Sendika ve meslek odaları halktan yana bütçe istedi

Sendika ve meslek odaları temsilcileri, KESK’in çağrısıyla “Emekten ve halktan yana bir bütçe” panelinde bir araya geldi.

Panelin moderatörlüğünü yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, sermayeye yönelik vergi muafiyetleri ve teşviklerin 336 milyar TL olduğunu kaydetti. Ancak bu teşviklerin ne kadar yatırım ve istihdam yarattığının bilinmediğini belirten Bozgeyik, kamu hizmetlerine yeterli yatırımın yapılması ve vergide adalet için sendikaların, meslek odalarının dahil olduğu bir bütçe denetiminin zorunlu olduğunu söyledi. 

Türk-İş Genel Başkan danışmanı Enis Bağdadioğlu, asgari ücret görüşmelerinde patronların rekabet gerekçesiyle asgari ücretin düşmesini istediğini söyledi. Ancak patronların rakip olarak gördüğü ülkelerde asgari ücretin yükseldiğine dikkat çeken Bağdadioğlu, Türkiye’nin giderek daha fazla ucuz emek ülkesi haline geldiğini dile getirdi. Vergideki adaletsizliğe de dikkat çeken Bağdadioğlu, “Vergimizi veriyoruz ama sağlıkta, eğitimde, otoyolda niye hâlâ para veriyorum?” dedi. Milyonlarca kişinin bankalardan çektiği kredileri ödeyemediğini kaydeden Bağdadioğlu, emekçilerin borca mahkum edildiğini, ardından işsizlik korkusunun büyüdüğünü, İşsizlik Fonunun ise birçok teşvik kalemiyle patronların fonu haline geldiğini söyledi. 

HAK-İŞ: ASGARİ ÜCRET PAZARLIK KONUSU OLMAMALI

Hak-İş Genel Sekter Yardımcısı Erdoğan Serdengeçti de asgari ücretin vergi kesintileriyle ve dövizdeki artışla bir yıl bitmeden azaldığını belirterek, “Yılbaşında 380 dolar olan asgari ücretin bugün 3 bin 800 TL’ye denk gelmesi lazım. Asgari ücret masasında kamu ne kadar hakem gibi görünse de aslında kamu da işverendir. Geçen yıl 15 milyon sigortalı çalışanın yüzde 42’si asgari ücret, yüzde 80’i de 6 bin TL’nin altında maaş almış. Artık asgari ücret ortalama ücret haline geldi. Biz asgari ücretin artık bizim de dahil olduğumuz adil bir sepette belirlenmesi, pazarlık konusu olmaktan çıkmasını istiyoruz” dedi.

"ASLAN PAYI ŞEHİR HASTANELERİNE VERİLDİ"

TTB Merkez Konsey Üyesi Deniz Erdoğdu, Türkiye’nin 21 aydır pandemiyle mücadele etmesine rağmen sağlık bütçesinde aslan payının şehir hastanelerine aktarıldığını dile getirdi. Bu süreçte 468 sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini belirten Erdoğdu, öte yandan sağlık emekçilerinin yıprandığını, ek ödemelerde uçuruma varan bir adaletsizliğin meydana geldiğini, ücretlerin gerilediğini, salgında hayati önemde olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin geri plana atıldığını anlattı. Ayrıca Sayıştay raporlarında da tespit edilen birçok kamu zararının cezasız kaldığını belirten Erdoğdu, Ankara’ya yapacakları Beyaz Yürüyüş ve Beyaz Forum’da taleplerini hep birlikte haykıracaklarını bildirdi. 

KARA YOLLARINDA BÜTÇENİN YARISI SERMAYEYE

TMMOB Yürütme Kurulu Üyesi Orhan Sarıaltun da merkezi bütçeyi 10. kalkınma planı ve OVP ile karşılaştırarak, enflasyon, işsizlik, istihdam oranında çalışma yaşı, ihracat ve bütçe açığı gibi hiçbir hedefin tutmadığını anlattı. Şehir hastaneleri ve kamu özel ortaklıkları gibi projelere bakınca yatırımların ne kadar kamu yatırımı olduğunun ortada olduğunu ifade eden Sarıaltun, “Kara yolları bütçesinin neredeyse yarısının kamu özel ortaklığı işlerinde belirli müteahhitlere verildiğini görüyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)