FETÖ’cü sendikalar tümüyle ortaya çıkarılmalı
Fethullahçı casusluk ve terör örgütünün 50 yıllık çalışmalarının Türkiye açısından ne büyük bir tehlike oluşturduğu her geçen gün daha açık bir biçimde anlaşılıyor. Özellikle bazı kamu kurumlarındaki yasadışı gizli yapılanmaları gerçekten ürkütücü. Günümüzün sorunu bunların bu noktaya nasıl geldikleri değil, bu casusların ve teröristlerin en kısa sürede temizlenmesi.
Bu casusluk ve terör örgütünün işçi sınıfı içindeki örgütlenmesi henüz yeterince açığa çıkarılmadı.
Devlet galiba temizliği sıraya koydu. Önce casusluk ve örgütünün silahlı güçleri, ardından Sıra patronlara geldi. Para kaçırabilirler. Krizi derinleştirmeye çalışabilirler.
Sıranın sendikalara da gelmesini bekliyorum.
SENDİKALARDAKİ FETHULLAHCILAR
Fethullahçıların kurdukları Cihan-Sen ve Aksiyon-İş ile bunlara bağlı sendikalar ve bazı dernekler kapatıldı.
Ancak Fethullahçıların sendikalardaki ilişkileri, casusluk ve terör örgütünün doğrudan kurduğu bu sendika ve derneklerle sınırlı değil. Casuslar her türlü kılığa girer.
Gelelim henüz açığa çıkmamış Fethullahçı sendikacılara.
Bunların teröre doğrudan bulaşıp bulaşmadıklarına yargı karar verecek. Ancak çeşitli gerekçelerle bu casusluk ve terör örgütüyle ilişki içine giren, onlara maddi yardımda bulunan ve belki de onların istekleri doğrultusunda hareket eden sendikacılar hâlâ görevde.
BAZI KUŞKULU İLİŞKİLER
Bir sendikanın genel başkanı, 2007-2008 yıllarında kendi sendikasındaki muhalefeti Ramazan Akyürek'e 2 yıl gizlice dinlettirdi. Ramazan Akyürek bu sendikacıyı birçok kez ziyaret etti. Sendikanın pisliklerini temizlemede aracılık eden avukat Ş.D., daha sonra muhalefetin önderi konumundaki kişiye yaptığı itiraflarda, önemli miktarda para aktarımından da söz etti.
Sözünü ettiğim sendika hakkında 2008 yılında kapsamlı bir suç duyurusunda bulunuldu. Dava hâlâ sonuçlanmadı. Aynca üzerinde tahrifat yapılmış büyük miktarda bazı faturalar da, nasıl olduysa, kayboldu. Bu süreçte görev alan bazı yargı mensuplarının FETÖ sürecinde görevden uzaklaştırıldığı ileri sürülüyor.
Bir başka sendika hakkında 2007 yılından beri sürmekte olan soruşturma bir türlü sonuçlanmadı; ortaya bir iddianame bile çıkmadı.
Bir başka sendika hakkında da 7 yıldır sürmekte olan bir soruşturma var.
HSYK'daki temizlik sonrasında bu soruşturmaları yürüten yargı mensuplarının durumunu bilmiyoruz.
Mustafa Kumlunun Türk-İş Genel Başkanlığı görevinden istifa etmesi sonrasında bu istifanın gerisinde Fethullahçılık olduğu ileri sürülmüş ve Kumlu bu konudaki haberleri tekzip etmemişti. Fethullahçı casusluk ve terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri ve Jandarma Gn.Kom. içindeki örgütlenmesi ortaya çıkarıldı. Peki, acaba bu örgüt, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma ve Sahil Güvenlik işyerlerinde çalışan işçilerin ve sivil memurların sendikal örgütlerine müdahale etti mi, etmedi mi? Bu işçilerin ve sivil memurların örgütlendikleri sendikaların yönetiminde Fethullahçılar var mı? Fethullahçıların etkili olduğu diğer kamu kurum ve kuruluşlarında ve özel şirketlerde çalışanların sendikalarda örgütlenmelerine de müdahale edilmediğini düşünebiliyor musunuz?
Alın size bir sürü soru.
Türkiye'de halkın yüzde 70'inden fazlası işçidir, memurdur, sözleşmeli personeldir.
50 yıldır devletin her kademesine sızmış, binlerce patronu örgütlemiş bir casusluk şebekesinin işçileri ve memurları ihmal etmesi düşünülemez. FETÖ'nün patronu Amerikan emperyalizminin bu konudaki deneyimleri bunu gösteriyor.
Temizlik sırasının bu alana gelmesini sabırla bekliyorum.Kaynak: Aydınlık Gazetesi
NOT Türk-İş Güvenlik-İş Sendikası Yönetiminden Bazı kişilerin hakkında Fetö Soruşturması Devam Edildiğini bilinmektedir
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!