MESS Nedir, İşçiler MESS’e Karşı Nasıl Mücadele Etmelidir?
MESS Nedir, İşçiler MESS’e Karşı Nasıl Mücadele Etmelidir?
İki yılda bir işçi sendikaları ile patronların sendikası olan MESS arasında toplu iş sözleşmesi yapılıyor. Metal işçilerinin büyük bir bölümü, 12 Eylül darbesinden sonra DİSK Maden-İş kapatıldığı için gangster Türk Metal sendikasına üye olmaya zorlanmıştır. O günden bugüne toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde son sözü MESS ile çıkar birliği yapan Türk Metal söyledi.
- 17 Mayıs 2015, Pazar 15:07
- A-
- A+
Madeni Eşya İşverenleri Sendikası (MESS), 2010 Aralık ayında başlayan TİS sürecinin Türk Metal ayağını bu sendikayla el ele verip kısa sürede sonuçlandırdı. Çelik-İş de bir süre sonra aynı sözleşmenin altına imza attı. Metal işkolunda örgütlü sendikalardan sadece Birleşik Metal-İş bu sözleşmenin altına imza atmayarak greve gideceğini açıkladı. BMİS’in grev kararını işyerlerine asmasından hemen sonra MESS lokavt ilan etti. MESS’e bağlı fabrikalarda işçiler büyük oranda grev kararına destek veriyorlar.
İşçilerin grev kararına karşı lokavtla cevap veren MESS, 1980 öncesinde de benzeri tutumlar alıyordu. 70’li yıllarda, metal işçilerinin ezici çoğunluğu, sınıf sendikacılığı anlayışını benimseyen Kemal Türkler başkanlığındaki DİSK/Maden-İş’te örgütlüydü. Bugün en büyük metal sendikası olan Türk Metal, bu tarihlerde ağırlıkla devlet fabrikalarında örgütlüydü.
MESS, 14 Ekim 1959’da kuruldu. MESS’in kuruluş amaçlarından biri, artık sayısı artmaya başlayan ve haklarını mücadele ederek almaya girişen işçiler karşısında patronların birliğini sağlamaktı. Patronlar gelişecek işçi hareketini örgütlü bir şekilde bastırmak istiyorlardı. Kuruluş bildirgesinde bir yandan adil bir ücret sisteminden, iyi bir çalışma ortamından, çalışma barışını korumaktan dem vuran MESS, öte yandan işçi ücretlerinin arttırılması, sosyal hakların geliştirilmesi, çalışma saatlerinin düşürülmesi, iş güvencesinin sağlanması gibi talepleri toplu sözleşme masasında müzakere etmeye bile yanaşmıyordu. MESS, gelişen işçi hareketinin önünü kesmek amacıyla kurulacak olan Devlet Güvenlik Mahkemelerini (DGM) hararetle savundu. Fakat mücadeleci işçiler kararlılıkları sayesinde patronların hevesini kursaklarında bıraktılar. Demokratik haklarını kullanarak yürüttükleri mücadelenin sonunda DGM tasarısının yasalaşmasına engel oldular. MESS, DGM direnişleri nedeniyle işten çıkartılan Maden-İş üyesi işçilerin yeniden işe alınmasına engel olsa da mücadeleyi bastıramadı. İşçiler DGM ve Profilo direnişlerinden sonra yeni hedeflerini açıklamışlardı: “DGM’yi Ezdik Sıra MESS’te!”
MESS, önce 15-16 Haziran 1970 direnişinde sonra da 1976’daki DGM direnişlerinde mücadeleciliğiyle öne çıkan ve DİSK’in kuruluşuna öncülük eden Maden-İş’i yenilgiye uğratmak, sınıf sendikacılığına darbe vurmak için elinden geleni yaptı. Bu tarihlerde MESS’in başındaki isimlerden biri de, daha sonra başbakan ve cumhurbaşkanı olacak olan Turgut Özal’dı.
MESS’in işçi düşmanı tavrı 1977’de doruğuna çıktı. Toplu sözleşme tıkanmış ve süreç grev aşamasına gelmişti. İşçilerin grevde uzun süre dayanamayacağını sanan MESS, uzlaşmaz bir tutum takındı. Greve çıkılacak işyerlerinde lokavt ilan ederek birçok işçiyi işten çıkardı. Bu saldırı işçilerin grev kararlılığını kıramadı. Çünkü işçiler her işyerinde bölümlere varıncaya değin komitelerde örgütlenmiş ve grev kararını ortak almışlardı. İşçiler sendikalarına sahip çıktılar. Metal işçileri kurdukları grev çadırlarında, sendikalarının sınırlı maddi olanaklarına rağmen, 8 ay boyunca sürdürdükleri grevi kazanımla sonuçlandırdılar. Askeri darbenin gerçekleştiği 1980’e kadar toplu sözleşmeler, benzer şekilde işçilerin taleplerinin büyük oranda kabul edilmesiyle sonuçlandı.
İşçi sınıfının örgütlülüğüne ağır bir darbe indiren 12 Eylül 1980 faşist darbesinden sonra MESS azgınca saldırıya girişti. DİSK ve Maden-İş darbeyle birlikte kapatılmıştı. Ama Türk-İş’e bağlı işbirlikçi Türk Metal’e dokunulmamıştı. MESS, 1983’te yasalarda yapılan değişikliklerden hemen sonra, Maden-İş üyesi bütün işçilerin kayıtlarını işbirlikçi Türk Metal’e verdi ve işçilerden habersiz, Türk-İş’e bağlı Türk Metal’e üye olmalarını sağladı.
O günden beri toplu sözleşme görüşmeleri esas olarak çoğunluğu elinde tutan Türk Metal ile MESS arasında yürütülüyor. Türk Metal çetesi MESS’in her dayatmasına boyun eğiyor. Bu iki sendika on binlerce metal işçisine ortak eğitim seminerleri veriyorlar. İşçilere uslu olmalarını, maaşlarını alıp seslerini çıkarmamalarını nasihat ediyorlar. Patron ne kadar kazanırsa işçi de o kadar kazanır yalanını yutturmaya çalışıyorlar. Amaçları, metal işçilerinin yeniden mücadeleci bir çizgiye dönmelerine engel olmak ve onları kontrol altında tutmaktır.
Patron sendikası MESS geçmişte çok daha ağır saldırılar gerçekleştirdi. Gangster Türk Metal o zaman da desteğini esirgemedi. Ama MESS’in saldırılarını geçmişte metal işçileri nasıl geri püskürttülerse bugün de püskürtebilirler. Metal işçilerinin geçmişinde şanlı mücadeleler var. Metal işçileri aynı geçmişteki gibi MESS’in karşısına dikilmelidirler.
BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!