'Siyah çocuklar geliyor, İstiklal Marşı okuyorlar, hepimiz hüngür hüngür ağlamaya başlıyoruz'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Samsun'un Atakum İlçesi Sanat Merkezi'nde düzenlenen Tarihi Kentler Birliği toplantısına katıldı.

'Siyah çocuklar geliyor, İstiklal Marşı okuyorlar, hepimiz hüngür hüngür ağlamaya başlıyoruz'
  • 21 Ağustos 2016, Pazar 16:48

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Samsun'da yaptığı açıklamada, "15 Temmuz'da müthiş bir kalkışmayla karşı karşıya kaldık. 50 yıl boyunca hazırlanmış bir yapıyı hiçbirimiz bilmiyorduk. Bize bakan cephesinde kibar bir yüz var. Siyah çocuklar geliyor, İstiklal Marşı okuyorlar, hepimiz hüngür hüngür ağlamaya başlıyoruz. Bunun arka tarafından vahşi bir yapı ve son güne hazırlık varmış. İşin en acı tarafı da yüce dinimizi buna alet ederek yaptıkları bir ortam varmış" dedi.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, birlik üyesi şehirlerin valileri, belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinde katılımlarıyla gerçekleşen toplantıda konuşma yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 15 Temmuz darbe girişimi, Ergenekon olayları, çalınan imtihan soruları ve bakanlığın çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.
BÖYLE BİRE SAKLANMA DÜNYA TARİHİNDE AZDIR
FETÖ/PDY örgütünün 50 yıldır kendini saklandığını ve bunu dini alet ederek kullandığını söyleyen Bakan Özhaseki, "15 Temmuz'da müthiş bir kalkışmayla karşı karşıya kaldık. Bu insanlar 40-50 yıldır kendilerini saklamışlar. Böyle bir saklanma, gizlenme herhalde dünya tarihinde çok azdır. 40-50 yıl boyunca hazırlanmış bir yapıyı hiçbirimiz bilmiyorduk. Bize bakan cephesinde, kibar bir yüz var. Çevremizde vardır bu insanlardan, nezaketli bir insan, güler yüzlü. Tüm dünyanın 170 yerinde Türk okulları açıyor. Orada Türk bayrağı var. Atatürk var ve İstiklal Marşı okutuyorlar. Siyah çocuklar geliyor, İstiklal Marşı okuyorlar, hepimiz hüngür hüngür ağlamaya başlıyoruz. Duygulanıyoruz ve 'hizmet ediyoruz' diyorlar. Herkes çocuklarını teslim ediyor. Zenginler paralarını vermeye başlıyorlar. Okullar ve yurtlar yaptırmaya başlıyorlar. Bunun arka tarafından vahşi bir yapı ve son güne hazırlık varmış. İşin en acı tarafı da yüce dinimizi buna alet ederek yaptıkları bir ortam varmış" dedi.
ÜLKEMİZİN ASKERİ GELENEKLERİNDE İHTİLAL YAPMA HUYU VAR
Ergenekon olaylarıyla ilgili şahsi kanaatini açıklayan ve ülkenin askeri geleneklerinde ihtilal yapmanın huy olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, "Ergenekon olaylarında benim şahsi kanaatim şu. Bizim ülkemizin askeri geleneklerinde ihtilal yapmak gibi bir huy var. Genlerinde böyle bir yapıda var. Ama 8-10 kişi bunları hesap ederken, bu 10 kötü niyetlinin yanında 110 tanede gariban attılar. Bu 110 tane garibanın suçu neydi? Ya kendi adamlarına rakipti, yükselemiyordu. Ya da kendi yapılarına karşı muhalifti. Onun için attılar. Gariban derken yanlış anlamayın. Suçsuz, günahsız ve masum oldukları için bu ifadeyi kullanıyorum. Yoksa başka türlü garibanlık değil. Cayır cayır yaktılar. 20 sene ile müebbetler verdiler. Bu hangi dinde imanda var. Suçsuz adamı, gariban adamı kendi adamı yükselecek diye insanı yakmak hangi dinde yeri var?"
Bakanlığa ait alanları tahrip etmek isteyenlerle ilgili mücadele ettiklerini söyleyen Bakan Özhaseki, "78.5 milyon hektarlık alanda 9.5 milyon hektar neredeyse bizim bakanlığa ait koruma alanları içerisinde yer alıyor. Oraları tahrip ettirmemeye uğraşıyoruz, oralarda bir takım sıkıntılar olmasın diye müthiş bir mücadelemiz var. Ama bir taraftan da oraları tahrip etmeye, oralardan rant elde etmeye, oralardan çok hızlı bir şekilde para kazanmaya çalışan bir grupların da saldırıları altında olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Onlara karşı bir mücadele var. Fakat bu mücadelede ince bir denge var. O dengeyi de mutlaka bizim gözetmemiz lazım. Bir taraftan da yatırımlar yapılacak, bu yatırımların da sürmesi lazım bu ülkede. Deniz kenarında otel yapılacak, yapılmasın diyemezsiniz ama esası korunmuş alanlarda yaptırmamalı. Enerji lazım bize. 'Enerji ne lazım dışarıdan satın alalım' diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Bu Cari açığı çoğaltıyor ve canları sıkılırsa elektriğinizi keserler ortada kalırsınız. Kömüre dayalı termik santraller var. Dışarıdan gelen ithal kömürle yapılan iş zaten cari açığı çoğaltıyor ve doğru bir şey de değil. Kömürün parasını veriyorsunuz sonra elektrik üretmeye çalışıyorsunuz. Bizim kömürümüz var. Burada yerli santraller kurmak lazım" dedi.
MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDAN AYRILIYOR
İçişleri Bakanlığı bünyesinde bulunan Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlanması için çalışmaların sürdürüldüğünü söyleyen Bakan Özhaseki, İçişleri Bakanlığı'nın savunma ağırlıklı olarak çalışmalar yapacağını söyleyerek şöyle konuştu:
"Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü'nün bizde olması çok doğru bir karar oldu. Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü inşallah bizim o tarafa geçecek. Yasa çalışması yaptık 5 başlıktan oluşuyor. Birinci bölümde öz gelirlerimizin artırılması var. Finans ile ilgili çok teklif var, belediyelerin durumlarını iyileştirelim. İkinci bölümde imarla ilgili sıkıntılı olduğumuz konular var. Ama haksız yere parsel bazlı yoğunluk artışlarını da yasaklayan bir yasa var. Herkes 5 katlı evlerini yaparken içerisinden bir tanesini 10 katlıya çıkaracak bir arkadaşımız imar tadilatları yapmaya başlıyorsa, bunda haksızlık olduğunu ve ceza olduğunu yazan yasalar geliyor. Bunlar belediye elleriyle yapıldığı gibi bizim bakanlık elleriyle de yapılmış. İnsanlar şimdi uyanık. Önce belediye geliyor ‘şu işimi yapar mısın ?’ diyor. Sen ‘yok yapmam’ deyince 'Peki sen bilirsin' deyip geliyor bakanlığa. Orada adamlarını buluyor, başta türlü işler devreye giriyor. Ondan sonra başlıyor koca koca yanlışlıkların yapılması."
İSTANBUL'DA 300 BİN METREKARE İNŞT ALANINI YOK ETTİM
İstanbul'da 300 bin metrekare inşaat alanını yok ettiğini, bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini söyleyen Bakan Özhaseki, "İstanbul ile ilgili 250-300 bin metrekare inşaat alanını yok ettim. Bakırköy’de geldi, eski planda 60 bin metre, bizimkiler yapmış 115 bin metre, bazı haklarla birlikte 150 bin metre. Arada 80-90 bin metre fazla adama inşaat fazlası veriyorsunuz. Bakırköy sahilinde bu 100 metrelik 900 tane rezidans demektir. Bu oranın trafiğini mahveder, altyapısını mahveder, bu kent cinayetidir. Bu kenti vurmaktır. Beşiktaş belediye başkanı arkadaş, 'Bir parkımız var sayın bakanım 12 bin metre, sizin bakanlıktan 2,5 yoğunluk verildi' dedi. Parka nasıl veriliyor 2,5 yoğunluk. 40 bin metrekare inşaat alanı verilmiş. Yani 7-8 tane 15 katlı bina dikiyorsunuz oraya. Hangi vicdan kabul eder bunu. Bunun hangi dinde yeri var. 'Bunları benim bakanlığım vermişse peşinen kabul ediyor ve iptal ediyorum' dedim ve bitti. Ben böyle öğrendim, buraya öyle geldim. Bunun mücadelesini vermeyeceksem, orada niye oturuyorum ben. Bunun mücadelesini inşallah vereceğim" dedi.
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından toplantıdan ayrılarak özel uçakla Kayseri'ye gitti.

 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

yukarı çık