Mehmet Şimşek'ten kıdem tazminatı açıklaması

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Sultanahmet'te meydana gelen terör saldırısına ilişkin, "Terör hiçbir şekilde amacına ulaşamayacak. Hangi ölçekte olursa olsun, nereden gelirse gelsin, terörle mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Bu konuda en ufak bir tereddüt yok" dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genişletilmiş Başkanlar Toplantısında, dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ve dünya ekonomisinin kolay olmayan bir süreçten geçtiğini dile getiren Şimşek, "Bir taraftan bir dönemin kapanışı söz konusu. Yani ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artımına başlamış, bir anlamda küresel para politikasındaki normalleşmenin ilk ayağı başlatılmış oluyor. Bunun getirdiği tabii ki etkiler var. Bir taraftan uzun yıllardır, 30-40 yıldır yüzde 10 civarında veya üstünde büyüyen Çin’de bir yeniden dengelenme, bir yavaşlama süreci var. Bunun getirdiği sarsıntılar var, emtia fiyatları üzerindeki etkisi var" dedi.

Yaşanan küresel krizi Türkiye’nin etkili bir yol haritası olduğu için fırsata çevireceğini, yapısal reformlarla sınıf atlayacağını söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin ekonomik geleceği için sihirli sözcük “reform”dur. Gelişmiş ülkelerle arayı hızla kapatıyoruz. Kim ne derse desin Türkiye büyük kazanımlar elde etti. Yol haritamız ve reform paketimizle fırsatları değerlendireceğiz ve gelişmiş ülke seviyesine geleceğiz. Türkiye önceliklerini iyi belirledi. MÜSİAD 64. Hükümetten beklentileriyle ilgili çok detaylı bir çalışma hazırladı ve bizim işimizi kolaylaştırdı. MÜSİAD’ın beklentileri ve bizim önceliklerimiz tamamıyla örtüşüyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek yaptığı konuşmadan notlar;

* Türkiye'nin bu zor konjöktörde bütün diğer ülkelerden ayrışması sağlanacak. Heyecan verici bir yolculuğun başındayız. 1950'lerden 70'lere kadar alt gelir grubundaydık.

* Alt gelir grubundan orta gelir grubuna çıkmamız 30 yılı bulmuş. AK Parti döneminde ise alt orta gelir grubundan üst orta gelir grubundan zıplamışız.

* Hemen Türkiye orta gelir tuzağında. Daha yeni geçti. Bu reformlarla Türkiye üst gelir grubuna atlayacak. Türkiye sınıf atlamıştır. Tek yolu daha çok reform.

* Reform yapmazsak; faiz işsizlik yüksek kalır. Büyüme düşük kalır, kredi notumuz düşer. Mikro reformlardan neyi kasdetiyoruz detaya girmeyeceğim.

* Neden sektörel dönüşüm gelişim lazım, orta gelir tuzağına düşmemek için, verimlilik artışı için, bilgi yoğun-teknoloji yoğun ürün üretmek için.

* Rekabet gücü, yapısal reformlar. Sayın Başbakanımız kapsamlı bir reform paketi açıkladı. Malesef piyasalar vaatlere yoğunlaştı. Sayın Başbakanımız çok güçlü bir reform paketiyle güçlü bir döneme başladı.

* Küresel sermayenin Türkiye'ye yatırım yapması için ilerleme sağlamamız lazım. Hiçbir alanda mükemmel değiliz. Her alanda ilerleme sağlamışız. Ama daha arzuladığımız noktada değiliz. Siyasi etik kanunu, imar planı değişikliklerinin kurallara bağlanması önemlidir. Önemli bir reform alanıdır.

'İŞÇİLERİMİZİN HAKLARININ KORUNMASI İÇİN İŞGÜCÜ REFORM PAKETİNİN YAPILMASI GEREKİR'

* Diğer bir alan; işgücü piyasası. Az önce konuştum. Biz sadece işsizin, işçimizin yanındayız. İşsizimize iş bulmak için, işçimizin hakları için bu reformları yapmak istiyoruz.

* Daha çok istihdam ve istihdam edilen kardeşlerimizin kayıt içinde olması ve bunların haklarının korunması için Türkiye'de işgücü reform paketinin yapılması lazım.

ASGARİ ÜCRET ARTIŞINA EN ÇOK SEVİNEN İLLER! ASGARİ ÜCRET ARTIŞINA EN ÇOK SEVİNEN İLLER!

* Kıdem tazminatının yeniden yapılandırılması lazım. Kısmi zamanlı esnek çalışmanın getirilmesi lazım. Özel istihdam büroları olmalıdır. Eğitim programlarına ağırlık vereceğiz. Dışardan nitelikli eleman çekmeliyiz.

* Kıdem tazminatı konusunda dünyanın en yüksek yüklerinden biri Türkiye'nin üzerinde. Şurada kıdem tazminatı 0 olan ülkeler var. İşsizlik ortamasına bir baktım Türkiye'nin yarısı. Düşünebiliyor musunuz basit bir şey yoruma gerek yok

* Yani işsizlik, neden diyeceksiniz? Türkiye'de imalat sanayiide firmalar işçisini 49 saat çalıştırıyor. Halbuki bu OECD ortalamasına göre 37-38 saat. Neden bu kadar uzun çalıştırıyor? Çünkü işe almak, işten çıkarmak çok külfetli.

YENİ DÖNEM İÇİN GERİ SAYIM BAŞLIYOR! YENİ DÖNEM İÇİN GERİ SAYIM BAŞLIYOR!

* O zaman ne yapıyor. Mevcut işçiyi halbuki daha çok işçi istihdam edecek normalde değil mi? Düşünsenize işçilerinizi siz 49 saat yerine 38 saat çalıştırsanız o zaman belki 3'te 1 oranda daha çok kişiyi çalıştıracaksınız ve işsizlik oranı hızlı bir şekilde düşecek. Peki biz millet olarak daha çok kişinin istihdam edilmesini istemiyor muyuz?