Selin Sayek Böke: Silahlanarak ve bireysel infazlarla...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Türkiyenin gerginleştirilmeyen bir siyasete, kutuplaştırılmayan bir siyasete ihtiyacı var. Silahlanarak ve bireysel infazlarla bir yarın inşa edilemez" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayik Böke, Çorum Valiliği'nin düzenlediği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu'na katıldı. Resepsiyon çıkışında açıklamalarda bulunan Böke, "Türkiyenin gerginleştirilmeyen bir siyasete, kutuplaştırılmayan bir siyasete ihtiyacı var. Silahlanarak ve bireysel infazlarla bir yarın inşa edilemez. Türkiyede çok acilen olağanüstü halin bitirilip artık olağan günlerin inşa edilmesi gerekiyor. Dileriz ki bunu çok hızlı yapmayı akıl edecek bir iktidar olsun" dedi.
Selin Sayek Böke, Çorum Valiliğinin resepsiyonunun ardından Çorum CHP İl Bakanlığı tarafından bir restoranda düzenlenen Cumhuriyet Balosu'na katıldı. Böke, burada da yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın Aydın'da uğradığı silahlı saldırıyı gündeme getirerek, "Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan'a yapılmış olan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bugün Türkiye'nin batısında, Aydın'da bu şiddet yaşanırken, Hakkari'de de 3 şehit verdik. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, sevenlerine de sabırlar diliyorum. Bizi şehitlerle cumhuriyet bayramlarına taşıyan herkese de lanet okuyorum" dedi.
Cumhuriyet'in 93'üncü yılını kutlayan Böke, Başkanlık sistemi tartışmalarına değinerek CHP olarak bugüne kadar başkanlık sistemine 'hayır' dediklerini, bundan sonra da 'hayır' demeye devam edeceklerini söyledi. Böke, "Bu istikrarsızlığı en somut gördüğümüz yer Türk Lirası. O gün başkanlığın lafını ettiler, fiilen yaşandığını itiraf ediyorlar zaten. Bu başkanlığın yaşandığı Türkiye'de Türk Lirası dolar karşısında her gün kuruş kuruş eriyor. Bir başbakan düşünün ki; çıkıp fütursuzca halkından koptuğu için 'dolardır, iner de çıkar da. Yeter ki kasalar dolsun' cümlesini sarf edebiliyor. Doğru, bir başbakan için, AKP'nin başbakanı için tek dert kasaların dolması olabilir, ama bizim için dert 79 milyon insanın nasıl bir ekonomik gerçekte yaşadığı derdidir. Türk Lirası her bir kuruş değer kaybettiğinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları daha fakirler. Nasıl mı derseniz? Köprülerle övünüyorlar. O köprüler ki; zaten yapılması gerek. Zaten bu işi yapmak için seçiliyor iktidarlar, ama o köprüler ki; AKP iktidarı doğru dürüst yapmayı beceremediği için köprülerin fiyatını dolarla belirlemiş. Bizler emek harcıyoruz, alın teri veriyoruz, Türk Lirası ile para kazanıyoruz, sonra evimize gitmek için köprüden geçerken bizden dolarla ücret alıyorlar. Yani o Türk Lirası değer kaybettiğinde o köprüler bizim için daha pahalı hale geliyor. Doğru, sizin kasanız doluyor belki ama, o köprüden geçen vatandaşın cebi yanıyor, cebi. Biz başkanlığa 'hayır' derken, bunun içi hayır diyoruz. Cumhuriyet vatandaşının cebini düşünür, cumhuriyet vatandaşı için köprüler inşa ederken, o köprüyü kullanabileceği kadar zengin olmasını önceler, cumhuriyet kasaların dolup dolmamasını değil, vatandaşın pazara gittiğinde dertsiz bir biçimde alışveriş yapmasını önceler. Biz başkanlığa 'hayır' derken ekonomik istikrarsızlığa 'hayır' diyoruz, biz başkanlığa 'hayır' derken işsizliğe 'hayır' diyoruz, biz başkanlığa 'hayır' derken fakirleşmeye 'hayır' diyoruz. Biz 'parlamenter demokrasi' diyoruz dedi.
Öte yandan Eğitim-İş Sendikası Çorum Şubesi'ni ziyaret eden Böke, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimin ardından açığa alınan öğretmenlerin göreve iade edilmesiyle ilgili CHP'nin çalışması olup, olmadığını yönündeki bir soru üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Binali Yıldırım ile görüştüğünü, ayrıca bazı parti yöneticilerinin de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile görüşmeler yaptığını söyledi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!