgeye tepeden bakıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bölge insanı aşağılanmıştır, bölge insanlarının değeri reddedilmiştir. Bu da kötülük yapmak isteyenlere olumsuz bir zemin hazırlamıştır. Buna da dikkat etmek lazım. Şimdi buna bakarak, devletin geriye dönüp, bunu telafi etmesi gerekiyor. Bu noktada belli adımların atıldığını görüyoruz. Ama bu yetmez, özel bir durum gerekiyor. Türkiye'nin her tarafından farklı olarak Diyarbakır'dan başlayarak, bu bölgeye devletin yeniden gelmesi, eğilmesi, meseleye öyle uzaktan değil, dürbünle değil, büyüteçle yakından, çok detaylıca, ince ince bakıp, öyle kazmayla, baltayla çalışmakla olmaz, burada dantel işlenmesi gerekiyor. O büyük halının kopan desenini yeniden bir araya getirmek için başta devlet olmak üzere, sivil toplum kuruluşları bu değeri korumak üzere, kardeşliği korumak için mutlaka el ele vermemiz gerekiyor."
'DİYARBAKIR'A DEĞERİNİ VERMEZSEK SINIR DIŞINDAKİ ATEŞİ SÖNDÜREMEYİZ'
Diyarbakır'ın bu bölgede Türkiye'nin garantisi olarak varlığını korumazsa, sınırların ötesindeki ateş ve tehlikenin kolay kolay söndürülemeyeceğini söyleyen Karatepe, sözlerini şöyle tamamladı:
"Diyarbakır'ın güçlü olması sadece kendisi için değil, sınırlarımızın dışındaki arkaraba ve kardeşlerimizin güvenliği bakımında çok önem taşıyor. Diyarbakır olmazsa, Türkiye olmaz. Güçlü bir Diyarbakır olacak. İnşallah o imajına, o güvenilir haline tekrar kavuşacak, bütün yollardan Diyarbakır'a girdiğimizde barış içinde yaşadığımızı dışardan gelenler görecek, bu manzayı, bu görüntüleri artık görmeyecek. Bizim herhangi bir şehrimizin kapısından girerken, özellikle güvenlik konusunda hiçbir şeye takılmamız gerekecek, bu çok önemli. O nedenle en önemli durumun güvenlik olduğu çok açık bir şekilde görülmektedir. Bir an önce bunun halledilmesi, bitirilmesi ve insanı normal hayatın dışına iten, özellike dışarıdan gelen insanların ürpermesini sağlayan görüntülerin bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Bu şehrin bütün girişlerinde insanlar gönül rahatlığıyla, caddeleri çicekli güllerle donatılmış olarak girmeleri gerekiyor. Geçmişimiz ortaktır. 1400 yıldır buraya düşman gelmişitir. Burası her zaman emin bir belde olmuştur. İnsanlar burada barış içinde kardeşçe yaşamışlar. Bu dönemde hafif bir sıkıntı var, inşallah o da bir an önce atlatılacaktır ve geleceğimiz de ortak olmaya devam edecektir."
Konuşmaların ardından Diyarbakır Fetih programı, Grup Tillo'nun Kürtçe, Türkçe ve Arapça ilahiler okunmasının ardından sona erdi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!