Yetiştirmek üzere 500 subay, 3 bin astsubay alınacak
İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Bir akademi kurduk. TSK'ya yönelik bir üniversite kuruldu, Milli Savunma Üniversitesi. Biz Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurduk. Bu sene de öğrenciler alacağız. 500'e yakın subay, yani yeni alacağız ve subay olarak yetiştireceğiz. 500 subay alacağız, subay yetiştirmek üzere. 3 bin astsubay alacağız. 1 Ocak 2017'den itibaren de öğretime başlayacak. Biz bunları lise ve üniversite mezunu olanlardan alacağız." dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Bir akademi kurduk. TSK'ya yönelik bir üniversite kuruldu, Milli Savunma Üniversitesi. Biz Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurduk. Bu sene de öğrenciler alacağız. 500'e yakın subay, yani yeni alacağız ve subay olarak yetiştireceğiz. 500 subay alacağız, subay yetiştirmek üzere.
3 bin astsubay alacağız. 1 Ocak 2017'den itibaren de öğretime başlayacak. Biz bunları lise ve üniversite mezunu olanlardan alacağız." dedi.
Ala, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
AK Parti hükümetlerinin her musibetten sonra hikmetli adımlar attığını ifade eden Ala, her siyasal krizi, darbe girişimi krizini reforma dönüştürdüklerini anlattı.
İçişleri Bakanı Ala, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhtıra verdiler, anayasa değişikliği yaptık, 'Bundan sonra Cumhurbaşkanını halk seçecek' dedik. Bundan sonra bakın Cumhurbaşkanlığı seçiminde kriz yapabiliyorlar mı? Yapamıyorlar, bu kadar." diye konuştu.
Parti kapatma davası açıldığını anımsatan ve bunu da bir darbe olarak nitelendiren Ala, sandıkla iktidara gelme imkanı olmayan partilerin şiddet kullanarak iktidara gelmeyi amaçladığında partinin parti olmaktan çıkacağını, terör örgütüne dönüşeceğini ve o zaman partinin kapatılabileceğini bildirdi.
Ala, sandıktan çıkıp iktidara gelen, milletin önünü açarak reformlar yapan AK Parti'ye kapatma davası açıldığını hatırlatarak, bunun adının darbe olduğunu ve bu sefer de yapılan anayasa değişikliğiyle parti kapatmanın zorlaştırıldığına dikkati çekti.
17-25 Aralık sürecinden sonra hazırlanan İç Güvenlik Paketine değinen Ala, emniyette ciddi değişiklikler yaptıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Darbe gecesi emniyette yapılan değişikliklerin nasıl isabetli olduğu ortaya çıktı ve darbeye karşı ciddi bir biçimde polislerimiz canla, başla durdu. Onların gidip alçakça işgal ettikleri kurumları emniyetimiz geri aldı. Şimdi bu, sistematik reformların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Formül olarak şöyle söyleyebilirim, güç dengelenecek barış döneminde. Bir yerle savaşa başladıysanız başka bir ülkeye o zaman da bir yerde toplanacak. Ayrı ayrı kurumlar güçlenecek. Ama kurumlar da kurallar gibi ayrı ayrı demokratikleşecek. Biz bazen kuralları demokratikleştirebiliyoruz ama kurumları demokratikleştirmeye gelince, statüko ve müttefikleri hemen karşı duruyor. Bunu aşmalıyız, bunu aşıyoruz."
Darbe girişiminin ardından ciddi reformist adımlar attıklarına işaret eden Ala, asker-sivil ilişkilerinde ve sistemin reformuna yönelik çok ciddi adımlar attıklarını ifade etti.
İçişleri Bakanı Ala, zırhlı birliklerin il merkezlerinden çıkartılması, Sahil Güvenlik ile Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanması gibi adımlar attıklarını da anımsattı.
- "Yetiştirmek üzere 500 subay, 3 bin astsubay alınacak"
Milli Savunma Üniversitesinin kurulduğunu da hatırlatan Ala, şöyle devam etti:
"Okulların artık sivil kaynaktan alınacak olması, bu neden önemli, hem jandarmada hem sahil güvenlikte hem kara kuvvetlerinde yani Türk Silahlı Kuvvetlerinde bu kaynaklardan alınacak, lise ve üniversiteden öğrenciler bu okullara, askeri okullara, jandarma okullarına. Bir akademi kurduk. TSK'ya yönelik bir üniversite kuruldu, Milli Savunma Üniversitesi. Biz Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurduk. Bu sene de öğrenciler alacağız. 500'e yakın subay, yani yeni alacağız ve subay olarak yetiştireceğiz. 500 subay alacağız, subay yetiştirmek üzere. 3 bin astsubay alacağız.
1 Ocak 2017'den itibaren de öğretime başlayacak. Biz bunları lise ve üniversite mezunu olanlardan alacağız. Bu ne demek? Yani gençlerimiz, her kesimde, toplumun içinde, mahallesinde, sivil toplumda yetişmiş lise, üniversite mezunu olmuş alıyorsunuz. Bunun artık zihnini formatlayamazsınız. İlkokuldan sonra, ortaokuldan sonra aldığınızı lise yıllarında formatlayabiliyorlardı. Şimdi bu imkan ellerinden alınıyor. Artık karşımıza böyle zihinleri formatlanmış, uyuşturulmuş çıkmaz. Aklını kiraya veren çıkmaz. Çünkü aklının kodları oluşmuş olacak, artık bağımsız kod toplum içinde oluşmuş olacak."
Yüksek Askeri Şuranın (YAŞ) yapısının da değiştiğini belirten Ala, sivil iradenin daha ağırlıkta olduğunu ve orada hem asker hem sivil iradenin ülke menfaati doğrultusunda değerlendirmeler yaparak kararlar alacağına değindi.
Ala, kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanlığı ilişkisinin tanzim edildiğini, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanları arasındaki ilişkilerin de hassasiyetle ele alınarak düzenlendiğini vurguladı. Ala, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu operasyonların da yapılabilmesini sağlayacak düzenlemelerle bunların gerçekleştirildiğini bildirdi.
Jandarma Genel Komutanlığının İçişleri Bakanlığına bağlanmasının sağlandığını anımsatan Ala, Türkiye'nin kara sınırları içerisindeki alanın yüzde 93'ünün jandarma kontrolünde, yüzde 7'sinin ise emniyet kontrolünde olduğunu vurguladı.
- "Kurumlarımız daha saygın olacaktır"
Ala, Sahil Güvenlik Komutanlığının da denizlerde Türkiye'nin yüz ölçümünün yarısına yakın bir alandan sorumlu olduğuna dikkati çekerek, buranın da İçişleri Bakanlığı bünyesine alındığını anımsattı.
Bakan Ala, şunları ifade etti:
"Daha iyiye gidecektir. Millete hesap veren bir mekanizma, bu işlerde sürekli tetikte durmak zorunda. Kapalı sistemler, kapalı yapılar içeriden çürüyor ve çürüdüğünün farkına varmıyor. Düşünebiliyor musunuz? Generallerin yarısından fazlası içeride, darbe teşebbüsünde bulunmuş. Bunu Türkiye hak etmiyor. Bu reformist adımları attıkça bütün kurumlarımız daha saygın olacaktır. Vatandaşımıza hizmet sunan hedeflere yönelecektir. Herkesin lehine olan reformlardan bahsediyoruz. Bütün dünyada bizi daha üst lige taşıyacak reformlardan bahsediyoruz."
Kurumların ne kadar denetime açık olur, sivil iradenin vaziyet etmesine müsait olursa o kadar güçleneceklerini belirten Ala, iradenin, idarenin üzerinde karar alma yetkisine, yönetme imkanına sahip olması gerektiğini söyledi.
Bakan Ala, şunları kaydetti:
"Yani irade yönetir, karar alır, idare uygular. İdare, iradenin yerine geçerse orada sorun başlar. Orada kendisi hizmet üreteceğine siyaset üretir. Türkiye'de mesela şöyle de bir şey vardır; 'Siyaset karışmasın.' Siyasetin irade olarak vaziyet etmediği bütün kurumlar, siyasetin göbeğine kadar içine girmiştir. Kaçıncı tecrübedir bu. Siyasal kararlar almışlardır, siyasete ne yapması gerektiğini söylemişlerdir, muhtıra vermişlerdir, darbe yapmışlardır, açıklamalar yapmışlardır, siyasetin göbeğine kadar girmişlerdir. Çünkü siyaset oraya irade olarak vaziyet edemiyor. Siyaset, irade üretir, karar üretir."
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!