Erdoğan: Brunson olayının bizim ekonomimizle yakından uzaktan alakası yoktur

Reuters'a konuşan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

Şu anda ismini andığınız zat terör örgütleriyle münasebetleri olduğu için gözaltına alınıp tutuklanmıştır. Rahatsızlığı göz önünde bulundurularak sağlık nedeniyle yargı kendisinin eve çıkmasına müsade etmiştir.

12 EKİM'DE MAHKEME NE KARAR VERİR BİLEMEM"

12 Ekim'de biliyorsunuz mahkemesi var. 12 Ekim'de mahkeme ne karar verir bilemem. Buna siyasiler karar veremez. Benzer şeyler Amerika'da olmuş durumda. Amerika'da 251 vatandaşımın ölümüne neden olan ve devlete karşı darbe girişiminde bulunan 'Feto' Amerika'dadır. Bu zat şu anda yargılanmıyor. Biz dosyalarını gönderdiğimiz halde yargılanmamakta yetkililer direnmektedir.

" BRUNSON'UN EKONOMİMİZLE ALAKASI YOKTUR"

- Brunson olayının bizim ekonomimizle yakından uzaktan alakası yoktur. 2008 yılında biz ekonomik sıkıntı yine yaşadık. Ben 'teğet geçecektir' demiştim. Biz sonra ekonomik sıkıntıyı aştık. Türkiye ciddi manada ekonomik rahatlama sürecine girdi. Şu an ülkemizdeki ekonomik sıkıntı öyle zannedildiği gibi abartılacak bir sıkıntı süreci değildir. Türkiye kendi imkanlarıyla aşacaktır.

FAİZ AÇIKLAMASI

-Türkiye'de herkes beni bilir. Yüksek faize karşı olan biriyim. Yüksek faiz, girişimcinin, yatırımcının adımlarını olumsuz etkileyecektir. Finans sektörü yatırımcıya imkan sağlaması gerekir ki üretim olsun. İstihdam olsun, ihracat olsun. Böylece rekabet alanının içersinde hareketlenme olur. Şu andaki durum yüksek faiz uygulamasıyla bir çözüm olacağı istikametinde herhalde Merkez Bankası böyle bir karar verdi. Temenni ediyorum ki o beklentileri gerçekleşir. Çünkü bunun bir de olumsuz istikamette enflasyon durumu var. Yüksek faiz yüksek enflasyonu getirir. Temenni ederim ki tersi olur.

"RADİKAL GRUPLARIN KONTROL ALTINA ALINMASI TÜRKİYE'NİN TASARRUFUNDA"

-Her şeyden önce Rusya ve Türkiye arasındaki 10 maddelik anlaşma içerisinde bu muhtırayla gerek Rusya'nın, rejimi bu 15-20 kilometrelik koridora sokmaması gerekse merkezde de bu radikal grupların Türkiye tarafından Türkiye'nin kendi örgütleriyle 'istihbarat gibi' bunu kontrol altına alması. Onların buralardan çıkışının sağlanması, daha doğrusu silahlardan arınmış bir bölge haline getirilmesi bizim tasarrufumuzda olacak. Bunun için gerekli adımları atacağız. Bütün çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle de bu İdlib halkının beklentisiydi. İdlib halkı bu süreci çok huzurlu bir şekilde dönüşün başlamış olması 60-70 bin kişi geri dönmüş vaziyettedir. Onların da desteğiyle bu iş başarılacaktır.

"RADİKAL GRUPLAR ORADAN ÇIKMAYA BAŞLADI"

-Radikal gruplar oradan çıkmaya başladı. Her tür silah değil, ağır silahlarla alakalı olarak sınıflamalarını Rusya'dan ve Türkiye'den ekiplerimiz çalışmalarını yaptılar. Ekiplerimiz gerekli çalışmaları yapacaklar.

3.5 MİLYON SURİYE HALKI BİZİM MİSAFİRİMİZ

-(Esad açıklaması) Esed'in bizim Suriye'nin başında kalmasını kabul etme gibi bir lüksümüz yok. Yüz binlerce vatandaşını öldüren, katleden insanı biz demokratik bir ülkede göremeyiz. Bizi bu sürece sevk eden Suriye halkının içinde olduğu durumdur. 3.5 milyon Suriye halkı bizim misafirimiz. Bunlar Esed'den kaçtı. Hala da devam ediyor. Atılan bu adımla birlikte bir ufuk belirdi. Bu ufukta huzur, refah var.

"RUSYA, ALMANYA'YI GEÇTİ"

-Almanya ziyaretimiz resmi devlet ziyaretidir. Gittiğim gün Merkel'le bir görüşmem olacak. Ertesi gün ucu açık bir kahvaltımız olacak. Türkiye'nin Almanya ile olan ilişkileri çok yüksekti. Yeniden o seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Turizm konusunda Almanya en öndeydi şu anda Rusya geçmiş durumda. Hepsini masaya yatıracağız. Atılması gereken adımları atacağımızı umuyorum.

"HALKIMI NEYLE ISITACAĞIM"

-Biz doğalgazı eğer alamazsak ben halkımı neyle ısıtacağım? Benim ülkemin tükettiği doğalgazın yüzde 50'sini Rusya'dan alıyoruz. Geri kalanını İran'dan, Azerbaycan, Irak bazen Cezayir'den alıyoruz. Ben bu doğalgazı almadığım takdirde ben halkımı karda kışta üşütecek miyim? Bu konularla alakalı olarak kimse kusura bakmasın atacağımız adımları kendi tasarrufumuz içinde atarız. Atarken de halkımızın menfaatlerini gözetmekle mükellefiz.